ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, "Türkiye Suriyeli ılımlı muhaliflere eğitim ve ekipman desteği vermeyi kabul etti. Bu kapsamda ABD Savunma Bakanlığı’ndan planlama ekibi, askeri kanallar yoluyla planlamalar yapmak için gelecek hafta Ankara’ya gidecek" dedi.

Türkiye’nin Suriye’deki gruplara bu zamana kadar gizli verdiği askeri desteği açıktan verecek hale gelmesi çeşitli riskler içeriyor. Suriye’den yana tavır alan İran ve Rusya’nın da olası bir gerilime dahil olması ihtimali bölgedeki krizin dünya çapına yayılması tehlikesini de gündeme getiriyor.

NTV’nin haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, günlük basın toplantısında, ABD Başkanı'nın IŞİD’e karşı küresel koalisyon için özel temsilcisi emekli General John Allen ile yardımcısı ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk'ün Ankara’daki temasları hakkında bilgi verdi.

Allen ve McGurk’ün, bugün Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler ile görüştüklerini ve geçen hafta Brüksel’de bir araya gelemediklerini ancak şu anda Türkiye’de bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile temasta bulunduklarını belirten Harf, Allen ve McGurk’ün, ayrıca, Ankara’dan ayrılmadan önce Suriyeli muhaliflerle de buluştuğunu itiraf etti. Harf, General Allen’in şu anda Washington’a dönmek üzere yolda olduğunu, Büyükelçi McGurk'ün ise bir müddet daha bölgede kalacağını bildirdi.

Allen ve McGurk’ün Türkiye temaslarında, Türk muhataplarıyla, Türkiye’nin "askeri işbirliği, teröristlerin finansmanının durdurulması, yabancı savaşçı akışıyla mücadele, insani yardımlar ve IŞİD’in aşırılık ideolojisinin meşruiyetinin kaldırılması" olmak üzere beş kollu çabaya katkıları hakkında ayrıntılı görüşmelerde bulunduklarını ifade eden Harf, sözlerini şöyle sürdürdü:

TÜRKİYE KABUL ETTİ

"Türkiye’nin, özellikle de askeri alanlar olmak üzere daha fazla katkıda bulunabileceği alanları konuştuk. General Allen ve Büyükelçi McGurk’ün iki gün süren toplantılarının sonucu olarak, Türkiye Suriyeli ılımlı muhaliflere eğitim ve ekipman desteği vermeyi kabul etti. Bu kapsamda ABD Savunma Bakanlığı’ndan planlama ekibi, askeri kanallar yoluyla planlamalar yapmak için gelecek hafta Ankara’ya gidecek."

"İŞ BİRLİĞİNE DEVAM EDECEĞİZ"

İnsani yardımların da Allen ve McGurk’ün temaslarının önemli bir parçası olduğunu dile getiren Harf, “İki taraf da Türkiye’deki bir milyonu aşkın Iraklı ve Suriyeli sığınmacıları desteklemede işbirliğine devam etme taahhüdünde bulundu” dedi. Harf, Allen ve McGurk’un bu ayın sonuna doğru Körfez ülkelerine de gideceğini duyurdu.

Harf, bir soru üzerine, Alen ve McGurk’ün Ankara'daki görüşmelerinde, iki tarafın, IŞİD’in bozguna uğratılması ve ayrıca Suriye’de Devlet Başkanı Beşar Esed’ın meşruiyetini kaybettiği noktasında mutabık kaldıklarını bildirerek, “Bu askeri kampanyada IŞİD’in arkasından gitmeye odaklandığımızı belirttik. Ama Suriye’nin geleceğinin nasıl olması gerektiği konusunda mutabıkız” diye konuştu.

Tampon bölge veya uçuşa yasak bölgeyi şu anda bir seçenek olarak görmediklerini belirten Harf, “ABD’nin Türkiye’nin karadan asker göndermesini görmek isteyip istemediğine” yönelik soru üzerine, “Bunun nasıl görünebileceğine dair onlarla görüşmelerimiz var. Buna açık olmadığımız yönünde bir işaret vermiyorum, sadece onlarla (Türkiye ile) görüşmeler yapıyoruz” dedi.

"KAYGI DUYUYORUZ"

Benzer bir soru üzerine Harf, Savunma Bakanı Chuk Hagel’in dün İncirlik Havaüssü’nün kullanılması gibi Türkiye’nin yapabilecekleri konusunda bazı açıklamalarda bulunduğunu ifade ederek, bu konulardaki görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

Harf, "(Türkiye) sahada askeri birlik konusunda açıklamalarda bulundu. Bunun nasıl görünebileceği ve bu konu da dahil genel anlamda nasıl bir rol oynayabilecekleri konusunda görüşmemiz var ama bizim sahada askeri birlik konusunda önerebileceğimiz çok bir şeyimiz yok" ifadesini kullandı.

Bir soru üzerine Harf, "(Türkiye’den) askeri alanda istediklerimiz yönünde ayrıntılara girmeyeceğim" ifadesine yer verdi.

Öte yandan Harf, Türkiye’de IŞİD'e tepki olarak düzenlenen gösterilere dair soru üzerine, protestolardaki çatışmalardan kaynaklanan ölüm haberlerinden kaygı duyduklarını hatırlattı. Tüm tarafları şiddetten kaçınmaya ve itidale çağıran Harf, her yerde olduğu gibi Türkiye’de de ifade ve toplanma özgürlüğünü desteklediklerini söyledi.

İLK ETAPTA 2 BİN KİŞİ

Hürriyet’in Türk kaynaklardan edindiği bilgiye göre ilk aşamada yaklaşık 2 bin Suriyeli, Türkiye topraklarında güvenli bir askeri üste eğitime tabi tutulacak.

Eğitimi Türk ve ABD’li askeri uzmanlar kimi zaman ortaklaşa, kimi zaman ise dönüşümlü verecek.

Eğitime alınacak Suriyeli muhalifleri Türkiye belirleyecek.

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın uygun gördüğü, haklarında “olumlu rapor” verdiği isimler eğitimden geçirilecek. Böylece PKK ve PKK’nin Suriye’de beraber çalıştığı PYD’ye yakın isimlerin eğitim imkânından faydalanmasının önü kesilmiş olacak.

Eğitimden geçen Suriyeliler için gereken askeri teçhizatı büyük oranda ABD karşılayacak. Ancak Türkiye de belli oranda katkı sağlayacak.

2 bin kişinin eğitimi tamamlandıktan sonra periyodik olarak 400’er kişilik gruplar halinde eğitime devam edilecek.

Muhaliflerin eğitimiyle ilgili ayrıntılar ise önümüzdeki hafta Türkiye’ye gelecek ABD askeri heyetiyle ele alınacak.

ÖNCELİK KİM OLACAK

ABD Suriyeli muhalifler için benzer bir eğit-donat anlaşmasını 5 bin 400 kişilik bir kuvvet için Suudi Arabistan ile yapmış ve yürütülecek 3-5 aylık geçmiş araştırması ve 8-12 ay devam edecek eğitimin ardından hazır hale gelecek grupların öncelikle IŞİD’le savaşacakları belirtilmişti.

Esad Rejimi’ni öncelik sayan Türkiye ve IŞİD’i öncelik sayan ABD arasında muhaliflerin ne amaçla eğitilecekleri konusunda bir farklılık olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Harf ise “Bu IŞİD, El Nusra ve Esad’la olan savaşlarında Suriye ılımlı muhalefetini desteklemekle ilgili. Stratejik amaçları konusunda onların (Türklerin) konuşmasına izin verin. Esad’ın meşruiyetini kaybettiği konusunda mutabıkız ama ılımlı muhalefeti eğitmek, donatmak, desteklemek meselesine gelince, bunlar bizim Suriye’deki kara ortaklarımız” dedi. Harf, ılımlı muhalefetin hedefleri arasında bir sıralama olup olmayacağına ise yorum getirmedi.

Harf, İncirlik konusundaki müzakereler için de Hagel’ın destek bekleyen sözlerini hatırlatarak, “Yapabilecekleri birkaç şeyi sunduk. Görüşmeler devam ediyor. Son iki gün içinde iyi toplantılar yaptığımızı düşünüyoruz” dedi.

Suriye’deki silahlı grupların Türkiye, Suudi Arabistan, Katar başta olmak üzere çeşitli ülkelerce mezhepçi bir siyasetle desteklendiği ve kışkırtıldığı iddia ediliyor. Türkiye ve müttefikleri Suriye rejiminin meşruiyetini yitirdiğini savunurken, Suriye tarafı ise ülkede bir 'vekalet savaşı' yürütüldüğünü, bazı grupların başka ülkelerin çıkarları için hareket ettiğini iddia ediyor.