Pek çok kişi, köleliği geçmişte kalan bir sorun olarak görüyor. Fakat kölelik bugün de her kıtada değişik biçimlerde devam ediyor. Seks köleliği, işçi kaçakçılığı ve borç para verip karşılığında çalıştırma bu kölelik biçimlerinin içinde yer alıyor.

 

Köleliğe karşı çalışmalarıyla tanınan Kevin Bales'ın araştırmalarına göre, günümüzdeki köle sayısı 27 milyon.

 

16. yüzyılda başlayıp 1808'de köle ticareti yasaklanıncaya kadar devam eden gemi seferlerinde tutulan kayıtlara göre Afrika'dan Amerika'ya ve Karayipler'e götürülen köle sayısı 12,5 milyondu.

 

Bales, bu sayının fazlalığını hızlı nüfus artışına, yoksulluğa ve hükümetlerin yolsuzluğuna bağlıyor.

 

ÇAĞDAŞ KÖLELİK

Bales, köle emeği kullanımının daha çok gelişmekte olan ülkelerde yaygın olduğunu söylüyor. Bales'e göre "güçlü insan hakları yasalarına sahip gelişmiş ülkeler, bu sorunla mücadele etmek için yasaları uygulama konusunda çok yönlü davranamıyor."

 

Kevin Bales, Amerikan hükümetinin cinayet olaylarıyla mücadele için milyarlar harcadığını, ama cinayet sayısından çok daha fazla insanı etkileyen kölelik sorunuyla mücadeleye çok az bütçe ayrıldığını ifade ediyor.

 

OLUMLU GELİŞMELER DE VAR

Birleşmiş Milletler'in insan kaçakçılığına karşı benimsediği "cezalandırma, koruma ve önleme" protokolü olumlu gelişmeler arasında sayılırken, zorla çalıştırma sonucu üretilen ürünlere karşı iş dünyasında zaman zaman tepkiler olması da olumlu gelişmelerden sayılıyor.

 

Gene Brezilya'da 2003'te uygulamaya konan kölelik karşıtı yeni yasalarla, binlerce köle işçinin serbest bırakılışı, köle işçi çalıştıran işletmelerin kara listeye alınışı, 2008'de Batı Afrika'da bir mahkemenin ev hizmetinde kullanılan eski bir köleyi koruyamadığı için Nijer devletine tazminat cezası vermesi de önemli gelişmelerden sayılıyor.

 

Bales, bu tip gelişmelerin 25-30 yıl içinde kölelik sorununun çözüleceği ümitlerini artırdığını belirtiyor.(BBC)