Sivil Düşün AB Programı’nın düzenlediği “Sivil Düşün AB Programı Danışma Toplantısı”na birçok ilden 100’ü aşkın aktivist katıldı. Programının tanıtımının ardında hibe ve destek programlarından yararlanan STK ve aktivistler konuşmalar yaptı.

Alevi Hak İhlallerini Araştırma ve Gençlik Derneği (AHİGED) de katıldığı programda ileriye dönük neler yapmak istediklerini anlattı.

Sivil Düşün ’ün daveti üzerine AHİGED adına katılan Alevi Hakları aktivisti Zafer Rıfat Irmak, “Yapılan destek programları Türkiye’de Sivil Toplumun gelişmesi açısından çok önemli. AB fonları sayesinde toplumun ötekileşmiş olan tüm kesimleri, azınlıklar ve nefret suçlarına maruz kalan kesimlerin yeni bir soluk alması ve örgütlenmesi hem Türkiye hem de bizim açımızdan çok değerli“ dedi

“Koçgiri’den Dersim’e, Maraş’tan Çoruma, Sivas’tan Gazi’ye ve son olarak Malatya’da Ramazan ayında Alevi bir aileye yönelik saldırılar Alevilerin örgütlenmesi ve yapılan hak ihlallerinin, nefret suçlarının kayda alınıp doğru bir analizin yapılması gerek” dedi.

Zafer Rıfat Irmak Alevi Hak İhlallerini Araştırma ve Gençlik Derneği (AHİGED)’i şöyle anlattı:

Özellikle gençlerimizin kendilerini ifade etmekte zorlanması ve genellikle yanlış yada eksik bilgilenme sonucunda neyin ne olduğunu bilmemeleri bizim adım atmamıza öncü oldu. Etrafımız bilgi kirliliğiyle dolu. Yaşlılarımız da yaşanan süreçler ve kentleşme faktöründen dolayı gelecek kuşaklara tam anlamıyla Alevilik hakkında bilgilendirici bir bilgi sunamıyorlar. Böyle olunca gençlik de kendilerini tanımlamada sıkıntı yaşıyor.

“Aleviliği bilmeyen insanlar hala eski kalıp yargılar ve stereotipler üzerinden bilmeden, okumadan kendi düşüncelerini, genelin düşünceleri gibi önümüze sunmaya çalışıyor. Biz gençlik olarak kendimizi İslam içinde görerek; farklı bir yorum ve tasavvufi bir bakış açısı olarak Aleviliği ele alıp dökümanlar ve raporlar oluşturmayı düşündük. Bu tutarsız ortamdan sıyrılıp, hiyerarşinin ve bürokrasinin olmadığı, kadının konumunu geleneklerimizde olduğu gibi eşit şekilde ifade edildiği bir ortamın oluşturulduğu, farklılığın baş tacı olduğu ve nefret ortamının olmadığı, kendi gibi ezilen kesimleri ezmeden destekleme gibi ilkelerle ortaya çıktık. Çıkar çıkmaz manifestomuzu ve kendimizi tanıtan bir yazı hazırladık ve farkındalık yaratacağımızı ifade ettik.

Diğer dernek ve federasyonlarla aramızda çok büyük farkın olduğu düşünüyorum. Gerek tüzüğümüz gerek programımız ve gerek manifestomuzda belirttiğimiz gibi biz rahatsız olduğumuz şeylere karşı ortaya çıktık. Hiçbir kurum yâda kuruluşla alakamız yok.

Çoğumuz daha önce Cem evi gençliğinde yer almış ve Alevilik alanında çalışmalar yapmış bireyleriz. Bu yüzden çalışmalarımızın ve raporlarımızın diğer örgüt ve kurumlara göre farklı ve ilk olacağını düşünüyorum. Kendi yazınımızı ve genel stereotiplerden, kalıp yargılardan ve düşünce kirliliklerinden arındırılmış akademik araştırma ve raporlar hazırlayacağız. Alevi tarihi, hak ihlalleri, kendi anayasamız gibi çalışmalarımızı yapacağız. Bu bağlamda Alevi Akademisyenler ve çeşitli alanda çalışan canlarımızın yardımlarını bekliyoruz.”