Bir Rus diplomatik kaynak Rus haber ajansı Interfax'a verdiği bilgide "Birçok kaynağa dayanarak elde edilen veriler ışığında Doğu Guta'daki canice provokasyon Suudilerin Ürdün yoluyla gönderdiği operasyonel özel bir güç tarafından yapıldı. Saldırının Liva El İslam örgütünün bir kanadı olan özel bir grubun işi olduğunu gösteren bir tablo ortaya çıkıyor" dedi.

Başka bir diplomatik kaynak ise kimyasal saldırının sonuçlarının Suriye'deki duruma büyük etki yaptığını söyledi. Rus kaynak "Suriyeli değişik siyasi görüşler, bunların içinde bazı muhalif savaşçılar da var, Suriye'de görev yapan diplomatlara ve uluslararası örgütlerin üyelerini bilgilendirmeye çabaladı. Kimin yaptığı ve cinayetler hakkında bilgi almaya çalıştılar" dedi.

Radikal İslamcı bir örgüt olan Liva El İslam Şam yakınlarında faaliyet gösteriyor. Başında ise Suudi kökenli Selefi bir din adamının oğlu bulunuyor. Örgüt 2012'nin Temmuz ayında Şam'da gizli bir toplantı yapan hükümet üyelerine yapılan bombalı saldırıdan sorumlu tutuluyor. Saldırıda Savunma Bakanı Davud Raciha, onun yardımcısı Asef Şevket ve Devlet Başkanı Yardımcısı'nın asistanı Hasan Türkmeni'nin de olduğu üst düzey yetkililer ölmüştü.

Saldırının gerçekleştirme amacının Suudi Arabistan'ın ABD öncülüğünde Suriye'ye bir askeri harekat düzenlemek için harekete geçmesini sağlamak olduğu ileri sürüldü.

Ancak batılı birçok ülke Suriye'deki kimyasal saldırıların arkasında Suriye yönetiminin olduğunu savunuyor. Şam yönetimi ise saldırda muhaliflerin parmağı olduğunda ısrarlı. Rusya ise Şam yönetiminin bu görüşlerini paylaşıyor.

Geçen yıl mart ayında ABD Başkanı Barack Obama kimyasal silah kullanımının kendileri için kırmızı çizgi olduğunu söylemiş ve bu gerçekleştiğinde askeri müdahale yolunun açılacağını belirtmişti. Şam'daki saldırılardan sonra ABD tek taraflı askeri saldırı düzenleyeceğini açıklamış, ancak Obama bu kararı Kongre'den onaylatmak istemişti. Tam bu sırada Rusya devreye girip Suriye'deki kimyasal silahların imha edilmesi önerisini ABD'ye sunduktan sonra iki ülke arasında bir anlaşma imzalandı ve savaş olasılığı ortadan kalkmış oldu. (Gazeteport)