Suriye Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Velid Muallim, ‘Kimyasal silahı silahlı terör grupları kullandı’ derken, Başbakan Erdoğan hakkında da “batılı müttefiklerinin Erdoğan’a güvenleri müttefikleri İsrail’e suçlamalar yöneltmesi ardından sarsıldı” yorumunda bulundu.

SANA’nın haberine göre, Suriye Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Suriye’de yaşananlardan İsrail’in çıkar sağladığının net olarak ortaya çıktığını, İsrailli yetkililerin direniş ekseninin zaferine izin vermeyecekleri yönündeki açıklamalarının bunu gösterdiğini savundu.

Arap bölgesinde yaşananlar arsında çatışmaların şekli, çatışan güçlerin kimliği açısından net bir bağlantı olduğuna işaret eden Muallim, bu çatışmanın bağımsız kararıyla hareket eden halkçı, ulusalcı, ilerici ulusalcı güçlerle bölgesel ve uluslar arası güçlerin motivesiyle hareket eden kökten dinci terörist güçler arasında yaşandığını savundu.

Dışişleri Bakanı, Enformasyon Bakanı Omran Zoubi’nin katılımıyla Suriyeli gazeteciler, siyasi analistler ve diplomatik kadrolara Dışişleri Bakanlığında dün verdiği siyasi brifingde, Suriye’nin gelişmelere yönelik görüşüne değinerek Mısır’daki siyasi görüntünün değişmesi ve Türkiye’nin yönettiği aşırı İslami akım Müslüman kardeşlerin Mısır’da yönetimden düşmesi sonucu ağır darbe almasıyla siyasi ve saha hesapları kefesinin ulusal güçler ve direniş ekseninin lehine dengelendiğini ve bu akımı şaşkınlığa düştüğünü söyledi.

ASKERİ ÇÖZÜM HESAPLARI

Muallim, Suriye düşmanları ekseninin askeri çözüm hesapları yaptığı, Türkiye’nin geri adım atması durumunda Suriye’yi hedef almak amacıyla Ürdün cephesinin hazırlanması yoluyla alternatif planlar koyduğunu kaydetti.

SUUDİ ARABİSTAN SİYASİ ÇÖZÜMÜ REDDEDİYOR

Bakan Muallim, Suudi Arabistan rejiminin siyasi çözümü reddederek gerginliği tırmandırmaya ve Cenevre konferansını baltalamaya çalıştığını, dolayısıyla Rus tarafıyla yaptığı anlaşmalardan ve Cenevre’ye gitmekten kaçan Amerikan tutumuyla uyumlu hareket ettiğini dile getirdi.

ABD tutumu konusunda ise Muallim, ABD’nin İsrail’in çıkarlarına hizmet ettiği sürece Suriye’de terör ve şiddetin devam etmesini arzuladığını, bu nedenle Rusya’nın Cenevre konferansını düzenleme çabalarını çeşitli gerekçelerle ertelediğini bildirerek bu tutumun Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan tutumuyla uyuştuğunu söyledi.

Muallim, Bender Bin Sultan’ın Moskova’ya yaptığı ziyarette Suudi Arabistan’ın konferansa katılmayacağı ya da Suriye konusunda Cenevre’de uluslar arası bir konferans düzenlenmesini kolaylaştırmayacağını bildirdiğini dolayısıyla Suriye’deki krizin sahada çözümleneceğine inandığını ifade etti.

“KİMYASAL SİLAHI SİLAHLI TERÖR GRUPLARI KULLANDI”

Muallim, Rus yetkililerle yapılan görüşmeler sonucu elde edilen Suriye verilerinin Rus tutumunun değişmediğini gösterdiğine işaret ederek Suriye’nin kimyasal silahı silahlı terör gruplarının kullandığına dair kesin inanç temelindeki, kimyasal silahlar konusunun soruşturulmasına ilişkin Rus tutumuyla mutabık olduğunu ifade etti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç, "Şam yakınlarında kimyasal silah kullanıldığı yönündeki agresif haber kampanyasının, akıllara provokasyon ve Cenevre 2 Konferansı'nı baltalama fikirlerini getirdiğini" belirtmişti. Kimyasal başlıklı füzelerin, muhaliflerin kontrolündeki bir bölgeden fırlatıldığını ileri süren Lukaşeviç, silahlı gruplar üzerinde etkili olan herkese kimyasal silahla provokasyon yapmayı sonlandırma çağrısı yapmıştı. Açıklamada, şu ifadelere yer verilmişti: ''Son günlerde rejim güçleri, muhaliflere karşı Şam'ın doğusu başta olmak üzere birçok bölgede operasyonlar düzenledi. 21 Ağustos sabahı muhaliflerin kontrolündeki bölgeden, el yapımı füze fırlatıldı. Moskova, Suriye'de kimyasal silah kullanımının profesyonel ve objektif bir şekilde araştırılması gerektiğini önemli görüyor"

“MISIRLILARIN MÜSLÜMAN KARDEŞLERE KARŞI SOKAĞA DÖKÜLMESİ”

Mısır’da yaşananların, Mısırlıların Müslüman kardeşlere karşı sokağa dökülmesi ve terörist bir hareket olarak kabul etmelerinin Suriye gelişmelerinde önemli bir unsur teşkil ettiğini söyleyerek Suriye’nin Müslüman Kardeşler hareketine karşı tutumu ve bakış açısının doğruluğunun bir kez daha kanıtlandığına vurgu yaptı.

“MÜTTEFİKLERİNİN ERDOĞAN’A GÜVENLERİ SARSILDI”

Türkiye’nin tutumuna da değinen Dışişleri Bakanı, Mısır’da Müslüman Kardeşlerin yönetimden düşmesinin Suriye’de yaşananlar açısından olumlu bir gelişme olduğunu, çünkü bazen İsrail bazen de dış güçlere suçlamalar yönelten Erdoğan hükümetini telaşlandırdığını belirterek “batılı müttefiklerinin Erdoğan’a güvenleri müttefikleri İsrail’e suçlamalar yöneltmesi ardından sarsıldı” dedi.

“IRAKLILAR SURİYELİLER GİBİ TERÖRLE MÜCADELE EDİYORLAR”

Irak’taki gelişmelere de değinen Muallim, Iraklıların Suriyelilerin yaşadıklarının aynısını yaşadıklarını, Suriye’ye karşı işbirliği yapan ve komplo kuran bölge ülkelerinin Irak’a da aynı şekilde komplo kurduğunu anlamaları ardından tüm güçleriyle terörle mücadele ettiklerini söyledi.

Muallim, Irak’ın özellikle sınırda terörle mücadelede büyük çaba harcadığını söyledi.

LÜBNAN’DA İKİ AKIM

Lübnan konusunda ise Dışişleri Bakanı, Lübnan’da silahlı terör gruplarına destek veren akımla Suriye devletinin tutumunu cesaretle savunan akım arasındaki bölünmenin devam ettiğini söyledi.

Muallim, Suriye düşmanlarının Türkiye’nin yerine Ürdün cephesini hazırladıklarını, Ürdün sınırında silah ve militan akışının artması, Doha Koalisyonu Başkanı’nın Suriye’ye Ürdün yoluyla girmesinin bunun en iyi kanıtı olduğuna dikkat çekerek “silah, militan ve muhalif şahsiyetler Ürdünlü yetkililerin bilgisi ve koordinasyonu dışında mı giriyor?” diye sordu.

Teröristlerin Suriye’ye girişinin bazı ülkeler tarafından kolaylaştırılması ve onlarla ilişki kurmalarına karşı uyaran Muallim, bunun terör gruplarına tolerans tanıyanlara karşı ters tepeceğinin tarihi deneyimlerle kanıtlandığını savundu.

AVRUPA’NN TUTUMU DEĞİŞİYOR

Avrupa’nın tutumuna da değinen Muallim, yavaş olması ve istenen düzeye ulaşmamasına rağmen Avrupa tutumunda bir değişim gözlemlendiğini söyleyerek Avrupalıların Suriye’yle temas kurmak ve insani örgütler aracılığıyla Suriye’ye dönmek istediklerini bildirdi.

Dışişleri Bakanı, “fakat Suriye Avrupa tutumunun zayıflığı ve ABD’nin tereddüt içinde olması nedeniyle bunu reddediyor” diye ekledi.