TÜSİAD 2015 yılının ilk Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısını bugün (17 Eylül) düzenledi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes konuşmasına dün gözaltına alınan Boydak Holding CEO’su ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Boydak’a değinerek başladı. ‘Boydak’ın eksikliğini hissediyoruz” diyen Symes toplantıda yeniden seçime gidilmesini eleştirdi.

Symes, 7 Haziran seçimlerine çok sert ve gergin bir ortamda gidildiğini ancak seçimlerden sonra yüzde 98’lik bir temsil gücünün umut verdiğini belirtirken “Toplumun mesajı bu kadar açıkken bugün yine bir erken seçime gidiyoruz” dedi.

KOALİSYON KURULMALIYDI, EKONOMİK GÖSTERGELER KÖTÜ

Koalisyon kurulsaydı ” toplumdaki sağlıksız kutuplaşma ortamı yumuşacaktı, bugün karşı karşı kaldığımız demokratik sorunlara daha iyi çözümler bulunabilirdi” diyen Symes “Türkiye’nin bulunduğu gelişen ülkelerde ekonomik göstergeler kötüye gidiyor.  Ekonomik sorunların her koşulda siyaseti de etkilemesi yadsınamaz” sözleri ile AKP’yi uyardı.

Symes iktidarı mali disiplini bugüne kadar hep başarıyla götürdüğü için takdir ederken “aynı şekilde devam” dedi.

“TEK BEKLENTİMİZ PİYASALAR…”

TÜSİAD YK Başkanı, demokrasi söylemleri ardından ise tekelci sermayenin tek gerçek beklentisinin “piyasaların öne çıkarılması” olduğunu belirtti.

“Elbette hükümetten temel önceliğimiz seçimin sakin bir ortamda yapılmasıdır” diyen Symes “Kurulacak bir tek parti ya da koalisyon hükümetinden tek beklentimiz piyasaları ve Türk ekonomisini öne çıkan bir anlayış benimsemedir” ifadesini kullandı.

Toplantıda ilk konuşmayı TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan yaptı.

Özilhan “Bir G20 ülkesinde büyük saldırıların yaşandığı günleri görüyoruz. Türkiye 10-15 yılda azımsanmayacak bir dönüşüm yaşadı. Bu toplumun tüm bileşenleri için iyi bir kazanım oldu. Ancak şu anda bu kazanımlarımız tehdit altında. Artık Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki bir çok bölgede yaşananlar sivil yaşamı ve sivil yönetimi tehdit ediyor. Bu kadar sorunla baş edebilmek hiç kolay değil. Bu kadar sorun varken de bir de erken seçime gidiyoruz” dedi.

FED’in faiz kararına, dünya piyasalarındaki oynaklığa dikkat çeken Özilhan zaten zayıf olan yatırım iştahını tamamen ortadan kaldırılması riskiyle karşı karşıya olunduğunu, TL’nin değer kaybetmesinin  ithalatı daha pahalı hale getireceğini, cari açık sorununun sürdüğünü söyledi. Özilhan, “Büyümenin lokomotifi olan sektörlerin başında inşaat gelse de sanayide iyileşme olmadan sürdürülebilirlik yakalanamaz” sözleri ile inşaat sektörünü ekonominin ve inşaat sermayesini iktidarının temel dayanağı haline getiren AKP’yi örtük olarak eleştirdi.

DAYANMA SINIRINI AŞTIK

Özilhan “Ne olursa olsun içerdeki sorunları da çözmek zorundayız. Sorunlar konusunda dayanma sınırımızı aştık, bir yenisine yer kalmadı” ifadelerini de kullandı. 1 Kasım’da herkesi oy kullanmaya çağırdı.