Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’ye askeri operasyon düzenleyeceği iddiaları Rojava bölgesinde de yakından izleniyor. PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkmenlere yönelik baskı, Kobani saldırısı, Ordunun Suriye’ye girmesi olasılığı ve bölgede bir Kürt devleti kurulması iddiaları konusunda Milliyet’ten Namık Durukan’ın sorularını yanıtladı:

“ŞEHİTLERİMİZ SÜRYANİLERDEN FAZLA”

Bölgede PYD’nin etnik temizlik yaptığı ve Türkmenlere baskı yapıldığı iddiası var?

Türkmenlere ve Araplara etnik temizlik yaptığımız gerçek değil, kabul edilemez. Bizim bütün mücadelemiz bölgede yaşayan bütün halkların özgürlüğü içindir. Soykırım, katliam, diğerlerini dışlamak yok. Sadece Asuri, Süryanilerin köylerini kurtarmak için yüzlerce şehit verdik. O köylerdeki şehitlerimiz Süryanilerden fazladır. Aynı şekilde hem Ezidiler hem Türkmenler için durum aynıdır. Nerede olursa olsun Kürt ve Türkmen iç içedir. Türkiye’nin gireceğini belirttiği Cerablus’un batısında birçok Kürt hem Kürtçe konuşuyor hem Türkmence. Beraber yaşıyorlar. Aradaki Türkmenlere baktığınızda Türkmen de Kürtçe konuşuyor. Birbirlerine karışmışlar.

Türkmenlere yönelik IŞİD tehdidi var mı?

Türkmenlerle bir farkımız yok. Ancak bazı Türk yöneticiler, Türkmenleri Selefilere, cihadilere alet olarak kullanıyorlar. Onlar oraya gelirse, Türkmen Aleviler var. Bunların hepsini keserler. Türkmen oldukları için değil Alevi oldukları için keserler. Orada bir katliam olursa bu suçu Türkiye’ye yüklerler.

PLANLAMA TÜRKİYE’DE

Kobani baskınına katılanların Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) içine sızdıkları ve içeriden de yardım aldıkları belirtiliyor?

ÖSO’nun sivilleri vurduğu anlayışı yanlıştır. Bu güçlerin içine sızmışlar. Saldırganlar içinde Kürtler de vardı. Irak Kürtleri vardı. Bir de Tel Abyad köylerinden gelenler var. Arap-Kürt karışık, bazı Araplar saf Kürtçe konuşuyor. Kürt olmadıklarını bilemezsiniz. Bazıları da YPG üniformaları giymişlerdi.

Kobani saldırısının ardından yakalanın IŞİD’liler olayı anlattı mı?

‘Komşumuz ihanet etti’ gibi söylemler bireyseldir. Mesele bunu planlayanın kim olduğu, saldırının kimden geldiğidir. Kobani’de yakalanan IŞİD’liler her şeyi anlatacaklar. Mısırlı olan biri konuştu. Nereden geldiklerini, nasıl girdiklerini, cephanelerin nereden geldiğini söyledi. Kısaca bazı gruplar Türkiye üzerinden geldi. Orada cephane daha önceden hazırlanmış. Planlama orada olmuş. Bunu onlar söylüyor, bizim bilgimiz değil. Biz hiçbir zaman Türkiye halkına bir kötülük düşünmedik. Biz her zaman kardeşlik elimizi uzattık. Türkiye bu tür hareketlerden vazgeçsin, özür dilesin demiyoruz, en azından kirli planlardan vazgeçilsin.

“NATO KARARI GEREKİR”

Türkiye’nin Suriye’ye gireceği ancak ordunun buna direndiği ileri sürülüyor?

Askerin tutumu doğrudur. Büyük devletlerin yetkilileri ile konuştuk. Bu korkuları vardı. Şöyle söylediler; ‘Orası yalnız sizin ve Türkiye’nin sınırı değil, NATO’nun sınırıdır.’ Açıkça bana söylediler. Öyle bir şey olursa, sınır ötesi bir harekât olursa NATO kararı gerektirir. Bu nedenle askerin tutumu doğrudur. Türkiye öyle bir girişimde bulunursa bu demektir ki NATO’nun kararıdır. NATO kararı olursa çok şey değişir. İlgili taraflar en büyük devletler bu işe karışır.

Ordu Suriye’ye girerse, Rojava’ya geçerse PYD olarak nasıl bir tutum alırsınız?

Bugüne kadar bölgemize, köylerimize rejimden, IŞİD’den veya herhangi bir güçten gelen saldırılar karşısında durduk. Başka yerden gelirse de buna direniriz.

Rojava bölgesinde Kürt devleti kuracağınız ve Akdeniz’e açılacağınız iddiaları doğru mu?

Suriye’nin sınırları içinde halkımızı, insanlarımızı demokrasi içinde yaşatmak istiyoruz. Böyle yalan dolan korkularla bazı kararlar almak çok yanlış olur. Öyle bir düşüncemiz ne pratikte oldu ne de açıklaması yapıldı. Başkalarının planları varsa da buna alet olmayız.