Yunanistan'ın yeni Başbakanı Aleksis Tsipras, Sabah’tan Stelyo Berberakis’in sorularını yanıtladı:

“Türk ve Yunan halkları, ortak değerler üzerine kurulu dostluk köprüsünde yürüyüşe devam edecek. İki ülkenin gençleri, halklar arasında barış ve onurla bezenmiş bir geleceğe inanmayı elden bırakmasın”

“Yunanistan'daki zaferimiz, neredeyse tüm Avrupa'ya iyimserlik ve umut mesajları göndermiş ve olumlu etkiler yaratmıştır”

İşte o röportaj:

Yunanistan'ın 1876'dan bu yana en genç ve "en solcu" Başbakanı Aleksis Tsipras'a yaklaşmak pek kolay değil. Bu, kibirliliğinden değil; -tam aksine- sadece dünya basınının göbeğine oturmasıyla aniden trafiğinin yoğunlaşmasından kaynaklanıyor. 2009 seçimlerinde yüzde 4 alan sol eğilimli bir partinin 2015 seçimlerini yüzde 36 ile kazanarak, üstelik ülkenin en zor döneminde iktidara gelmesi, o parti liderinin sorumluluk yükünü iyice artırıyor. "Kravatsız; sol söylem; ateistlik" gibi Yunan Başbakanlık geleneklerine aykırı yaşam tarzı ile magazin haberciliğin de dikkatini çeken Tsipras'ın, hele Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs sorunu gibi "hassas" konulara nasıl yaklaştığını öğrenmek istedik:

- Avrupa Birliği'nde başta olmak üzere, seçilmenizle ilgili yoğun endişeler var. Heyecanla, Yunanistan'ın borçları konusunda atacağınız ilk adımı bekliyorlar. Onlara yanıtınız nedir? Bu müzakerelerde atacağınız ilk adımlar neler olacak? Avrupa'daki endişelerle ilgili görüşünüze katılmıyorum.

Avrupa'nın, Yunanistan'da SYRİZA'nın beklenen zaferini uzun zamandır kabul etmiş olduğuna inanıyorum; hatta birçok kişi olumlu bir şekilde bunu ifade de etmiştir. Yeni müzakerelerin başlatılması, hükümetin temel öncelikleri arasında yer almaktadır. Amacımız borç konusunun Avrupa düzeyinde görüşülmesidir. Bu nedenle belirlenmiş gündem üzerinde fikir birliğine varmış olan tüm güçlerle temasa geçmeyi hedefliyoruz. Müzakere planı hazırlanmış olup prosedürler yeni hükümetin görevi devralmasından sonraki ilk günlerde açıklanacaktır.

- Siz ve kadronuzdan birçok kişi, sık sık özelleştirme sözleşmelerinden bahsettiniz. Gerçekten bu konuda endişeler var; hâlihazırda satılmış / kiralanmış olan "Elliniko" (eski havaalanı), "Asteras Vouliagmenis" (turizm merkezi) ve hatta marinalarla ilgili tüm bu sözleşmeleri yeniden gözden geçirecek misiniz?

Hukuka uygunlukları ve Yunanistan devleti için kârlı olup olmadıkları konusunda, sözleşmelerin yeniden inceleneceği konusunda söz verdik. Çünkü -belki duymuşsunuzdur- yapılan özelleştirmelerin çoğu sorunlu ihaleler ve aşırı düşük bedellerle gerçekleştirildi. Bizim önceliğimiz, kamuya ait alanların ve kamu mallarının korunması, doğru girişimciliğin desteklenmesi ve bunun toplum yararına değerlendirilmesidir. Tamamen her şeyin devlete ait olmasını savunmasak da çevrenin ve hayat kalitesinin, bazı özel kişilerin kârı uğruna feda edilmesine karşıyız. Herkese fayda sağladığı takdirde her türlü yatırım teklifine açığız.

- Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde girişimleriniz ne yönde olacak? 2 ülke Dışişleri Bakanlıkları arasındaki istikşafi görüşmeleri sürdürecek misiniz? Başbakanların Atina ve Ankara'daki karşılıklı ziyaretlerini sürdürecek misiniz? (Türkiye Başbakanı'nın yakın zamandaki Atina ziyareti gibi)

SYRİZA'nın bu konulardaki görüşlerinin ortaya konmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Büyük jeopolitik değişimlerin yaşandığı bir dönemde, önemli engeller ve krizlere sahne olan bir bölgede bulunuyoruz. İlerici siyasi hareketlerin, bu meselelerle ilgili müzakereleri, milliyetçi veya maceraperest güçlerin eline bırakarak sadece sosyo-ekonomik meselelere eğilmesi tarihi bir yanlış olurdu. Genel olarak bölgede barış ve istikrarı destekleyecek, aktif, çok yönlü bir Yunanistan dış politikası geliştirilmesinin gerekliliğine sıklıkla dikkat çektik. Buna paralel olarak SYRİZA'nın kuruluş manifestosu da uluslararası hukuk çerçevesinde, komşu ülkelerle olan anlaşmazlıkların, barış yoluyla çözümünü etkin şekilde destekleme konusunda açık ve nettir. Bu, aynı zamanda Yunanistan ile Türkiye arasındaki kıta sahanlığı meselesi için de geçerlidir.

Yunanistan'ın genel olarak Türkiye'yle olan ilişkisiyle ilgili ise, ekonomi, kültür, turizm, eğitim, göç, taşımacılık, enerji ve çevre konularında işbirliğinin geliştirilmesini özellikle önemli bulmaktayız ve bu konular üzerine dikkatle eğileceğiz. SYRİZA, Türk- Yunan ilişkilerinin en zor dönemlerinde bile 2 ülkenin barış yanlısı hareketlerinde etkin rol oynayarak Türkiye ile güven bağlarının geliştirilmesine olan ihtiyacı dile getirmiştir. Gerçekten bu yönde ileri doğru bir adım daha atabilmenin tek çaresi, egemen haklara ve iyi komşuluk ilkesine saygılı davranmaktır. Ancak, örneğin Türkiye'nin, Yunanistan'ın ulusal hava sahasında yaptığı ihlallerin sayısı, 2014'te, sadece bir yıl öncesine oranla 3 katına çıkmışken veya Yunanistan'a yönelik alınmış bir "savaş nedeni" (casus belli) kararı hâlâ geçerliyken nasıl geleceğe yönelik adım atılabilir? Bu meselelerde komşularımızla her zaman birbirimize dürüst olmamız ve problemleri ele almada tüm diplomatik kanalları açık tutmamız gerektiğine inanmaktayız. Aralık ayında bu çerçevede Sayın Türkiye Başbakanı ile çok önemli bir görüşmede bulunduk.

- Kıbrıs meselesinin çözümüne herhangi bir şekilde katkıda bulunabilir misiniz? Bir girişimde bulunacak mısınız?

Kıbrıs meselesine adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin oluşturduğu Kıbrıs halkı, Yunanistan, Türk-Yunan ilişkileri, Avrupa Birliği ve Doğu Akdeniz bölgesinde istikrar için büyük önem taşımaktadır. Biz kendi adımıza, tek yönetimli, tek uyruklu ve tek bir uluslararası kimliğe sahip 2 bölgeli, 2 toplumlu bir federasyon için, Birleşmiş Milletler'in kolaylaştırıcılığında ve aldığı kararlar temelinde, 2 toplumlu görüşmeleri desteklemekteyiz. Adada karşılıklı güvenin artırılmasını da etkin şekilde desteklemeliyiz. Fakat bunun gerçekleşmesi, Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesi ve kıta sahanlığında, Türkiye'ye ait "Barbaros" gemisi aracılığıyla Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemen haklarının ihlal edilmesi gibi faaliyetlerle hayli güçleştirilmektedir. Geminin bölgeyi terk etmesi ve görüşmelerin yeniden başlaması için tüm diplomatik kanalların açık kalması çok büyük önem taşımaktadır.

- Türkiye ve Avrupa'da birçok kişiye umut verdiniz. Onlara bir mesajınız var mı? Ne umut etsinler?

Yunanistan ve Türkiye'deki gençlerin ortak değerlere ve ortak umutlara sahip olduğuna inanıyorum. Bu ortak değerler, halklarımız arasında bir dostluk köprüsü daha teşkil etmektedir. Onlara söylemek istediğim bu köprü üzerinde yürümeye devam ederek, 2 halk arasında barış, onur ve dostlukla bezenmiş bir geleceğe inanmayı elden bırakmamalarıdır. Ben bırakmayacağım.

YABANCI YATIRIMCIYA MESAJ

Politikamız adil bir vergi sistemi ile ruhsatlandırmaların kolaylaştırılmasının yanı sıra, bankacılık sisteminin yeniden yapılandırılmasıyla, yatırımların desteklenmesini öngörüyor. Ayrıca oligopol piyasasının kontrolü olmadan serbest rekabeti hedeflemekteyiz; planımız, daha sağlam ve iyi kalkınma koşulları için özel kuruluşlarla kamunun işbirliği... Ülkeyi fakirleştirmek yerine zenginlik sunacak, çevreye ve yasalara saygılı, sabit ve onurlu istihdam alanları yaratacak yatırımların getirilmesi amacımız.

ZAFERİMİZ İYİMSERLİK VE UMUT AŞILADI

- İktidarda olmanızdan korkanlara hatta bunu "tehlikeli" bulanlara yanıtınız nedir?

Amacımız, 5 yıllık sürekli ve acımasız kemer sıkma politikalarından muzdarip toplumumuza destek olmanın yanı sıra, sonuçsuz ve yıkıcı bir programdan çıkış imkânının bulunması için ortaklarla gerçek bir diyaloga girmektir.

DÜRÜSTLER KORKMASIN

Ayrıca sosyal, ekonomik ve üretimsel alanlara yönelik yeniden düzenleme planıyla, ülkemizi yeniden bir kalkınma yoluna koymayı da hedeflemekteyiz. Tüm bunların emin ve sağlam bir şekilde gerçekleşmesi için atılacak her bir adımı planlamış bulunmaktayız.

Bugüne kadar kanunları ihlal edip üzerlerine düşen vergileri ödemeyerek sürekli zenginleşenler dışında, hiç kimsenin korkacağı bir şey söz konusu değildir. İşte bu nedenle seçimlerde Yunan halkı SYRİZA'ya bu kadar güçlü bir destek vermiştir.

Ve yine işte bu nedenle Yunanistan'daki zaferimiz, neredeyse tüm Avrupa'ya iyimserlik ve umut mesajları göndermiş ve olumlu etkiler yaratmıştır. (Kaynak: Sabah)