Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

Almanya hükümeti, 24 Nisan Cuma günü Alman Parlamentosu Bundestag’ta kabul edilmesi beklenen 1915 Soykırımı önergesine ilişkin çekişmeli tartışmalara sahne oluyor.  

Sol Parti ve Yeşiller 1915’te yaşananların net bir şekilde soykırım olarak nitelendirilmesini savunurken, hükümet ortakları Hıristiyan Birlik Partileri ve Sosyal Demokrat Parti içinden bazı milletvekilleri de, 24 Nisan Cuma günü Bundestag’ta yayımlanacak olan bildirgede soykırım ifadesinin yer alması gerektiğini belirtiyor.

Alman basınında yer alan haberlere göre, Birlik Partileri Dış Politika yetkilisi Franz Josef Jung soykırım ifadesinin metne dahil olacağını ifade etti. Jung, “Biz, Türkiye’de 100 yıl önce yaşanan soykırımı, adıyla da ortaya koyacak bir ifade bulacağız” diye konuştu.

Jung, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un Perşembe akşamı Berlin Katedrali’nde yapılacak olan anma töreninde soykırım ifadesini kullanacağına inandığını söyledi.

ERMENİSTAN’A BLOKAJIN ORTADAN KALKMASINA KATKI SUNACAĞIZ”

Yaşananları olduğu gibi söylemenin provakasyon olmayacağını kaydeden Jung, Türkiye’nin protestosundan çekinildiği söylentilerini de reddetti. Uzlaşmaya katkı vermek istediklerini belirten Jung, Türkiye’nin Ermenistan’a uyguladığı ambargoya da dikkat çekerek, “Biz, son yıllardaki blokajın ortadan kalkmasına katkı sunarak, Türkiye-Ermenistan arasında uzlaşma sürecinin başlamasını istiyoruz” dedi.

Welt am Sonntag gazetesine konuşan politikacı Julia Klöckner, 1915’te yaşananların kaza ya da tesadüf olmadığını belirterek, bunun soykırım olduğunu ifade etti. Klöckner, “Bu diplomatik açıdan akıllıca bir davranış olmasa da ve bizim kendi tarihimize bakarak başkalarına böyle bir ifade kullanacak durumda olmasak da, çocuğu adıyla çağırmalıyız” diye konuştu.

“BELGELER ALMAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDA”

Birlik Partileri adına 1915 Ermeni Soykırımı Raporu’nu hazırlayan Christoph Bergner, Salı günü parti grubunda soykırım ifadesinin metne girmesi için çalışacağını vurguladı. Bergner, “Olayın soykırım olduğunu gösteren belgeler, Dışişleri arşivinde mevcut” dedi.

Deutsche Welle’nin haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Süddeutsche Zeitung gazetesinin bugünkü nüshasında yer alan demecinde, “1915’te yaşananlar soykırım kavramı altında değerlendirmek isteyenlerin gerekçe ve duygularını anlayışla karşıladığını” söyledi. Gazetenin haberinde, “Steinmeier’in böylece Federal Meclis’te 1915’te yaşananları soykırım olarak tanımak üzere bildiri yayımlamak isteyenlerin elini güçlendirdiği” yorumuna yer verildi.



SÜRYANİ PATRİĞİ, ALMANYA’YI CESUR OLMAYA DAVET ETTİ

Öte yandan, Antakya ve Tüm Doğu Süryani Ortodoks Patriği II. Efrem, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’a yazılı bir mektup göndererek, ülkede 1915 Soykırımı konusunda son dönemde yaşanan tartışmaları hayretle takip ettiklerini belirtti.

Patrik II. Efrem, 1915 konusunda Alman makamlarının demokratik değerleri savunmasını talep ettiği mektubunda, bu bağlamda Almanya’nın seçici davranmamasını beklediklerini ifade etti.

Katolik Kilisesi’nin ruhani önderi Papa Francis’in 12 Nisan’da Vatikan’da düzenlediği ve Ermeni Soykırımı’nda hayatını kaybedenlerin anıldığı törende yaptığı açıklamada, 1915’te yaşananları “20’inci yüzyılın ilk soykırımı” olarak nitelendirmesinin ardından, Süryani Patriği II. Efrem de, Almanya Cumhurbaşkanı’na gönderdiği mektupta Papa Francis’in sözlerine benzer ifadelere yer verdi.  

Patrik II. Efrem mektubunda, “Yirminci asrın bu ilk soykırımı, bir buçuk milyon Ermeni, yarım milyon Süryanice konuşan Hıristiyan ve binlerce başka milliyet ve mezhebe bağlı Hıristiyanın kaybına sebep oldu” dedi.

Demokrat Haber’e ulaşan bilgiye göre, Almanya Cumhurbaşkanı’na 1915 konusunda cesur olmaları konusunda çağrıda bulunan Süryani Patriği II. Efrem mektubunda şu ifadelere yer verdi:

“Ekselansları, 1915’te Osmanlı İmparatorluğu’nda başlayan ve şimdi Almanya’da bu konuyla ilgili soykırım tartışmasını ilgiyle takip ediyoruz. Fakat, politik kaygılardan ötürü soykırım ifadesinin kullanılmasından imtina edilmesini büyük bir hayretle izliyoruz.

Bu karanlık yıllarda, kilisemiz, inananlarının çoğunluğunu kaybetti. Soykırımın oluşturduğu bu yaraya, biz Süryani-Arami dilinde “Seyfo” diyoruz.

Türkiye devletinin bugüne kadar devam eden inkâr politikası gerçeği, bu yaranın kapanmasına engel oluyor. Yirminci asrın bu ilk soykırımı bir buçuk milyon Ermeni, yarım milyon Süryanice konuşan Hıristiyan ve binlerce başka milliyet ve mezhebe bağlı Hıristiyanın kaybına sebep oldu.

Manastırlarımız, kiliselerimiz köy ve evlerimizin yok edildiği süreç, Hıristiyanlığın beşiği olan bölgede, Hıristiyanlığın izlerinin sistemli bir şekilde silinmesiyle neticelendi. Türkiye’de artık bir kaç bin Hıristiyan kaldı, kilise ve manastırlarımız tahrip edildi ve el konuldu.

Size yazmamızın sebebi, Almanya halklar arasında barış ve uzlaşmayı seçti ve dünyada hiç bir devlet ve toplum Almanya kadar tarihinin acıklı sayfalarıyla yüzleşmedi.

Soykırımın tanınmasını isterken, barış ve uzlaşma sürecini başlatmak istiyoruz. Bu bizim için ve Ermeni kardeşlerimiz için kimliğimizin bir parçası haline geldi.

Soykırımı inkâr, bu melaneti yapan güçlerin hedeflerine hizmet etmek anlamına gelir.

Halkımız Osmanlı İmparatorluğu’na tehdit oluşturmuyordu. Onlar ırkçı politikaların kurbanı oldu ve eski Osmanlı İmparatorluğu’nun, Hıristiyanlığı topraklarından yok etme siyasi iradesiyle halkımız etnik, dini temizliğe maruz bırakıldı.

Bugün, Süryani Ortodoks Kilisesi’nin ruhani önderi olarak, Alman halkının yaşayan bilincine hitap ediyor, gözünü gerçeğe kapatmamasını, acı çeken tüm halkımıza kalbini açmasını diliyoruz.

Ayrıca, bu halkın üst düzey temsilcisi olarak sizden, demokrasi değerlerini savunmanızı ve dünya çapında küresel olarak desteklenmesini ve seçici olmamanızı bekliyoruz. Cesaret ve gerçeğin ruhu, kararınızda rehber olsun.”



RUHANİ ÖNDERLER 2015 İÇİN ORTAK ÇAĞRI YAPMIŞTI

Mayıs 2014’te patrik seçilmesinin ardından ilk yurtdışı seyahatini Ermenistan’a yapan Süryani Patriği II. Efrem, Tüm Ermeniler Katolikosu II. Karekin’le bir araya gelerek 2015 öncesi ortak bir bildiri imzalamıştı.

İki ruhani önder imzaladıkları bildiride, tüm Hıristiyan dünyasını 2015’te Ermeni Soykırımı ve Seyfo sürecinde hayatını kaybedenler için birlikte dua etmeye çağırmıştı. Süryani Patriği II. Efrem, Ermenistan’a yaptığı seyahat kapsamında başkent Yerevan’daki Ermeni Soykırımı Anıtı’nı ziyaret ederek çelenk bırakmıştı.