HATİCE NAZLI AYDOĞAN/İSTANBUL- Sendikalar BakanYıldız'ın önerisinin ciddiye alınabilir ve uygulanabilir olmadığını ve kamu hizmetinde ticari kaygıdan çok vatandaşa hizmet esasının dikkate alınması gerektiğini belirtiyorlar.

KUL-KÖLE ANLAYIŞI ELEŞTİRİSİ

Bakan Yıldız'ın erken mesai ve cumartesi günü çalışma önerisinin altında memuru daha çok, daha uzun ve daha ucuz çalıştırma anlayışının saklı olduğunu vurgulayan  KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tonbul,  açıklama ile ilgili olarak "Enerji bahane sömürü şahane" değerlendirmesinde bulundu.

Bu önerinin hükümetin 150 yıl önceki çalışma koşullarının  kul- köle anlayışının yansıması olduğunu ifade eden Tonbul, " Kamu hizmeti ticari anlayışlara göre planlanamaz. Biz kamu hizmeti üretiyoruz. Kamu hizmetinde de vatandaşın hizmetten faydalanabileceği saatler dikkate alınır. Cumartesi günü çalışma acil durumlar için zaten kamu da uygulananıyor. Çalışma saatleri de toplu sözleşmelerle belirleniyor. Ve 150 yıldır Türkiye'de çok şeyler değişti. Kamu çalışanın kazanılmış hakları vardır. Bunun için ciddi mücadeleler emekçilerine hangi gözle baktığını gösteriyor. Hükümet kendi başına ben istedim oldu mantığıyla kimsenin görüşünü almadan memuru daha fazla çalıştırmanın yolunu arıyor. Asla kabul edilebilir değil. Böyle bir girişimde mücadelemizi veririz"  şeklinde konuştu.

Bakanın konuşmasındaki "Bizim kültürümüzde daha uzun çalışma var" ve "Tasarruf için erken yatacağız" sözünün altını çizen Tonbul, şunları söyledi."İnsan sosyal bir varlık. Hükümete göre insan için sosyal hayatın önemi yok. İşten eve gelecek,erken yatacak, erken kalkıp işe gidecek. Demek istediği bu sanırım".

"SÖZLER MEMURDA İNFİAL YARATTI"

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da Gazeteport'a yaptığı değerlendirmede bakanın açıklamalarının gayri ciddi ve akla zarar bulduklarını  vurgulayarak şöyle konuştu: "Sayın bakan kendi alanıdışındaki konularla ilgileniyor. Çalışma saatleri ile ilgili düzenlemeler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın alanına girer. Ayaküstü açıklamalarla Türkiye'nin gündemi  gereksiz yere meşgul edildi. Dünyada çalışma saati ortalaması 38 saat .Türkiye'de ise kamuda haftalık çalışma saati 40 saat. Cumartesi ve pazar gününün tatil olması tüm dünyada uygulanan bir sistem. Uygulanmak istenen sistem ise dünya ile bağdaşmıyor.

Memurun daha fazla çalıştırılmasına yönelik girişimlerden çok 5 iş gününün nasıl daha verimli kullanılacağı üzerine çalışılması gerektiğine dikkat çeken Koncuk, "Bakana tavsiyemiz alanı olan konularda özellikle vatandaşın sırtına yük olan kayıp kaçak konusunun üzerine gitmesi olacak" dedi.

"CUMARTESİ ÇALIŞMA EK KÜLFET GETİRİR"

İsmail Koncuk, cumartesinin iş günü olmasının getireceği yükün gözden kaçırıldığıni belirterek, " Hafta içinde bir saatte yapılan tasarruf cumartesi gününün iş gününe katılması ile nasıl azalacak? Cumartesi günlerinin iş günü sayılması, okulların, devlet dairelerinin açık olması turizm ve perakende gibi pek  çok sektörü olumsuz etkileyecektir. Ek bir iş gününde yapılan harcama hafta içindeki tasarruftan daha fazla olacaktır. Bu gözardı ediliyor" değerlendirmesinde bulundu.

"HÜKÜMET GÜNDEM DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ise  açıklamanın OVP ve zam haberlerinin arkasından gelmesinin manidar olduğunu  ve hükümetin ülkedeki işsizlik, yoksulluğu, yüzde 20develüasyonu ve  pahalılığı gizleyebilmek amacıyla geniş kitlelerin tepkisini çekecek çıkışlar yaptığını dile getirdi.

Öztrak şu değerlendirmelerde bulundu:" Ali Babacan daha önce yaptığı açıklamada durumu özetleyecek şekilde 'Otomatik pilottan manuele geçtik' demişti.  Türkiye'de işler giderek karışıyor. Cari açık sorunu ortada.Hükümet Orta Vadeli Planı'nı açıkladı. Ardından zamlar.OVP'deki görüldü ki hükümet gelecek 3 yılda bir yılda yarattığı istihdamı yaratamayacak. Türkiye Avrupa'nın göre en uzun çalışma saati olan ülkesi.Asıl amaç, çalışma saatlerinde üretimi artırmak  ve daha rekabetçi bir ülke olmaktır. Maalesef hükümet bu tür zihni sinir fikirlerle gündemi değiştirerek dikkatleri başka yerlere çekmeye çalışıyor. "

TİSK Genel Başkanı ise yaptığı açıklamada özel sektörün kamudan farklı olarak  kesintisiz çalışabildiğini belirterek şöyle konuştu: "Konu özel sektörü ilgilendirmiyor ancak bakan bu yöntemle 600 milyon liralık bir tasarruf elde edileceğini söyledi. Konunun özel sektörle ilgisi olmadığı söylendi. Ancak böyle bir gelişme olursa EKK'da özel sektörün görüşleri de alınır. Tasarruf açısından  bakıldığında düşünce desteklenebilir "dedi.

KAMUNUN YILLIK TÜKETİMİ 7 MİLYAR KİLOVAT /SAAT

2009 TEDAŞ verilerine göre Türkiye'nin yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 157 milyar kilovat saat. Bu rakamın 2011 yıl sonu itibariyle 200 milyar kilovata çıkacağı tahmin ediliyor.

Yine 2009 rakamlarına göre kamunun yıllık ellektrik tüketimi 7 milyar kilovat. Yani Türkiye'nin yıllık toplam elektrik tüketiminde kamunun payı  yüzde 4,45.

Alt başlıklar halinde baktığımızda ise resmi okulların yıllık elektrik tüketimi 754 milyon kilovat. kamu hastanelerinde 1 milyar 294 milyın kilovat, kamu bankalarında 105,5 milyon kilovat, kamuya ait hizmet binaları, belediyeler ve KİT'lerde 765,2 milyon kilovat, kamuya bağlı vakıf, kurs ve yurtlarda ise 110 milyon kilovat saat.

Meskenlerde kullanılan yıllık elektrik tüketim miktarı 209 yılı için yaklaşık 39 milyar dolar iken sanayinin kullandığı elektriğin miktarı ise 70 milyar kilovat saat. (Gazeteport)