İngiliz The Guardian gazetesine göre Şili hükümeti, resmi kaynaklarda ifade edildiğinin aksine, 1973 yılında hayatını kaybeden ünlü şairin ölüm nedeninin kanser olmayabileceğini, uzmanların çalışmaları sürdürdüğünü duyurdu.

Resmi kaynaklara göre Neruda 23 Eylül 1973 tarihinde hastanede doğal yollardan yaşamını yitirdi. Neruda, hayatını kaybettiğinde 69 yaşındaydı ve prostat kanseri hastasıydı. Fakat öteden beri pek çok kesim şairin, ölümünden sadece günler önce yönetime gelen Pinochet rejimince zehirlendiğine inanıyor.

BAKANLIK BELGESİNİN VARLIĞI DA KABUL EDİLDİ 

Şili İçişleri Bakanı Jorge Burgos tarafından dün yapılan açıklamada, bu yılın mart ayında İspanyol El Pais gazetesince yayınlanan bir ‘bakanlık belgesi’nin varlığı da kabul edildi.

Söz konusu belgede, ‘Pablo Neruda’nın ölümünde üçüncü bir tarafın sorumluluğu bulunduğu kuvvetle muhtemeldir’ deniliyordu. Ancak bakanlık açıklamasında, uzmanların yaptığı araştırmanın henüz kesin bir sonuca ulaşmadığına da dikkat çekildi.

ALLENDE'NİN YAKIN ARKADAŞIYDI


Neruda özellikle aşk şiirleriyle tanınmaktaydı. Bunun yanısıra solcu bir siyaset adamı ve diplomat kimliği de bulunan ünlü şair, 1973’te elinde silahıyla darbecilere direnirken hayatını kaybeden Marksist devlet başkanı Salvador Allende’nin de yakın arkadaşıydı.

Ülke yönetimine 11 eylül 1973 tarihinde el koyan darbecilerin arkadaşlarına zulmederek katletmesiyle travma geçiren Neruda, ülkeden kaçarak, Pinochet diktasına karşı sürgünde mücadele etmeyi planlamış, fakat gitmeyi planladığı günün bir gün öncesinde, kanser tedavisi göreceği Santiago’daki Santa Maria kliniğine kaldırılmıştı.

ZEHİRLENDİĞİNE DAİR VERİYE ULAŞILMAMIŞTI 

Şili 1990 yılında yeniden demokrasiye dönmüş olmasına rağmen, Pinochet diktatörlüğünün şairin ölümünde parmağı olduğu şüpheleri uzun yıllar araştırılmadı. Neruda’nın cesedi ancak 2013 yılında, inceleme için mezardan çıkarılabildi ve testlerin sonuçlarında, şairin zehirlendiğine dair herhangi bir veriye ulaşılamadığı açıklanmıştı.

Fakat ailesi ve o dönemki şoförünün bu sonuçlardan tatmin olmayarak daha ileri düzeyde bir soruşturma talebinde bulunması üzerine davayı inceleyen yargıç, söz konusu testlerde yapılmayan başka bir dizi araştırmaya hükmetmişti.