KAHİRE - Mısır'da Hüsnü Mübarek rejimi 30 yıllık iktidarının en kritik günlerini yaşıyor. Dördüncü gününe giren eylemlerde muhaliflerin Cuma Namazı sonrası ‘Cuma Gazabı’ adını verdikleri büyük bir gösteri yapıldı.

Gösterilerde en az 5 kişinin öldüğü, yaklaşık 900 kişinin de yaralandığı açıklandı. 4 gün boyunca devam eden olaylarda ise ölenlerin sayısı 11'e yükseldi.

Hastane kaynaklarının verdiği bilgiye göre, bu yaralıların neredeyse yarısı henüz hastaneye sevk edilmedi.

Yaralılar arasında, mermi yarası taşıyanlar olduğu kaydedildi. Yaralılar arasında polislerin de olduğu bildirildi.

Son olarak Mübarek'in partisinin genel merkezi göstericiler tarafından ateşe verildi ve yağmalandı. İktidar partisinin genel merkez binalarına giren protestocular, büyük bir yangının başladığı genel merkezden televizyon ve diğer elektronik eşyaları yağmaladı.

ORDU DEVLET TELEVİZYONUNUN KONTROLÜNÜ YENİDEN SAĞLADI

Ordu birlikleri, göstericilerin ele geçirdiği devlet televizyonunun da içinde bulunduğu Enformasyon Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı'nın kontrolünü yeniden sağladı.

Görgü tanıklarının bildirdiğine göre, askerler bu bakanlıkları yeniden ele geçirirken, şiddet olayı meydana gelmedi.

Askeri birlikler, adalet, sanayi ve ticaret bakanlığı ve diğer birçok bakanlığın önünde askeri araçlarla barikat kurdu.

Bu arada, göstericiler, Nil Nehri kenarındaki Dünya Ticaret Merkezi ve otelini ateşe verdiler.

Ordu birlikleri Kahire'deki tüm hassas noktaları kontrol altına aldı.

Bu arada Mısır resmi haber ajansı MENA, tüm ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edildiği haberini iptal etti.

İlk açıklamada, gece sokağa çıkma yasağının Kahire, İskenderiye ve Süveyş için ilan edildiği bildirilmiş, sonra uygulamanın tüm ülkeye genişletildiği kaydedilmişti.

MISIR HAVAYOLLARI UÇUŞLARI 12 SAATLİĞİNE DURDURDU

Mısır havayolları EgyptAir, başkent Kahire'den yapılan uçuşları, 12 saatliğine durdurduğunu açıkladı.

Firma açıklamasında, yurtdışından gelen uçaklarının iniş yapacağını ancak kalkışların yarın sabah 09.00'da başlayacağını kaydetti.

 

Bu ertelemenin, gece sokağa çıkma yasağıyla bağlantılı olabileceği bildirildi.

Öte yandan, Kahire havaalanı yetkilileri, bir dizi yabancı uçak firmasının Kahire'ye uçuşlarını durdurduğunu belirtti.

MUHALİF LİDER YARALANDI

El Cezire televizyonu olaylar sırasında, 2005 başkan seçimlerinde ikinci olan Muhalif lider Ayman Nur'un yaralandığını bildirdi.

BARADEY'E EV HAPSİ

Diğer bir muhalif lider olan Muhammed el Baradey’in Cuma namazını kıldığı camiinin çevresinde toplanan protestocularla polis arasında çatışma yaşandı. “Diktatörlüğe hayır” solganları atan ve Baradey'in etrafını saran göstericilere müdahale eden polis Baradey'in bulunduğu alandan ayrılmasına izin vermedi. Ajanslar müdahale sırasında Baradey'in de tazyikli suya maruz kaldığını aktardı.

Yaşanan arbededen sonra polisle tokalaşan Baradey ve yandaşları, barışçıl bir yürüyüş başlattı. Ancak muhalif lider daha sonra polis tarafından ev hapsine alındı.

POLİS KARAKOLUNA SALDIRI

Başkent dışında İskenderiye, Süveyş, Assyut ve Minya kentlerinde de protesto eylemleri yapıldı. Süveyş'te göstericilerin öldürülen arkadaşlarının cesetlerini taşıdı. El Cezire televizyonu, kent merkezindeki polis karakolunu basan göstericilerin, kentin bu bölgesinin kontrolünü de ele geçirdiğini duyurdu. Televizyon, göstericilerin bastığı karakolun 1973 savaşında İsrail'in komuta merkezi olmasının da sembolik önemi bulunduğuna işaret etti.

İLETİŞİM DURDU

Mısır hükümeti ülkedeki internet erişimine yasak getirirken, ülkede faaliyet gösteren cep operatör yetkililerinden de tüm cep telefonu erişimini durdurma emri verdi.

ABD TWITTER ÜZERİNDEN MESAJ YOLLADI

ABD hükümeti Twitter üzerinden yayınladığı mesajda, temel insan haklarına saygı duyulması ve şiddetten uzak durulması çağrısı yaptı. Ayrıca Mısır’ın uzun dönemli istikrarı için reform yapmanın şart olduğu belirtildi. Protestoları izleyen bir BBC muhabrinin yaralanırken, 4 Fransız muhabiri de kısa süreyle gözaltına alındı.

Ülkedeki en büyük muhalefet grubu olan Müslüman Kardeşler, bugüne kadar uzak durdukları hükümet karşıtı gösterilere dördüncü gününde destek verme kararı almıştı.

FACEBOOK VE TWİTTER DİKTATÖRLERİ DEVİRİYOR

Tunus, Arnavutluk son olarak Mısır'da başlayan ve tırmanan gösterilerin ilginç bir ortak noktası var. Hepsi de medyanın iktidar baskısı altında olduğu ülkelerde, sosyal medya etrafında örgütlenmenin sonucu. Göstericiler, Facebook ve Twitter'da örgütlenip sokağa döküldüler.

Arap ülkelerindeki devrimler, sosyal medyanın ilk devrimi olarak tarihe geçti.

İktidarlar, televizyon ve yazılı basını kontrol etse de, muhalif medyayı sansürle kontrol altına alsa da, sosyal medya üzerinde hakimiyet kuramadı.

Önce Tunus, sonra Arnavutluk ve son olarak Mısır'daki gösteriler; Facebook, Twitter, Youtube ve Dailymotion gibi sosyal paylaşım sitelerinin gücünü ortaya koydu.

Gerek Tunus gerekse Mısır'daki kitleleri sürükleyen, karizmatik bir muhalif lider değildi.

Farklı coğrafi bölgelerden ve farklı sosyal kesimlerden insanlar, evlerindeki bilgisayarlardan tek tek sessizce sosyal ağa girip, örgütlendi. İktidarın kontrolündeki medya pasifken, sosyal medya sessiz ama aktifti. Ve aynı anda sokağa çıktılar.

Çoğu işsiz, dar gelirli, ancak sosyal ağları kullanan gençlerdi. Ancak onlara kadınlar ve toplumun diğer kesimleri de katıldı. Bu karma çoğunluk, iktidarın gücünü kırmayı ve alternatif toplumsal hareket olmayı başardı.

Tunus'ta muhalefetin 23 yıldır deviremediği Zeynel Abidin Bin Ali'nin ülkeyi terketmesini sağladılar.

Mısır'daki sürpriz gösteri de, böyle örgütlendi. Gösteri günü olarak, resmi tatil ilan edilen 'Polis Günü' seçildi ve Facebook ve Twitter hesaplarından "sokağa dökülün" sözüne, 90 bin kişi olumlu yanıt verdi. Ve 1977'den bu yana en büyük gösteride binlerce kişi iktidara karşı sokağa döküldü; fakirlik, işsizlik, yolsuzlukları protesto etti.

Böylece, Mısır'da 85 yıllık Müslüman Kardeşler'in yapamadığını başardılar; ülkeyi 30 yıldır demir yumrukla yöneten Hüsnü Mübarek'in koltuğunu salladılar.

İktidar Mısır'da bu gücü kırmak için önce Twitter ve Facebook'u yasakladı, ardından da internete erişimi tamamen engelledi. Onlar cep telefonlarından SMS'le örgütlendiler. Bugün cep telefonları da kesildi.

2009'da İran'da seçimlerin ardından başlayan muhalif gösterilerde ilk kez etkili şekilde kullanılan sosyal ağlar, artık otoriter rejimlerin en korkulu rüyası olmuş durumda.

CAFER SOLGUN'UN ANALİZİ BURADA

ntvmsnbc