Ntvmsnbc, Sana ve Ajanslar

 

ŞAM - Suriye resmi haber ajansı SANA, ordunun olası bir kara, deniz ve hava saldırısı karşısında üzerine düşen görevi yerine getirebilme gücünü denemeyi hedeflediği bir tatbikat düzenlediğini duyurdu. Tatbikatta füzelerle yer ve hava savunma sistemleri denenecek.

 

Tatbikatta, sahil füzelerinin yanı sıra deniz helikopterlerinin muhtemel bir saldırı durumunda manevra güçleri de denenecek.

 

Tatbikatta gerçek mühimmatın kullanıldığı ifade edildi.

 

Birkaç gün sürmesi planlanan tatbikatı Suriye Savunma Bakanı Davut Dajiha'nın da izlediği kaydediliyor.

 

TÜRK GÜVENLİK GÜÇLERİ TARAFINDAN EĞİTİLDİKLERİ İDDİA EDİLDİ

Suriye resmi haber ajansı SANA’daki bir haberde yakalanan muhaliflerden Mustafa Şuruf ve Suphi Esved’in Türkiye’den Suriye’ye silah kaçırdıklarını ve Türk güvenlik güçlerinin kendilerine mülteci kamplarında silah eğitimi verdiğini itiraf ettikleri iddia edildi.

 

Haberdeki iddialar şöyle:

 

22 yaşındaki Şuruf dün Suriye televizyonunun yayınladığı itiraflarında, İdlib sakinlerinden olduğunu kuzeni Ala ve Samer Bekkura ile Türkiye’den Suriye’ye silah, insan ve sığır kaçırdıklarını söyledi.

 

Kuzeni Ala’nın İdlibli Muhammed Tabak adlı bir şahısla tanıştığını ve kendisinden Suriye’ye para karşılığında silah kaçırmasını istediğini bildiren Şuruf, “iki gün sonra Türkiye’ye gidip 12 pompalı tüfek ve bir sonraki gün 18 kutu kurşun getirdik. Bir süre sonra Muhammed yeni bir parti silah istedi. Ona 11 BKC makineli tüfek ve özel mühimmat getirdik” dedi.

 

Aradan bir süre geçtikten sonra Muhammed’in kendilerinden otomatik tüfek istediğini, tüfekleri getirmek için Türkiye’ye gittikleri zaman Türk polisi tarafından yakalanarak Yayladağı mülteci kampına götürüldüklerini belirterek kampa gittikleri zaman Türklerin kendilerini gruplara ayırdığını ve kendisini 50 kişilik bir gruba yerleştirdiklerini kaydetti.

 

“Kampta kaldığımız 25 günlük süre içinde Türk subaylarından silah eğitimi aldık. Ardından yeniden silah kaçakçılığına döndük” diyen Şuruf, döndükten sonra tekrar Türkiye’ye gidip Muhammed’in istediği uçaksavar füzeleri, 6 suikast silahı, 5 makineli tüfek, 10 otomatik silah, 30 bomba ve askeri üniformaları getirdiklerini, yakalanmadan önce son partide 11 makineli tüfek ve 18 pompalı tüfek kaçırdıklarını ifade etti.

 

Diğer yandan 1980 doğumlu Esved de, özel taksi şoförlüğü yaptığını bildirerek gösteriler sırasında Hüsam Şahhud adlı şahısla tanıştığını, bu şahısla Türkiye’ye Asi nehri üzerinden mazot ve sığır kaçırmaya başladıklarını söyledi.

 

Kaçırdıkları mazot ve sığırları Türk tarafında Fethi Terko adlı şahsa teslim ettiklerine işaret eden Esved, “bir süre sonra Şahhud Türkiye’den Suriye’ye silah kaçırmak için Süheyl Kardabeşt adlı biriyle anlaştı. Kardebeşt silah sandıklarını Türk sınırına taşıyor bizde bu sandıkları Asi nehri üzerinden Suriye topraklarına geçiriyor ve Şahhud’un evine taşıyorduk. Şahhud silahları evin bodrumunda saklıyordu” diye konuştu.

 

Esved, Türkiye’deki kampın yanında bir hastane ve yakınında Suriyeli silahlıların eğitildiği bir eğitim kampı bulunduğunu iddia etti.

 

RUSYA’YI ELEŞTİREN DEVLETLER PARA VE SİLAH GÖNDERİYOR

PARİS – BM Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan Rusya’nın Suriye krizi ile ilgili tutumunu yorumlayan batılı devletleri eleştirirken, meydanda ağırlıkları bulunan, para ve silah gönderen başka ülkelere ilişkin de soruları dile getirdi.

 

Fransız Le Monde Gazetesinde dün yayımlanan röportajda Annan; batılı ülkelere işaret ederek Rusya’yı eleştiren bu devletlerin ‘Suriye'de barışçıl bir çözüm isteğinde olduklarını iddia ettiklerini’ fakat bu ülkelerin güvenlik konseyi kararlarını sabote eden bireysel veya toplu girişimlerde bulunduklarını söyledi.

 

Annan, Rusya’ya odaklanmanın Rus yetkilileri rahatsız ettiğini ifade ederek Suriye muhalefetinin Cenevre’deki konferansın kararlarını reddetmelerinden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. BM temsilcisi Annan; “muhalefetin kendisinin satıldığını yada kendisine ihanet yapıldığı iddialarında bulunması oldukça garip bir durumdur” şeklinde konuştu.

 

Suriye krizinin 16 aydır sürdüğünü ama çalışmaların sadece üç aydır başladığını belirten Annan bu krizi barışçıl ve siyasi yollardan çözmek için büyük çaba sarf ettiklerini, ancak göründüğü üzere başarılı olamadıklarını ve başaracaklarına dair bir garanti olmadığını dile getirdi.

 

Annan; Rusya’nın Suriye’deki olaylarda etkili olduğunu ancak olayların sadece Rusya tarafından belirleneceğinden emin olmadığını ekledi.

 

Annan İran’ın bir oyuncu olduğunu; sorunun çözümünün bir parçası olması gerektiğini ve bunu göz ardı etmenin mümkün olmadığını vurguladı.