Harvard Üniversitesi tarih profesörü Niall Ferguson yaşananları “küresel öfke patlaması” olarak tanımlıyor, ancak işgal edilen meydanlar, kurulan çadırlar, kullanılan göz yaşartıcı gazlar Afrika’dan Ortadoğu’ya, Amerika’dan Avrupa’ya dünyayı etkisi altına alan isyanların tek ortak noktaları değil. İngiliz gazetesi Guardian, dünyayı saran isyan ateşinin farklı kıtalardaki ortak noktalarını 3 maddede derledi:

1- İsyanların ortasında gençler vardı. Çünkü neoliberal ekonomik sistem en çok işsiz kalan gençleri vurdu. Tüm ülkelerde var olan düzenden en fazla yara alan gençler, güç yapısına alternatif geliştirmek, düzeni değiştirmek için mücadeleye koyuldu.

Sistem karşıtları pes etmiyor

İspanya’da iktidarın sadece iki parti arasında değişmesine yol açan seçim sisteminden bıkan gençler, üstüne bir de ekonomik krizin getirdiği işsizlik eklenince sokaklara döküldü. Başkent Madrid’in Puerta del Sol Meydanı’na kamp kuran 25 bin İspanyol, Mayıs’ta yapılan yerel seçimler öncesinde 48 saatlik gösteri yasağının yürürlüğe girmesine rağmen evlerine dönmeyi reddetti. İspanyol gençler hala gösterilerine devam ederken, polis Puerta del Sol Meydanı’na barikat kurarak giriş çıkışlara kapattı. Ancak sistem karşıtı gençler bu sefer de İçişleri Bakanlığı önünde toplanarak gösterilere devam ediyor.

İşsizlik 23 yıllık iktidarı devirdi

Tunus’ta 17 Aralık günü, sebze meyve satarak hayatını kazanamaya çalışan Muhammed Buazizi’ye (26), polis izinsiz satış yaptığını söyleyerek engel olmaya kalkışınca, genç kendini yaktı. Olayın ardından, Tunus adeta kaynayan bir kazana döndü. İşsiz gençler 27 gün boyunca verdikleri mücadele sonucunda, 23 yıldır iktidarda olan Devlet Başkanı Zeynelabidin Bin Ali rejimi devrildi. Ülkede isyancıların istediği şekilde adil ve özgür seçimler 23 Ekim’de düzenlenecek.

Parlamentoyu kuşattılar

Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’da Haziran ayı boyunca Atina şehir merkezinde parlamentonun önündeki Sindagma meydanında her gün toplanan halk, isyanını dile getirmek için zaman zaman parlamentoyu kuşattı, milletvekillerine zor anlar yaşattı. İşsizlik ve ekonomik sıkıntılara çare bulunmasını isteyen halk, kimi zaman istifa çağrısında bulundu. Yunanistan’da ekonomik kriz halen devam etse de gösteriler şimdilik sakinleşmiş gibi görünüyor.

Öğrenciler vazgeçmiyor

Şili’de öğrenciler eğitim reformu için yaklaşık 3 aydır eylem düzenliyorlar. 100 binler başta başkent Santiago olmak üzere, hükümete seslerini duyurabilmek için sokakları dolduruyorlar. Dün yapılan gösterilerde de üstlerini baştan aşağıya boyayan gençler başkanlık sarayının önünde protestoya devam etti. Kimi zaman gösterilerde polis ile öğrenciler arasında çatışmalar yaşansa da öğrenciler yine de taleplerini dile getirmekten vaz geçmiyor. Şilili öğrencilerin istekleri arasında eğitim bütçesinin artırılması, öğrencilere ulaşımın ücretsiz hale getirilmesi yer alıyor.

2- Mısır lideri Hüsnü Mübarek’in devrilmesi, medya imparatoru Rupert Murdoch’un telekulak skandalında sorgulanması gençlere geleneksel kurumsal otoritelerin yıkılabileceği fikrini verdi. İnsanlar düzeni değiştirmek için meydanları doldurdu.

Reformlar yapılmadan Tahrir terk edilmeyecek

Mısır’da 25 Ocak’ta Tahrir Meydanı’nda başlayan isyanda, muhalifler 18 günde Hüsnü Mübarek’e 30 yıllık koltuğunu bıraktırdı. Ancak halk, bu sefer de yönetimi geçici olarak devralan, ancak reformları gerçekleştirmeyen askeri yönetime karşı Tahrir’de. Demokrasi savunucularından Müslüman Kardeşler’e, kadınlara kadar her kesimden insan hala sokaklarda. Ancak hepsinin buluştuğu ortak bir nokta var; müdahalenin olmadığı bir seçimle iktidarın artık halkın seçtiği sivillere devredilmesi.

3- İsyanların en büyük ortak noktası ise organize olma şekilleri. Hem Arap dünyasında hem de son İngiltere ayaklanmalarında, insanlar sosyal medya araçları üzerinden organize oldu. Facebook ve twitter gibi sosyal paylaşım siteleri, insanların daha kolay ve hızlı organize olmasını sağladı.

Fatura facebook ve twitter’a kesildi

İngiltere’de 4 Ağusto’ta siyahi bir gencin, polisin kurşunuyla hayatını kaybetmesinin ardından 6 Ağustos akşamı ülkede siyahilerin başlattığı, daha sonra tüm ülke geneline yayılan yağma ve kundaklama olayları yaşandı. Olaylara katılanların yaşlarının küçük olması tepki çekerken, İngiltere Başbakanı David Cameron, “Bu suçları işleyecek kadar büyükseniz, cezanızı çekecek kadar da büyüksünüz demektir” dedi. Hükümet, isyancıların sosyal paylaşım siteleri sayesinde organize olmaları dolayısıyla, facebook ve twitter gibi ağların kullanımına kısıtlama getirmeyi planladığını açıkladı. Polis gücünün artırılmasıyla isyan kontrol altına alındı.

Sokakta çadır ilk kıvılcım oldu

İsrail’de, temmuz ayında Dafni Leef adlı bir genç kadının kiralık evinden çıkarılmasının ardından sokakta çadır kurması protesto ateşinin ilk kıvılcımı oldu. Ucuz konut talep edenler, doktorlar, öğrenciler, işçi sendikaları ve daha iyi yaşam koşulları talep eden Arapların da katılımıyla protestolar yayıldı. Halk, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya ‘diktatör’ diye bağırdı. Geçen hafta 400 bin kişiye ulaşan göstericiler, şimdi de bir milyonluk protestoya hazırlanıyor.

Esad gidene kadar dönüş yok

Suriye’de Arap Baharı’nın etkisi ile Baas Partisi’nin 48 yıllık olağanüstü hal yönetiminden kurtulmak isteyen halk, 15 Mart’ta ayaklanma başlattı. Beşar Esad yönetimi halkına karşı şiddeti artırdıkça insanların talepleri de değişmeye başladı. Şimdi beş aylık isyanda ölü sayısı 2 bin’i geçerken sokaklara dökülen halk artık “Esad gitmeden asla!” sloganları atıyor. (Milliyet)