Fransa'nın başkenti Paris'te yapılan Suriye Halkının Dostları Grubu toplantısına ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın tehditkar sözleri damga vurdu. Clinton, Suriye lideri Esad'ın gitmesi konusunda ikna edilemeyen Rusya ve Çin'in cezalandırılması gerektiğini söyledi. Rusya, bu açıklamayı "uygunsuz" olarak tanımladı.

 

Tunus ve İstanbul'dan sonra üçüncüsü Paris'te yapılan Suriye Halkının Dostları Grubu toplantısına 100'ün üzerinde ülke temsilci gönderdi.

 

Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından temsil edildiği toplantının açılış konuşmasını yapan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Suriye'deki durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğine dikkat çekti.

 

Hollande, "Bugünkü toplantının tek amacı olmalı. BM Güvenlik Konseyi'nin bu krizde sorumluluğunu almasını sağlamalıyız. Burada olmayanlara sesleniyorum. Bu kriz uluslararası barış ve güvenlik için bir tehdit oldu. Esad gitmeli, bu herkesin çıkarına. Birlikte çalışmak hepimizin yararına. Bir geçiş hükümeti kurulmalı" dedi.

 

Hollande toplantıdan beklenen sonuçları da beş maddede topladı: Suriye'de işlenen suçları işleyenlerin uluslararası adalet önüne çıkarılması, ekonomik ve mali yaptırımların uygulanması, Suriyeli demokratik muhaliflerin desteklenmesi, insani yardım, Suriye'nin yeniden yapılandırılması için politik çözüm arayışlarının hızlandırılması.

 

"RUSYA VE ÇİN BİR BEDEL ÖDEMELİ"

ABD Dışişleri Bakanı Clinton ise Rusya ve Çin’in Suriye’ye verdiği desteğin bir bedeli olması gerektiğini söyledi.

 

Clinton, "Sizinle açık konuşuyorum. Rusya ve Çin, Esad rejiminin arkasında durdukları için hiçbir bedel ödemediklerine inanıyorlar. Bunu değiştirmenin tek yolu, burada temsil edilen tüm ülkelerin doğrudan ve acilen harekete geçerek, Rusya ve Çin'in bir bedel ödemesini sağlamasıdır. Çünkü bu iki ülke ilerlememizin önünü kesiyor. Artık buna tolerans gösterilemez" derken, Cenevre'de kabul edilen kararların hayata geçirilmesi için de BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar çıkarılmasını istedi.

 

ABD Dışişleri Bakanı, Suriye'deki siyasi geçiş sürecini planlayan bu kararların uygulanmaması halinde, BM Şartı'nın yedinci maddesinin işleme konması için çağrıda bulundu. Yedinci madde, ekonomik önlemlerden askeri güç kullanımına kadar birçok yaptırım içeriyor.

 

Daha önce BM Güvenlik Konseyi'nde Esad aleyhinde karar alınmasını iki kez veto eden Rusya ve Çin, Paris'teki toplantılara katılmıyor.

 

İLK TEPKİ MOSKOVA'DAN

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennadi Gatilov, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un, Rusya ve Çin'i hedef alan açıklamalarının doğru olmadığını söyledi.

 

Rus Devlet Radyosu'nun bildirdiğine göre, Gatilov, Clinton'un Rusya ve Çin'i hedef alan açıklamalarının doğru olmadığını belirterek, bu tür ifadeleri daha önce de duyduklarını kaydetti.

 

ÇİN'DEN SERT ÇIKIŞ!

Çin, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, Çin hükümetinin ''Suriye'deki savaşı sona erdirme çabalarını baltaladığı'' yönündeki eleştirilerini reddetti.

 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Liu Weimin yaptığı yazılı açıklamada, Clinton'ın sözlerini ''tamamen kabul edilemez'' olarak niteledi. Çin'in Suriye'de barışa ulaşılması yönündeki çabalara büyük katkıda bulunduğunu ileri süren Liu, ülkesinin Suriye konusundaki ''adil ve yapıcı'' tavrının geniş bir uluslararası destek gördüğünü savundu.

 

DAVUTOĞLU: BASKI ARTIRILMALI

Toplantıda konuşan Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Suriye yönetimine yönelik uluslararası baskının artırılmasını isterken, Esad sonrası dönemin hazırlıklarına her alanda vakit geçirilmeden başlanması gerektiğini belirtti.

 

Davutoğlu, Suriye'deki çatışmaların sona erdirilmesi için etkili bir geçiş dönemi hükümetinin işbaşına gelmesinin gerekli olduğunu ifade ederken, Suriye Halkının Dostları Grubu'nun bir sonraki toplantısının New York'taki BM Genel Kurulu'nda yapması için çağrı yaptı.

 

SONUÇ BİLDİRGESİ

Toplantı sonunda yayınlanan kapanış bildirgesinde de Rusya ve Çin'den Suriye yönetimine verdiği desteğe son vermesi istendi.

 

Esad'ın iktidarı bırakması istenilen bildirgede, Suriye'de geçiş dönemi hükümeti kurulması ve bunun için de BM Güvenlik Konseyi'nin bir karar çıkarması talep edildi.

 

Sonuç bildirgesinde ayrıca, gerekirse güç kullanımına da yeşil ışık yakan BM Şartı'nın yedinci maddesinin hayata geçirilmesi çağrısında bulunuldu.

 

Suriye Halkının Dostları Grubu'nun bir sonraki toplantısının Fas'ta düzenleneceği açıklandı.

 

RUSYA: SURİYE’NİN DOSTLARI GRUBU “GAYRİ AHLAKİ”

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Paris'te 100'den fazla ülkenin temsilcilerinin katıldığı Suriye Halkının Dostları toplantısının "tek taraflı" ve "gayri ahlaki" olduğunu açıkladı.

 

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Rusya, Çin ve diğer ülkelerin geleneksel olarak Suriye Arap Cumhuriyeti ve halkı ile yakın ilişkileri olduğunu, "Dostlar" olarak tanımlanan toplantıda şimdiye kadar yer almadıklarını söyledi. Lukaşeviç'e göre toplantı tek yönlü olması itibari ile hem siyasi açıdan yanlış hem de gayri ahlaki.

 

ABD ve müttefiklerinin Suriye muhalefeti ile birlikte oluşturduğu "Dostlar" grubunun 17 aydır devam eden şiddetin daha da derinleşmesine neden olacağı uyarısında bulunan Lukaşeviç, "Bu sadece bir şeye neden oluyor. Kan akmaya devam ediyor ve yeni insanlık trajedileri yaşanıyor" eleştirisini getirdi. "Biz 30 Haziran'da Cenevre'de düzenlenen konferansa katılanların bazılarında, sonuç bildirgesinde sorumluluk alma konusunda isteksiz oldukları izlenimi edindik" ifadelerini kullanan Rus diplomat, Suriye'de çatışan tarafları barışçıl bir geçiş süreci için birlikte çalışmaya zorlamak yerine Suriye'nin Dostları toplantısı yapıldığını kaydetti.

 

Suriye hükümet temsilcileri olmadan, muhalefeti iktidarı devirmeye yönelik teşvikle Suriye'nin geleceğinin tartışıldığını iddia eden Lukaşeviç, mali destek ve ekonomik yardımların, hatta askeri senaryo ihtimalinin kullanılması ile ilgili perde arkasından ipuçlarının verildiğini savundu. Moskova'nın dış müdahale olmadan Suriye halkının barış içinde sorunu çözmesini desteklediğini vurgulayan Rus diplomat, Cenevre'de bu yönde adımların atıldığını hatırlattı. Lukaşeviç, Suriye muhalefetinin iktidarla diyalog kurarak ulusal birlik ve toprak bütünlüğü çerçevesinde ülkenin geleceği ile ilgili demokratik ve bağımsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini dile getirdi.

 

Bu arada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Suriye muhalefeti ile Moskova'da yapacakları görüşmelerin takvimi de belli oldu. Michel Kilo başkanlığındaki "Suriye Demokratik Forumu" temsilcileri ile 9 Temmuz'da bir araya gelecek Lavrov, 11 Temmuz'da da "Suriye Ulusal Konseyi" heyeti ile görüşecek.