4 Nisan'da Ankara'da görülecek olan 12 Eylül Yargılaması için "12 Eylül davasına da Geleceğe de Müdahiliz" başlığıyla imza kampanyası başlatıldı.

 

Kampanya ile ilgili yapılan açıklamanın tam metni şöyle:

 

12 EYLÜL DAVASINA DA, GELECEĞE DE MÜDAHİLİZ!

12 Eylül darbesi, bölgemiz ve dünya üzerinde emperyal hesapları olan büyük güçlerin de desteğiyle, toplumdaki uyanışın önünü kesmek; siyasal rejimin, bir avuç büyük sermayeye, askeri ve sivil bürokrasiye hizmet etmesini sürdürmek amacıyla yapıldı.

 

12 Eylül darbesi sonucunda, baskıcı, otoriter, tahakkümcü, anti-demokratik bir devlet yapılanması, tüm kurumlarıyla ve zihniyetiyle hayata geçirildi. Düşünce özgürlüğü askıya alındı, binlerce genç ve aydın cezaevlerine dolduruldu. Gençlik önderleri acımasızca katledildi ve darağacına gönderildi.

 

12 Eylül darbesiyle düşünce ve örgütlenme özgürlüğü yok edildi. Birçok sendika ve dernekle beraber DİSK ve TÖB-DER da kapatıldı, bunların bütün varlıkları gasp edildi. İşçilerin ve halk muhalefetinin örgütsel yapıları dağıtıldı.

 

12 Eylül darbesiyle binlerce öğretmen, kamu çalışanı ve öğretim görevlisi, işleri ellerinden alınarak cezaevlerine gönderildi.

 

Devam etmekte olan 12 Eylül zihniyeti, TÖB-DER’in yeniden kuruluşuna ve mal varlıklarının iadesine engel oldu.

 

12 Eylül'le hesaplaşmak, o günden beri emek ve demokrasi güçlerinin mücadelesinde vazgeçilemez bir gündem olarak önemini korudu. Darbecilerin toplumsal desteğinin ortadan kalkmasında bu mücadele çok önemli bir paya sahip oldu.

 

4 Nisan'da Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasıyla başlayacak dava süreci ile darbecilerin hesap vermesi, bütün sorumluların yargılanması, darbe kalıntısı anayasa, yasa, kurum, yönetmelik ve uygulamaların tasfiye edilmesi için şimdiye kadar sürdürmüş olduğumuz mücadeleyi daha da yükseltmemiz gerekiyor.

 

Çünkü bu dava süreci demokrasi ve özgürlük mücadelesinde, Türkiye’nin kendi kanlı ve karanlık tarihinin bir dönemiyle yüzleşmesinde, darbe mağdurlarının adalet arayışı ve haklarının iadesinde, sorumluların yargılanarak hesap vermesinde önemli bir kilometre taşı olacaktır.

 

Çünkü bu dava süreci, 32 yıldır 12 Eylül darbesine itiraz etmeden, onun sunduğu baskıcı düzenin nimetlerinden faydalanarak iktidarlarını sürdürenlere bırakılamayacak kadar önemlidir.

 

Çünkü bu dava süreci geleceğin Türkiye’sinin hangi güçler tarafından inşa edileceği bakımından hayati bir öneme sahiptir.

 

12 Eylül'ün yarattığı kurumlar aracılığı ile iktidarını güçlendiren AKP, bu davanın sembolik sonuçlarıyla yetinmek istiyor. AKP'nin acılarımızdan nemalanmasına izin vermeyeceğiz. Bu sürecin Türkiye’de demokrasinin özgürlük, eşitlik, adalet, kardeşlik, insan hakları gibi evrensel değerler üzerinden yeniden inşasını savunanlara yüklediği sorumluluk çok büyük.

 

12 Eylül' ün kalıntısı olan anayasayla, kurumlarla ve zihniyetle bir bütün olarak hesaplaşmadan emekçilerin hak alması, Kürtlerin, Alevilerin, Ermenilerin eşit yurttaş olabilmesi, kadınların ve tüm ezilenlerin özgürleşmesi, doğayı ve insanı sömüren kapitalizmin durdurulması mümkün değildir. Bu davanın ve sürecin sonuçlarının, ötekileştirilmiş ve ezilmiş Türkiye halklarının beklediği yönde gelişmesi için, mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor.

 

Biz aşağıda imzası olanlar;

 

Darbecileri yargılamak ve geleceğimize sahip çıkmak için, 4 Nisan'da Ankara Adliyesi önünde olacağız.

 

Bu davet hepimizin!

 

İmzalamak İçin: http://imza.la/12-eylul-davasina-da-gelecege-de-mudahiliz