MURAT KUSEYRİ - STOCKHOLM / ANF

Geçtiğimiz Pazar günü Stockholm’un Kärrtorp semtinde düzenlenen ırkçılık karşıtı gösteriye yapılan ırkçı ve faşist saldırıya yanıt hafta sonu İsveç’in 23 yerleşim biriminden geldi. Meydanlara çıkan onbinlerce kişi ırkçı saldırılar karşısında sinmeyeceği, ırkçılık ve faşizme geçit vermeyeceği mesajını verdi.

Semtlerindeki duvarlara gamalı haç çizilmesini ve ırkçı sloganlar yazılmasını protesto için gösteri yapan aralarında yaşlı ve çocukların da bulunduğu semt halkına “İsveç Direniş Hareketi” üyesi 50 civarında maskeli ırkçının saldırması İsveç’te büyük tepkilere yol açmıştı.

Gösteriyi düzenleyen “Hat 17” adlı ırkçılık karşıtı örgütlenme faşistlerin saldırısını protesto için semtte yeni bir gösteri yapacağını açıklamış, tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütlerine eyleme katılmaları çağrısında bulunmuştu.

Muhalefet partileri; Sosyal Demokrat İşçi Partisi, Çevre Partisi Yeşiller ve Sol Parti liderleri ve onlarca sivil toplum örgütü gösteriye katılacağını açıklarken, diğer illerde de sivil toplum örgütleri Kärrtorp halkına yönelik ırkçı saldırıyı protesto etmek için eylem yapma kararı aldı.

En büyük gösteri ırkçı saldırının gerçekleştiği Stockholm’un Kärrtorp semtinde yapıldı. Semtte bulunan spor sahasında yapılan 20 bine yakın kişinin katıldığı gösteriye İsveç’in tanınmış sanatçıları da şarkılar söyleyerek destek verdi.

BU KORKUNUZ NEDEN?

Gösterinin ilk konuşmacısı Kuzey Kürdistanlı Senarist ve Yönetmen Rojda Şekersöz, “Ben burada siyasi şiddeti protesto etmek için değil bu ülkede yaşama hakkımı savunmak için gösteriye katılıyorum. Ben burada beyaz ancak lekeli bir ülkede doğdum. Kendimi bulmak için Asya’ya değil İsveç’in kuzeyine Dalarna’ya gittim. Sizin kültürünüzü elinizden almadım. Sizlere verdim. Siz de benim olmayan ülkemi elimden almadınız. Bu korkunuz neden? ” diyerek başlattığı duygu yüklü konuşmasında toplumda yabancılara karşı giderek gelişmekte olan önyargıların ve ırkçılığın ulaştığı boyutları gözler önüne serdi.

“Hat 17” adına yapılan konuşmada ise geçtiğimiz hafta gösteriye yapılan ırkçı saldırı kınandı ve saldırıya karşı önlem almayan polise sert eleştiriler yöneltildi. İsveç polisinin ırkçılara karşı tolerans gösterdiği belirtilen konuşmada göz altına alınan ırkçılardan 26’sından 23’ünün serbest bırakılmasına da tepki gösterildi.

Gösteriye Parlamento Başkanı Per Westerberg, Entegrasyon Bakanı Erik Ullenhag, Savunma Bakanı Karin Engström ile muhalefet ve iktidar partisi üyesi bir çok milletvekili de katıldı.

POLİSİN PASİFLİĞİ DEMOKRASİYİ TEHDİT EDİYOR

Son dönemlerde “İsveçlilerin Partisi” ve “İsveç Direniş Hareketi” gibi ırkçı grupların faaliyet ve saldırılarında artış görülürken İsveç polisinin önlem alma yerine sol gruplara yönelik operasyonlar yaparak ırkçılık karşıtlarını göz altına alması tepkilere yol açıyor.

Aralarında İsveç’in en büyük gazetelerinde çalışan bir grup gazeteci ve yazar Svenska Dagsbladet Gazetesinin “Tartışma” sayfasında yayınlanan “Polisin pasifliği demokrasiyi tehdit ediyor” başlıklı makalelerinde İsveç, Norveç ve Avrupa’nın birçok ülkesindeki polis teşkilatlarını 2011 yılında Anders Breivik’in Oslo’da gerçekleştirdiği katliamdan ders çıkarmamakla suçluyor.

İsveç ve Norveç istihbarat teşkilatlarının aşrı sağın ciddi bir tehlike teşkil etmediği değerlendirmesini yaptığını belirten aydınlar, ırkçı ve yabancı düşmanı akımları gazetecilere, basın ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturduklarını somut örnekler vererek aktarıyorlar.

10 YILDA 14 IRKÇI CİNAYET

İsveç Gazeteciler Federasyonu’nun yaptığı araştırmanın her dört gazeteciden birinin baskı ve kaygılardan dolayı bu tür konuları yazmadıklarını, son 5 yıl içinde her on gazeteciden dördünün tehditle karşılaştığını gösterdiği belirtilen makalede İsveç Güvenlik Polisi’nin (Säpo) bu tehditleri ciddiye almayarak anayasa suçu işlediği belirtiliyor.

Säpo’nun yayınladığı istatistiklerin 1999-2009 yılları arası ırkçıların 14 cinayet işlediklerini gösterdiğini belirten aydınlar, polisin ırkçıların yaptıkları gösterilere çok sayıda polis göndererek ırkçıları korurken sıradan insanları savunmasız bıraktıklarına dikkat çekiyor “Demokrasi bir kaç cepheden tehdit altında. Şimdi Säpo uzun yıllardan beri süren pasif tutumuna son vermelidir” diyorlar.