BM ve Arap Birliği’nin Suriye özel temsilcisi olarak atanan Kofi Annan, “oldukça kısa bir süre içinde” Suriye’ye gideceğini açıklarken Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı "şiddeti durdurma çabalarına katılmaya" çağırdı.

 

Dün New York’taki BM merkezinde BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’la görüşen Kofi Annan, daha sonra halefi ile birlikte basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

Önünde çok zor bir görev bulunduğunu vurgulayan Annan, yapmaları gereken işin, “şiddet ve ölümleri durdurmak, insanî yardım akışını kolaylaştırmak ve Suriyelilerin özlemlerine saygı duyan ve nihai olarak ülkeye istikrar getirecek barışçı bir çözüme ulaşmalarını sağlamak için onlarla birlikte çalışmak” olduğunu bildirdi.

 

“Eğer başarılı olacaksak, ortada sadece tek bir arabuluculuk süreci olacağını kabul etmemiz çok önemli” diyen Annan, birden fazla aracı olduğu zaman tarafların bu arabulucuların birini diğerine karşı kullandıklarını ya da bir arabulucunun söylediğini beğenmedikleri zaman diğerine gittiklerini vurguladı.

 

Bu nedenle birleşik bir süreç bulunduğu ve uluslararası camia tek bir sesle konuştuğu zaman o sesin güçlü olacağına işaret eden Annan, “Hepimiz çabalarımızı birleştirmeli ve birlikte çalışmalıyız. Ben herkesle çalışmaya kararlıyım. Tüm aktörlerle kapsamlı istişareler yapacağım. Suriye’ye barışçı bir çözüm, ancak tüm taraflar arasında diyalogla mümkün olabilir” dedi.

 

Annan, Esad’ı daha önceden tanımasının, onunla görüşmesini kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağı sorusu üzerine “bunu zaman gösterecek; son yıllarda temas halinde değiliz” yanıtını verdi.

 

BAN'DAN ESAD'A İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

Ban Ki Moon ise, “Suriye makamlarını Annan’la ve bu süreçle tam işbirliği yapmaya çağırıyorum. Onlara bir kez daha Suriye halkı için barışçı ve demokratik bir çözüm için çalışma çağrısı yapıyorum” şeklinde konuştu.

 

BM Genel Sekreteri, Suriye’nin BM insanî işler koordinatörü Valerie Amos'a ülkeye giriş izni vermemesinden büyük hayalkırıklığı duyduğunu da bildirdi.

 

Amos da yaptığı yazılı açıklamada, Suriye’deki insanî durum ve şiddetten etkilenen kişilere yardım götürmek konusunda en üst düzeyli yetkililerle görüşmeler yapabilmek için ardı ardına yaptığı taleplere rağmen Şam’dan red yanıtı aldığını bildirdi.

 

Batılı bir Güvenlik Konseyi üyesi diplomat, Şam’ın red yanıtının "Rusya’nın Amos’un ülkeye girişini sağlamak için harcadığı çabalara rağmen” geldiğini söyledi. İsminin saklı tutulmasını isteyen diplomat, "Belli ki Suriye, Amos’un Humus ve diğer kentlerdeki şiddeti görmesini istemedi” dedi.

 

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice da, Suriye hükümetinin Amos’a ülkeye giriş izni vermemesini “utanç verici” sözleriyle nitelendirdi. Rice, “Barbar Suriye hükümeti, kendi halkının ihtiyaçlarını karşılayacağı yerde Humus kentine nihai saldırıya hazırlanıyor” ifadesini kullandı.

 

YENİ KARAR TASLAĞI GÖRÜŞÜLÜYOR

ABD’nin, Suriye konusunda yeni hazırladığı bir karar taslağı konusunda aralarında İngiltere ve Fransa'nın da bulunduğu çeşitli devletlerle istişarelere başladığı bildirildi.

 

Öte yandan ABD’nin, Suriye konusunda yeni hazırladığı bir karar taslağı konusunda İngiltere, Fransa ve aralarında Arap ülkelerinin de bulunduğu diğer müttefik devletlerle istişarelerde bulunduğu bildirildi.

 

Taslakta, yoğun çatışmaların yaşandığı Suriye kentlerine insanî yardım çalışanlarının girişine izin verilmesi ve buralardaki şiddete son verilmesi isteniyor. Ancak Batılı diplomatlar, bu krizin nedeninin, Suriye hükümetine bağlı kuvvetlerin, devlet başkanı Esad’a karşı olan protestocuları bastırması olduğunun tasarıda açıkça belirtilmesi gerektiğini kaydettiler.

 

Bu ifadeye Rusya’nın karşı çıkmasına kesin gözle bakılırken, Çin’in, daha önceki veto kararında Ortadoğu’dan gösterilen tepkiden rahatsız olduğu ve Pekin’in Arap dünyası için güçlü bir ortak olduğu konusunda Arap Birliği’ni temin etmek istediği öğrenildi.

 

Tasarı üzerindeki istişarelerin bu hafta devam edeceği, ancak 4 Mart’ta Rusya’da yapılacak başkanlık seçimlerinden önce tasarının oylama için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunulması ihtimalinin az olduğu belirtildi.

 

© Deutsche Welle Türkçe