Washington Post gazetesi, ABD'de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın korumalarının, Erdoğan'ı protesto edenlere saldırmasını eleştiren bir başyazı yayınladı.

Erdoğan’ın korumalarını ‘haydut’ olarak niteleyen yazıda, “Eylemcilerin PKK ile ilişkisi olsa bile, bu Amerikan polisinin işidir; Erdoğan’ın haydutlarının değil” denildi.

Türkiye elçiliğinin açıklamasında söz konusu gösteriden ‘izinsiz’ diye söz edilmesine tepki gösterilen yazıda, ABD’de ‘katılımın 100 kişiden az olduğu ve yolun kapatılmadığı kaldırım protestoları için izin alınması gerekmediği’ belirtildi.

Gazetede, “Eylemcilerin PKK ile ilişkisi olsa bile, bu Amerikan polisinin işidir; Erdoğan’ın haydutlarının değil” ifadelerini kullandı.

‘ELÇİLİK AÇIKLAMASI DEHŞET VERİCİ’

Duvar'ın aktardığına göre, ‘Önce Erdoğan’ın haydutları protestoculara saldırdı. Sonra da elçilik mağdurları suçladı’ başlıklı başyazının şöyle:

Türkiye Büyükelçiliği’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın korumalarının bir protestoya karşı davranışını meşrulaştırmaya çalışan açıklaması, neredeyse salı günü tanık olduğumuz şiddet kadar dehşet verici. Açıklama, yarı gerçekler ve açık yalanlarla dolup taşıyor. Fakat aksi yöndeki bir amaca da hizmet ediyor: Bu açıklama, Türkiye’nin otoriter hükümetinin kafa yapısı hakkında katıksız bir kavrayış imkânı sunuyor. Türkiye’de Erdoğan’ın emirleri ve propagandası, mantık ve hukukun üstünlüğünün yerine geçmiş durumda.

‘TÜRKİYE’DE YAŞANANLARIN KATIKSIZ BİR ÖRNEĞİ’

Protestocuların Erdoğan’ın takım elbiseleri korumaları tarafından kovalandığı, tekmelendiği ve kanlarının döküldüğü mide bulandırıcı görüntüler çok yaygın bir biçimde paylaşıldı ve umarız ki, Türkiye’deki insanların her gün karşılaştığı zulmün açık bir örneği olarak kamuoyunun aklında yer eder. Türkiye Büyükelçiliği (ABD Dışişleri’ne çağrılmak dahil) artan eleştirilerin karşısında sessizliğini bozarak, çarşamba günü geri adım atmayan ve utanmaz biçimde protestocuları suçlamaya çalışan bir açıklama yayınladı. Açıklamada göstericilerin ABD ve Türkiye’de terör örgütü olarak görülen PKK ile bağlantılı olduğu ve izinsiz bir biçimde, Erdoğan’ı karşılamaya gelen Türkiyeli Amerikalıları saldırganca tahrik ettikleri öne sürülüyordu.

‘ELÇİLİK DOĞRU SÖYLEMİYOR: GÖSTERİ İZİNSİZ DEĞİLDİ’

Öncelikle şunu söylemek gerek: Amerikan Anayasası’nın koruma altına aldığı muhalefet etme hakkını kullanan göstericilerin izin almasına gerek yoktu ve hiçbir kuralı ihlal etmiyorlardı. [ABD’de] izinsiz olarak kaldırımda eylem yapan göstericilere, yolu kapatmadıkları ve 100 kişiden az bir katılım beklendiği sürece izin verilir. Salı günkü protestocuların sayısı organizatörlere göre yaklaşık 20 kişiydi ve PKK’yle bir ilişkileri yoktu (öyle olsa bile, bu Amerikan polisinin işidir; Erdoğan’ın haydutlarının değil). Grupta kadınlar, çocuklar ve yaşlı insanlar vardı.

‘GÖRÜNTÜLER ELÇİLİK AÇIKLAMASINI ÇÜRÜTÜYOR’

Protestocuların yönelttiği tek tehdidin, Erdoğan’a karşı muhalefet olduğu açık. Perşembe günü sosyal medyada ortaya çıkan bir video, Erdoğan’ın kavgayı mağrur bir biçimde izlediğini gösterdi. Videoda, ‘Terörist Erdoğan’ ve ‘Bebek katili Erdoğan’ sloganları duyulabiliyor. Bazı Kürt eylemcilerin taşıdığı pankartlarda, Erdoğan’ın hapisteki muhaliflerine destek beyan ediliyor: Türkiye’nin üçüncü büyük siyasi partisi HDP’nin eşbaşkanları için ‘Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakın’ ve ‘Figen Yüksekdağ’ı serbest bırakın’ yazıyor. Elçiliğin ‘şiddetin Erdoğan destekçilerinin kendilerini savunmaya çalışması sonucunda yaşandığına’ dair sahte iddiası, saldırganların korumalar olduğunu ve Amerikan polisinin onları göstericilerden ayırmaya çalıştığını ortaya koyan görüntülerle; ve, koruma ekibinin bazı üyelerinin yetkililer tarafından gözaltına alınıp diplomatik dokunulmazlık gerekçesiyle serbest bırakıldığı gerçeğiyle çürütülüyor.

‘ERDOĞAN VE HAYDUTLARI EVLERİNDE KALSIN’

Washington D.C. Emniyet Müdürü Peter Newsham’ın bize açıkça söylediği gibi, salı günü ‘barışçıl protestoculara karşı beklenmedik bir saldırı’ yaşandı. Türkiye hükümetinin yasadışı davranışı için özür dilemek yerine şiddeti engellemek için ‘gelecekte gerekli önlemlerin alınmasını’ umduğunu söyleme küstahlığını göstermesi çok öfkelendirici. Şu da bir fikir: Erdoğan ve haydutları evlerinde kalabilir.”