Sivas'ta çocuğuna öğretmeni tarafından şiddet uygulandığını düşünen memur Hüseyin Y., sınıfa gizli kamera yerleştirerek kayıt yaptı.

Öğretmenin öğrencilere yönelik hakaretlerini kayda alan veli hakkında Milli Eğitim Müdürlüğü sınıfa izinsiz kamera yerleştirmekten suç duyurusunda bulundu.

Sivas'ta Mehmet Akif Ersoy Mahallesi'nde oturan Hüseyinve Meral Aynur Y. çiftinin 3 çocuğundan en büyüğü, İnönü İlkokulu 1'inci sınıfa giden Y.E.Y. anne ve babasına, kadın sınıf öğretmeni A.Y.'nin şiddet uyguladığını ve devamlı hakaret ettiğini söyledi.

Bunun üzerine anne ve babası sınıf öğretmeni ve okul idaresiyle bu konuyu bir kaç kez görüştü. Ancak görüşmelerinde her defasında çocuğun yalan söylediği ve böyle bir durumun söz konusu olmadığı ifade edildi.

Bunun üzerine baba Hüseyin Y. internetten sipariş verdiği gizli kamerayı 2 hafta önce sınıfın ecza odasına yerleştirerek görüntü kaydı aldı. Baba Hüseyin Y. fiziksel şiddet görüntüleri elde edemese de öğretmenin çocuklara yönelik sözlü şiddette bulunduğunu ispatladı.

Okul idaresi ve Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından konuyla ilgili hem yasal hem de idari inceleme başlatıldı.

Aynı zamanda okul yöneticileri ve öğretmenler Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunup, okulda izinsiz görüntü alan veliden şikayetçi oldu.

İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy da konuyla ilgili incelemenin sürdüğünü söyledi.

'İYİ Kİ KAMERAYI YERLEŞTİRMİŞİM'

İnternetten aldığı kamerayı, öğlen oğlunu okula bırakırken sınıfın ecza dolabına yerleştirdiğini aktaran baba Hüseyin Y. şöyle konuştu:

“Okulun ilk döneminde ben ev değiştirdim. O dönemde üçüncü çocuğum oldu. Oğlum da okula başladı. İlk haftalarda biraz sıkıntı yaşadık. Oğlum, arkadaşlarıyla kavga ettiği için eve gözü mor geldi. İdare ile görüşüp sınıfını değiştirdik. Onlar da sağ olsunlar kabul etti başka bir sınıfa geçtik. O sınıftaki öğretmeni başlarda önyargılı davrandı. 'Problemli bir çocuk mu, neden sınıf değiştirdi' diye. 2-3 hafta sonra çocuk bize okula gitmek istemediğini söyledi. Neden olarak, 'Öğretmen beni dövdü, kafama üç kere vurdu' dedi. Öğretmenle görüştük. 'Öyle bir şey yok, çocuk okula gelmemek için yalan söylüyor, genelde olur böyle şeyler' dedi. Biz de bunun üzerine çocuğu telkin ederek tekrar okula gönderdik. Ufak tefek sorunlarla ilk dönemi kapattık.

İkinci dönem oğlum geldi 'Öğretmen beni yine dövdü, kafama kitapla vurdu, ayağıma da tekme attı' dedi. Bu sefer eşim gidip görüştü. Eşime de 'Çocuk bana iftira atıyor öyle bir şey yok' dedi. Okul müdürü olayın takipçisi olacaklarını söyledi ama bir şey yapılmadı. Çocuk, sonraki günlerde de defalarca öğretmenin kızıp, hakaret ettiğini bize anlattı. Bunun üzerine gidip müdür, müdür yardımcısı, rehberlik öğretmeni ile görüştük.

Müdür bizi geçiştirmeye çalıştı. Ben de bu olayın üzerine ‘Siz bu olayı çözemezseniz ben çözeceğim, gerekirse sınıfa kamera yerleştirelim’ dedim. 'Sınıfta kamera yasak' dediler. 'Yasak da olsa o kameranın koyulması lazım. Siz koymazsanız ben koyarım, size de izletirim' dedim. Oğlumu öğlen okula götürünce kamerayı da ecza dolabına bırakıp gidiyordum. Bakan onun kamera olduğunu görür. Bir hafta boyunca yaptım. Çıkan görüntülerde çocuğumun sonuna kadar haklı olduğunu, doğru söylediğini anladım. İyi ki de kamerayı yerleştirmişim. Çocuk okula başladığından beri aynı şeyleri söylüyordu. Beni şaşırtan da bu baskılara rağmen çocuğumun okulda başarılı olması. Velilere tavsiyem çocuğunuzu dinleyin, yalan söyleyip söylemediğini zaten anlarsınız”

Baba Hüseyin Y., çocuklarını bir başka okula aldırmak istediklerini de sözlerine ekledi.

Kaynak: Evrensel