Mısır canlı yayınlanan katlimalarla kan gölüne dönerken kimin kimi desteklediği, kimin nerede durduğu tam bir kargaşa halini aldı.

Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Kuveyt ve Bahreyn darbecileri destekleyen açıklamalar yaparken Mısır Şeriat Alimleri Konseyi’nden de İhvan’a (Müslüman Kardeşler) ağır suçlama geldi.

Yakındoğu Haber’e göre, Mısır Şeriat Alimleri Konseyi Müslüman Kardeşler örgütünü dinden çıkmakla suçladı.

El Alem televizyonunun haberine göre Ezher Üniversitesi Fıkıh bölümü öğretim üyesi Ahmed Kerime, konsey adına yaptığı yazılı açıklamada Müslüman Kardeşlere ağır suçlamalarda bulundu.

Ülkede yaşanan zararın karşılanması için Müslüman Kardeşlerin ve üyelerinin mal varlıklarına el konulmasını isteyen Kerime, Müslüman Kardeşler’in dinden çıktığı iddiasını İslami kaynaklarda Peygamber’den haricilerle ilgili nakledilen hadislerle gerekçelendirdi.

MISIR POLİSİNİN ŞİDDETİ, MURSİ KARŞITLARINI BÖLDÜ

Muhammed Mursi yönetiminin devrilmesiyle sonuçlanan 30 Haziran gösterilerinin organizatörlerinden Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin sözcüsü istifa etti.

Mısır’daki 11 liberal ve solcu grubun Müslüman Kardeşler yönetimine karşı oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi Sözcüsü Halid Davud, el-Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada Ulusal Kurtuluş cephesi sözcülüğünden istifa ettiğini; ancak Dustur partisindeki üyeliğini sürdürdüğünü söyledi.

Artık 11 siyasi grup adına açıklama yapamayacağını belirten Davud, Ulusal Kurtuluş Cephesi’ni oluşturan grupların çoğunun Mısır güvenlik güçlerinin Nahda ve Rabiatu’l Adeviye meydanlarındaki göstericilere uyguladığı, yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan şiddetin bir hata olduğunu kabul etmek istemediğini söyledi.

Halid Davud “Hiçbir şey halkın öldürülmesinden daha kötü değildir; ancak bundan daha da kötü olan halkın güç kullanılarak öldürülmesini onaylamaktır. Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin çoğu, Mısır polisinin ve ordusunun şiddetini onaylamaktadır” dedi.

“Biz 25 Ocak ve 30 Haziran devrimlerini güvenlik güçleri serbestçe halkı öldürsün diye yapmadık” diyen Halid Davud, Sadece Adeviye meydanında 500’den fazla sivilin öldüğünü vurgulayarak bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

SELEFİ PARTİLERDEN ORDUYA DESTEK ÇAĞRISI

Mısır resmi haber ajansı Mena’nın haberine göre iki selefi parti Mısır ordusuna destek için çağrıda bulundu.

Nur ve Selefi Davet Partileri Cuma günü yaptıkları açıklamayla Mısır halkının maslahatı için orduya destek istedi.

İki partiden yapılan ortak açıklamada Mısır ordusunun Arap dünyasındaki en homojen ordu olduğu belirtilerek “Arap ve İslam aleminin maslahatı ve ulusal çıkarlar, Mısır halkının silahlı kuvvetleri desteklemesi gerektiğine hükmetmektedir” denildi.

Selefi partilerden yapılan bu açıklamanın, Müslüman Kardeşlerin yaptığı ülke çapında darbe karşıtı gösteri çağrısıyla eş zamanlı olması dikkat çekici bulundu.

Selefi partiler, barışçı gösteri düzenlemenin Mısır halkının hakkı olduğunu; ancak silah kullanılmasın ülkede kaos yaratacağını belirterek ulusal uzlaşma için arabuluculuk çabalarının da sürmesi gerektiğini ifade ettiler.

MISIR YÖNETİMİ: ARTIK SAVAŞ HALİNDEYİZ

Mısır Cumhurbaşkanı danışmanı Mustafa Hicazi, Müslüman Kardeşler’i kastederek, Mısırlıların ortak düşmana karşı birleştiğini savundu.

Mısır devlet televizyonun haberine göre Cumhurbaşkanı Adli Mansur’un Danışmanı Mustafa Hicazi, Mısır halkının “şiddet yaratıp, terörü destekleyen ortak düşmana” karşı birleştiğini söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanı Danışmanı Mustafa Hicazi, bugün düzenlediği basın toplantısında “tüm kanıtlar göstermektedir ki bugün Mısır’da yaşananlar bir siyasi anlaşmazlık değil, büyük bir şiddet ve terör dalgasıdır” dedi.

Ülkedeki şiddeti, Müslüman Kardeşlerin başlattığını öne süren Hicazi, “Biz, artık hergün daha da büyüyen aşırı grupların başlattığı bir savaş halindeyiz” diye konuştu.

Mısır yönetiminin ortaya koyduğu yol haritasına bağlı kalacakları konusunda halka söz verdiklerini belirten Mustafa Hicazi, “Hiçbir şey bizi demokratik bir ülke kurma hedefinden vazgeçiremeyecek, bu sürece tüm siyasi grupların ve partilerin katılmasını olumlu karşılarız” dedi.

Mustafa Hicazi ayrıca aşırılıklarla ve şiddetle insan hakları çerçevesinde yasal yollarla mücadele etmekte kararlı olduklarını söyledi.