İsviçre'nin Cenevre kentinde bugün başlayıp, 1 Temmuz'a kadar devam edecek olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi 32. Oturumları devam ediyor.
 
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Hussein’in "Türkiye'nin güney doğusunda uluslararası hukuk ve yaşam hakkı ihlali konusunda daha öncede birçok kez açıklama yaptık ve kaygılarımızı dile getirdik. Çok sayıda raporlar gelmekte. Ofisime bağlı birimin oraya gidip inceleme yapabilmesinin önünün açılmasını talep ediyoruz" şeklindeki sözlerine yanıt veren Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ferden Çarıkçı ise, Hüssein'in yaptığı eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını iddia etti. 

DİHA’nın haberine göre; yürütülen askeri operasyonlar esnasında devlet güvenlik güçlerinin insan haklarına duyarlı hareket ettiklerini ileri süren Büyükelçi Ferden Çarıkçı, bölgedeki okul, cami vb. yerleşim yerlerinin de PKK tarafından bombalandığı iddiasında bulundu.

Çarıkçı, bölgede yaşanan hak ihlallerine ilişkin BM'ye iletilen raporları yazan kişi ve kuruluşları da 'terör örgütü ve uzantıları' olarak nitelendirmekten geri durmadı. Çarıkçı, yine basın ve ifade özgürlüğünün Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın temelini oluşturduğunu ve anayasal güvence altında olduğunu savundu. 

ERMENİSTAN: YAŞANANLAR KAYGI VERİCİ

Türkiye'nin ardından söz alan Ermenistan temsilcisi ise Komiser'in Türkiye ile ilgili yaptığı eleştirilerine katıldıklarını ve yaşananlardan ciddi kaygı duyduklarını ifade etti.

TİHV BAŞKANI FİNCANCI: HER ŞEY ORTADA TÜRKİYE'NİN TAVRI ŞAŞIRTICI DEĞİL!

Bölgede yaşananları dair bizzat giderek incelemelerde bulunan ve bunu raporlaştırarak BM yetkililerine sunan kurumlardan biri olan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu Başkanı Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı ise, yaptığı konuşmasında Türkiye'nin yaptığı savunmanın kendisini çok da kendisini şaşırtmadığını söyledi. 

Fincancı, "Gün gün belgeliyoruz yaşananları. Türkiye'nin son dönemlerde muhaliflere yönelik yaklaşımları ortada. Bütün muhalifleri terör örgütü olarak damgalıyor. Eleştirileri kabul etmiyor ve bu yapıldığında 2 yaşındaki çocuğu bile terör örgütü olarak tanımlayabiliyor. Bundan dolayıdır ki bu durum çok da şaşırtmadı" ifadelerini kullandı.

Bölge illerinde yaşananların, sosyal medyaya yansıyan videolarda da gayet açık şekilde kimler tarafından yapıldığını gösterdiğini ifade eden Fincancı, şunları söyledi: "Günlük belgeler sosyal medyada yayınlanıyor. Sosyal medyada yayınlanan videolarda kimin ne yaptığı nefret suçunu nasıl işlediği, evlerin duvarlarında, okulların tahtalarında nasıl ırkçı cinsiyetçi şeyler yazıldığını herkes gördü. Madem gerçekleri ifade etmediğimizi söylüyorlar o zaman BM'nin bağımsız heyetlerin bölgeye gidip inceleme yapma talebine yanıt versinler." 

Delillerin toplanmadığı ve etkili bir soruşturmanın yapılmadığını kaydeden Fincancı, uluslararası sözleşmelere taraf olmasından dolayı Türkiye'nin sadece etkili soruşturma yapmamasının dahi büyük suç olduğunu kaydetti. Fincancı, "BM heyetinin gelişine onay veriliyorsa burada delillerin ortadan kaldırılması söz konusudur" diye konuştu. 

İHD BAŞKANI TÜRKDOĞAN: TÜRKİYE BAŞKALARINI SUÇLAYARAK SORUMLULUKTAN KAÇAMAZ

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da Türkiye'nin bağımsız kurum ve kuruluşların sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı bölgelere girmesine izin vermesi gerektiğini söyledi. Türkdoğan, "Türkiye bunu hep yapıyor. Başkalarını suçlayarak sorumluluktan kaçamaz. BM sadece bizim sunduğumuz raporlar üzerinden bir rapor hazırlamıyor. Burada bulunun diğer ülkelerin diplomatlarının hazırladıkları raporları da dikkate alarak bir rapor hazırlıyor" dedi.

NE OLDU?

İsviçre'nin Cenevre kentinde bugün başlayıp, 1 Temmuz'a kadar devam edecek olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi 32. Oturumları'nın açılışına Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra'ad Al Hussein’in Türkiye'ye yönelik sert eleştirileri damga vurdu. 

Daha önce de Cizre’de 100'den fazla sivilin canlı canlı yakıldığına dair ellerinde tanık raporu olduğunu belirterek, yerinde inceleme isteyen BM'nin İnsan Hakları Yüksek Komiseri Hussein, ablukanın sürdüğü Nusaybin’de ağır silahlar kullandığını ve uydu görüntülerden bakıldığında kentin büyük bir bölümündeki binaların tamamen yıkıldığının altını çizdi.