Pakistan'da mezhepler arası yaşanan şiddet olayları yüzlerce kişinin ölümüne neden oldu.

 

Saldırıların çoğu Kuzey Bölgeleri ile Belucistan bölgesinde gerçekleşti.

 

Şii ve diğer azınlık gruplar, Sünni militan Laşkar i Cangvi gibi şiddetin sorumlusu olarak gördükleri örgütlerin yakalanıp cezalandırılmamalarından şikâyetçi.

 

BBC Urdu muhabiri Nosheen Abbas, maruz kaldıkları şiddetten kaçıp İslamabad'a göç etme kararı alan Şiilerle görüştü.

 

NİYAZ ALİ, 30, Pakistan'ın kuzeyinde Skardu ve İslamabad arası seyahat eden kalkınma işçisi

Bindiğim otobüs Chilas kentinde durduruldu ve Şiiler tek tek belirlenip öldürüldü.

 

Skardu'dan İslamabad'a gidiyordum. Şii'yim ama nasıl kurtulduğumu ben de bilmiyorum. Kendi aralarında konuşurlarken nedense Skardu'dan değil yalnızca Gilgit şehrinden gelen Şiileri öldüreceklerini söylediler.

 

Biri kaçmaya çalıştı ama vuruldu.

 

Yaşlı bir adamı yüzüne büyük bir taş fırlatarak öldürdüler. Öyle bir dövüyorlardı ki hayvanlara bile böyle vurmazsınız.

 

Tüm bunlar orada duran polislerin hemen önünde yaşandı.

 

Karayolu ile seyahat etmek artık güvenli değil. Her otobüste artık iki polis var ama ben bunun bir değişiklik yaratacağına inanmıyorum.

 

Skardu'ya giden bu karayolundan seyahat ederken ölecek misiniz yaşayacak mısınız bilemiyorsunuz. Skardu'da iyi eğitim merkezleri olmadığı için seyahat edenlerin çoğu öğrenci.

 

Ailem karayolu ile seyahat etmemi yasakladı, bu nedenle artık uçakla gidiyorum ama herkes bu maliyeti karşılayamaz.

 

Pakistan hükümeti bu insanlar için hiçbir şey yapmıyor. Bizi öldürenleri durdurmuyorlar, belki de destekliyorlar veya umursamıyorlar.

 

FERİŞAT HAYDARİ, 20, Belucistan bölgesinin başkenti Quetta'da Hazara kökenli bir öğrenci

Quetta'da hayat daha farklıydı. Durum şimdi çok kötü. Korku var.

 

Hedef olduğumuz için evimizin yakınındaki pazara, alışveriş merkezlerine bile gidemiyoruz.

 

Tüm Hazara kökenli erkeklerin öldürüleceği konusunda uyarılmıştık. Artık kadınlar bile öldürülüyor.

 

Güvenli bir yerde yaşamayı çok isterdik. Biz barışı severiz ve normal insanlar gibi muamele görmek istiyoruz.

 

Eğer durum böyle giderse Quetta'da yaşamak imkânsız hale gelecek. Halk artık Afganistan ve yabancı ülkelere göç ediyor.

 

Bir arkadaşım pazara gittiğinde hedef alınmıştı.

 

Geçenlerde, bir kurbanın cenaze törenine gitmek isteyen içi dolu iki taksi durduruldu ve taksideki biri kadın sekiz kişi öldürüldü.

 

Bu saldırganların kim olduğunu bilmiyoruz. Hiç yakalanmıyorlar.

 

Şimdiye kadar hiç kadın kaçırılmadı. Çünkü kimse kendi bölgesinden çıkmaya cesaret edemiyor.

 

Ailem eğitimime burada İslamabad'da devam etmem konusunda ısrar etti.

 

Şimdi de burs bulup başka bir ülkeye gitmemi istiyorlar. Ailem de Afganistan'a göç edebilir.

 

VECİDULLAH BAIG, 24, Gilgit'te yeni mezun

Gilgit'te durum, 1980'lerde darbeyle hükümeti deviren Ziya ül Hak zamanından bu yana hiç bu kadar kötü olmamıştı.

 

Ziyauddin adlı Şii imam öldürülmüş ve tüm eğitim merkezleri kapatılmıştı. Ben de iki ağabeyimle taşındım. Sokağa çıkma yasağı vardı ve burada yaşamak çok güvensiz bir hal almıştı.

 

Bazı Sünni erkeklerin 2005'te bizim okulu çevirdiklerini hatırlıyorum. Okula dalıp Şiileri tek tek seçip dövdüler. Hiç kimse öldürülmedi ama gözümün önünde dövdüler.


Vecidullah Baid, birçok güvenlik noktası olmasına rağmen sorumluluların yakalanamamasından şikâyetçi.

 

Arkadaşlarım geçenlerde Skardu'ya gitti ama şans eseri 14 Şii'nin öldürüldüğü Chilas'taki olaya denk gelmediler.

 

Sünniler, Şiiler karşılıklı birbirlerini öldürüyor. Şiiler kendi halklarına yönelik saldırılara karşılık veriyor ama onlar azınlık.

 

Burası küçük bir yer ve binlerce kişi öldürüldü. Bir sürü güvenlik noktası var ama ortada hiç zanlı yok. Olsa bile serbest bırakılıyorlar ya da ceza almıyorlar.

 

Okula 2005'te düzenlenen baskınla ilgili birkaç kişi gözaltına alındı, hala hapishanedeler ama soruşturma yok.

 

İslamabad'da daha önce çok Gilgit'ten gelenler yoktu, artık sayıları daha çok. Aileler çocuklarının Gilgit'i terk etmesini istiyor.

 

SACİD HÜSEYİN ÇENGEZİ, 25, Hazara kökenli mühendis ve Quetta'lı aktivist

Öldürülen Hazara kökenlilerin sayısında 1999'dan bu yana artış yaşandı.

 

Biz Hazaralar çoğunlukla Şii'yiz ve kimliğimiz kolayca teşhis edilebilir. Mongolların yüz hatlarına sahibiz. Etnik kökenimizden dolayı da hedef alınıyoruz.


Evlerimize 2010 yılında bazı broşürler gönderildi. Şiilerin kâfir olduğu ve öldürüleceği yazıyordu.

 

Şiilerin ahlâksız olduğu ve başta Quetta olmak üzere Pakistan'ın her yerinde öldürülmeleri gerektiği yazıyordu.

 

Broşür, Laşkar i Cengavi'nin Belucistan birimi tarafından imzalanmış ve damgalanmıştı. Ayrıca, 2012'ye kadar terk etmezsek bizim bölgemize gelip bizi öldürecekleri de yazıyordu.

 

Ama biz hayatlarımıza devam edeceğiz.

 

Bizden istedikleri bir mesaj varsa o da şudur: Hiçbir zaman terk etmeyeceğiz.

 

BBC/TÜRKÇE