Kadınların ehliyet alıp araba kullanamadığı, seçme seçilme hakkının olmadığı, krallıkla yönetilen Suudi Arabistan ‘Arap Baharı’ndan esinlenip demokratikleşmek yerine silahlanma yarışını tercih ediyor.

 

SON 20 YILIN EN BÜYÜK SİLAH ANLAŞMASI

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) açıkladığı 2011'e ait istatistiklere göre Dünyanın en büyük ordusuna sahip olan Amerika Birleşik Devletleri silah satışının en büyük kısmını Suudi Arabistan'a gerçekleştirdi. Araştırmalara göre Suudi Arabistan her yıl silah için 40 ile 45 milyar dolar harcama yapıyor.

 

Raporda Amerika ile Suudi Arabistan arasında imzalanan 67 milyar dolarlık silah anlaşmasının dünyada son 20 yıl içerisinde yapılan en büyük silah anlaşması olduğu belirtildi.

 

Suudi Arabistan geçtiğimiz yıl Amerika’dan 70 adet F-15 savaş uçağı ve çok sayıda Black Hawk tipi helikopter satın almıştı.

 

İsveç de 2011'de Suudi Arabistan'a 433.5 milyon dolarlık silah satışı yaptı. Ayrıca İsveç, Suudi Arabistan'a ileri teknolojili silahlar üretmek için kuracağı fabrikanın kuruluşuna yardım edecek.

 

Almanya’nın Suudi Arabistan’a 200’ün üzerinde zırhlı tank satacağı haberi sol ve yeşil muhalefetin tepkisini çekmişti.

 

İNGİLTERE’DEN JET

İngiliz savunma sistemleri şirketi BAE, Suudi Arabistan'a 3 milyar dolarlık Hawk eğitim jetleri satılması doğrultusunda anlaşma imzaladı.

 

Suudi Arabistan 72 adet Eurofighter Typhoon uçağı satın almak için 2006'da BAE ile 6 milyar sterlinlik bir anlaşma imzalamıştı.

 

DAHA GÜÇLÜ ORDU

Washington Post’un geçtiğimiz aylarda verdiği bilgilere göre ülkenin yeni Savunma Bakanı Prens Salman Bin Abdul-Aziz’in hedefi şöyleydi:

 

-150 bin kişilik ordu 275 bin olacak.

 

-100 bin kişilik Ulusal Muhafız gücü 225 bin kişiye yükseltilecek.

 

-60 bin kişilik bir kuvvet tıpkı ABD’deki gibi 'Özel Operasyon Komutanlığı; olarak hizmet verecek.

 

-Deniz kuvvetlerine 30 milyar dolarlık silah alımı yapılacak.

 

-Hava kuvvetlerinin 50 savaş uçağı filosuna tam 450 adet daha eklenecek. Boeing ile görüşmeler sürüyor.

 

BÜTÜN KÖRFEZ SİLAHLANIYOR

İngiliz Financial Times gazetesinin bir haberinde, ABD ile Arap ülkeleri arasındaki silah anlaşması 'tarihte, barış zamanlarında görülen en büyük silah tedariki hamlesi' olarak nitelendiriliyor. Gazeteye göre Arap ülkeleri, özellikle İran'dan geldiği söylenen tehdide karşı konumlarını güçlendirmek amacıyla toplamda 123 milyar doları bulan alımlara yöneldi. Körfez ülkelerinden Birleşik Arap Emirlikleri 35, Umman 12, Kuveyt de 7 milyar dolarlık silah anlaşması imzalamış.

 

İSLAM ÜLKELERİ KİME KARŞI SİLAHLANDIRILIYOR

İslam ülkeleri dünyada en fazla silah alımı yapan ülkeler olurken, uzun bir süredir tüm İslam ülkelerinde mezhep temelli bir gerilim tırmandırılıyor. İran ve müttefiklerini hedef alan ABD-İsrail hattının bu çelişki üzerinden bir saflaşma yaratmaya çalıştığı, İslam ülkelerinin çok geniş bir coğrafyaya yayılabilecek kanlı bir savaşa itildiği yorumları yapılıyor.

 

Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin Türkiye ile birlikte mezhepsel bir cepheleşmeye gittiği dikkat çekiyor. Bu cephenin ABD ve İsrail’le stratejik ilişkiler içinde olduğu da biliniyor.