Roth, ntvmsnbc'ye verdiği röportajda, Dönerci cinayetlerini ilk duyduğunda şoke olduğunu, daha sonra bunun yerini derin bir üzüntü ve öfke aldığını söyledi.

 

Fulya Canşen'ın sorularını yanıtlayan Roth, gelecekte Almanya'da federal düzeyde Türk kökenli bir bakan olmasını arzu ettiğini belirterek, "Türkiye kökenli bir bakan Alman siyasetinin daha gerçekçi olduğunun da bir işareti olacaktır" dedi.

 

Fulya Canşen: Alman basınının “dönerci cinayetleri diye adlandırdığı seri cinayetlerin aşırı sağcılar tarafından işlendiğini öğrendiğinizde neler hissettiniz?

 

Claudia Roth: Almanya’da seri cinayetler işleyen aşırı sağcı teröristler olduğunu öğrendiğim ilk an hissettiğim şey şoktu, daha sonra şokun yerini üzüntü, dehşet aldı ve sonra insanlık dışı bu şiddet eyleminden dolayı çok büyük bir kızgınlık duydum. Böyle bir şeyin nasıl mümkün olduğunu düşündükçe, şiddet karşısındaki çaresizlik duygum arttı. Yıllardır neden işlendiği bilinmeyen bir cinayete kurban giden hatta zan altında bırakılan merhumların yakınlarının acılarını paylaşıyorum. Cinayetlere “Döner cinayetleri”, cinayetleri çözmek için kurulan özel birliğe de “Bosporus-Boğaziçi” denmesi de bunun işareti.

 

FC: Neden yıllarca aşırı sağcılardan hiç şüphe duyulmadı?

 

CR: Açık olan bir şey var, o da güvenlik görevlilerinin aşırı sağcılara karşı gözlerini yummuş olmaları. Şu anda, polis teşkilatının, savcılığın ve anayasayı koruma dairelerinin görevine ve aslında kimi koruduğuna yönelik esaslı bir tartışma başladı. Seri cinayetlerin gerçek sorumlularının bulunması ve cezasını çekebilmesi için ortaya atılan pek çok soru tarafsız bir biçimde yanıtlanmalı ve olay tamamen aydınlatılarak, kamuoyu bilgilendirilmelidir. Bunu yaparken ne partilerin at gözlükleri ne de kurumlara yönelik yanlış anlaşılan dayanışma rol oynamamalıdır.

 

'DEMOKRASİYE İNANCIMIZ TEMELİNDEN SARSILDI' 


FC: Bu olay Almanya’nın vatandaşlarını koruyamadığını da gösterdi. Ülkenizin güvenirliliği ve inanırlılığı da zedelenmiş olmadı mı?

 

CR: Sanıyorum seri cinayetlerin Almanya’ya verdiği zarar çok daha büyük. Demokrasiye olan inancımız temelinden sarsıldı. Olay mutlaka gün ışığına çıkarılmalı ve sorumlular cezalarını çekmeli. Bence istihbaratçıların derhal aşırı sağcı parti NPD içindeki köstebeklerini çekmeli, anayasayı koruma dairelerinin rolü ve bu alanda polis ile savcılıkların çalışma biçimi kökünden değiştirilmeli.

 

FC: Dil toplumun aynasıdır. Az önce siz de söylediniz, döner cinayetleri, SOKO-Bosporus gibi kavramlar Alman toplumunun göçmenleri nasıl dışladığını gösteriyor. Bu yıl göçün 50. yılı kutlanıyor. Elli yıl sonra bu kadar dışlanmanın nedeni ne sizce?

 

CR: Almanya’da işçi göçü anlaşmasının imzalanmasından bu yana pek çok hata yapıldı. Aslında her şey gelenleri “gastarbeiter-konuk işçi” olarak görmek ve Almanya’ya entegre olmaları için hiçbir önlem almamakla başladı. Almanya, “Biz” i yani birlikte yaşamayı teşvik edici değil, aksine iki toplum arasına aşılması gereken barikatlar oluşturan bir politika güttü. Dediğim gibi bu elli yıl içinde çok hata yapıldı. Hıristiyan demokratların çifte vatandaşlığa karşı açtıkları imza kampanyası, Solingen ve Möln saldırılarından sonra zamanın başbakanı Helmut Kohl’ün tavrı ya da Merkez Bankası Yönetim Kurulu eski üyesi Sarazzin’in başlattığı göçmen karşıtı tartışma bu hatalardan sadece birkaçı. Almanya aslında, çok renkli bir ülke ve Almanların çoğu aslında çok kültürlü bir toplumda yaşamaktan mutluluk duyuyorlar. Birkaç kışkırtıcı ve budalanın bunu yok etmesine izin vermemeliyiz.

 

'ALMANYA'NIN ÇOK KÜLTÜRLÜ OLDUĞUNU GÖSTERMELİYİZ' 


FC:
 Cem Özdemir ya da Aydan Özoğuz isimli bir dışişleri ya da içişleri bakanı başarılı bir entegrasyonun işareti olabilir mi?

 

CR: Hatta Türkiye kökenli bir bakan Alman siyasetinin daha gerçekçi olduğunun da bir işareti olacaktır. Almanya çok kültürlü bir toplumdur, bunu her yerde göstermeliyiz.

 

FC: Bu 2013’de yapılacak genel seçimlerden sonra mümkün olur mu dersiniz?

 

CR: Ben, 2013’de muhafazakar liberal bir hükümetin yerine sosyal demokrat yeşiller hükümetini kuracağımıza yürekten inanıyorum. Ancak bu sayede Almanya daha iyi bir siyasete kavuşabilir ve soysal, çevreci bir dönüşümün yolu açılabilir.

 

FC: Zaman ayırdığınız için teşekkürler.