Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı 1 Ocak 2016'da Lüksemburg'dan Hollanda'ya geçecek.

Hollanda'yı, Türkiye ile imzalanan mülteci anlaşmasının uygulanması, 'terör' tehdidi, sınırların güvenliği ve İngiltere'nin AB içinde tutulması gibi önemli konular bekliyor.

Avrupa Parlamentosu liderleri, üyeler arasındaki güven bunalımı ve birliğin geleceği konusunda Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin "mucize yaratmasını" umut ediyor.

'ÖNCELİKLİ KONU MÜLTECİLER'

AB Dönem Başkanı Hollanda'nın gündemindeki öncelikli konu mülteci sorunu, ekseninde de Türkiye var.

Hollandalı AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın çabaları ile imzalanan Türkiye - AB mülteci anlaşması, ülkesinin dönem başkanlığında hayata geçirilecek.

Dışişleri Bakanı Bert Koenders, AB Dönem Başkanı olarak, mülteci anlaşmasının uygulanması için çaba harcayacaklarını açıkladı.

AB'nin uzun bir aradan sonra Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlaması da Hollanda'nın gündemindeki zorlu konulardan biri.

Türkiye ile AB yönetimi arasında 17. fasıl ile ilgili görüşmeler yeni yılda yapılacak.

AB yönetiminin, özellikle mülteci sorunu konusundaki anahtar rolü nedeniyle son dönemde Türkiye'ye daha ılımlı yaklaştığı düşünülüyor.

Ancak dönem başkanı Hollanda'da parlamentosunun büyük çoğunluğu bu duruma tepkili.

AKP hükümetinin insan hakları, hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğü konularındaki politikalarına tepkiler var.

Hollanda Parlamentosu, iktidar ortağı partilerin de desteğiyle "Güneydoğu'da insan hakları ihlalleri yaşandığını" belirtmiş ve Türkiye'ye verilen AB yardımlarının dondurulmasını önermişti.

'TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDE İÇERİDEN BASKI BEKLENİYOR'

Hollanda hükümetini, Türkiye ile ilişkiler konusunda iç politikada ciddi bir baskı bekliyor.

Ancak baskı sadece bununla sınırlı olmayacak. Aylardır devam eden sığınmacı sorunu, 'terör' tehdidi, sınır güvenliği ve İngiltere'nin birlik içinde tutulması konuları da Hollanda'yı zorlayacak.

AB'nin genişlemesi ve ekonomik kriz de, Lahey yönetimini 6 aylık dönem başkanlığı sürecinde en fazla terletecek başlıklar arasında.

Bu nedenle Avrupa liderlerinin Hollanda'dan beklentisi  büyük.

Avrupa Parlamentosu, Başbakan Mark Rutte'nin Avrupa'yı kurtarmak için elinden geleni yapmasını istiyor.

Hollanda basınına değerlendirmelerde bulunan Avrupa Halk Partisi (EVP) AP Grup Başkanı Menfred Weber, ekonomik kriz konusunda Hollanda'nın önemli adımlar atacağına inanıyor.

Alman politikacı, Lahey'in büyüme ve istihdam sorunları konusunda da çaba harcamasını istiyor.

Radikal Sol gruptan Gabi Zimmer ise, Hollanda'nın önceliğinin "Avrupa'nın kurtarılması" olduğunu savunuyor. Avrupa ülkeleri arasındaki dayanışma iyileştirilmezse, birliğin dağılabileceği ve dolayısıyla diğer sorunları düşünmeye zaman kalmayacağı uyarısında bulunuyor.

AP Yeşiller Grubu Eş Başkanı Rebecca Harms'a göre öncelik, sığınmacı sorunu.

Milletvekilleri AB  üyelerinin gayretsiz tutumu nedeniyle Avrupa'ya olan güveni kaybetmek üzere. Bu nedenle bunu iyileştirmek Hollanda'ya kalıyor.

Muhafazakâr Grup'tan Syed Kamall, Brexit yani İngiltere'nin AB'den ayrılma konusunun Hollanda'nın dönem başkanlığı sırasında gündeme gelecek olmasından memnun.

İngiliz parlamenter, Rutte'nin İngiltere'yi AB içimde tutmak için kendisine söz verdiğini söylüyor.

İngiltere'deki Bağımsızlık Partisi (UKIP) lideri Nigel Farage ise, "Bu konunun muhatabı onlar değil Britanya halkıdır" diyor.

Avrupa'daki sol partiler ise, liberal sağ görüşe sahip olan Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin bankaların ve büyük şirketlerin çıkarı için çaba harcayacağını savunuyor. (BBC)