Kobani’de IŞİD’in katliamından yaralı kurtulan Adnan Kemal, IŞİD militanlarının komşu gibi kente aylar önce yerleştiğini söyleyerek vahşet anlarını anlattı: Kadınları da ateş açtı. Komşularımızın kapısını çalıyor, kapı açıldıktan sonra içeriye girip hepsini öldürüyorlardı.

Milliyet'ten Namık Durukan'ın haberine göre, IŞİD’in Kobani’de yaptığı katliamının üzerindeki sır perdesi aralanmaya başladı. Saldırıya katılan IŞİD’in silahlı gruplarının, kente Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) savaşçısı gibi sızdığı ve saldırı için aylardır hazırlık yaptığı ortaya çıktı. Saldırıda kullanılan silahlar ise Rakka ve Tel Abyad’daki savaş bölgelerinden kaçanlara karışan ve kendilerine “aile” süsü veren IŞİD’liler tarafından arabalardaki yüklerin altına gizlenerek getirildi. Silahların gelmesi ile saldırı için bekleyen “uyuyan hücreler” harekete geçti. Göğsünden iki kurşunla yaralanan Kobanili Adnan Kemal, kendilerini ÖSO’ya sızan ve 7 aydır komşuluk yaptığı Arapların vurduğunu, kadınlarının da saldırıya aktif şekilde katıldığını ve sivilleri öldürdüğünü anlattı.

YPG GİBİ GELDİLER 

İki kurşun yarasına rağmen motosikletle evine kadar ulaşmayı başaran ve ardından Türkiye’ye getirilerek Suruç Devlet Hastanesi’nde tedaviye alınan 32 yaşındaki Adnan Kemal saldırı anını ve sonrasını Milliyet’e anlattı:

“Kobani savaşı başladığında Türkiye’ye geldik. 5 ay Türkiye’de kaldık. IŞİD Kobani’den çıktıktan sonra döndük. O tarihten itibaren Kobani’de yaşıyorduk. Olay sabaha karşı yaşandı. Silah sesi duyuldu. Biz ne oluyor diye dışarı çıktık. Evin önünde geniş bir saha vardı. Üç arkadaşla birlikte dışarı çıktığımızda baktık ki bir grup bekliyor. YPG’nin üniformalarını giydikleri için, bizim hevallerdir (arkadaşlar) diye kendi aramızda konuştuk. ‘IŞİD saldırısına karşı mevzi tutacaklar’ diye düşündük. Bunlar kendilerini gizlememişlerdi, açık alanda bekliyorlardı. Bir arkadaşımız motosikleti ile grubun yanına gitti. Biz de 100 metre kadar uzak yerde durduk.

ÇOCUKLARI ALIP KAÇ

Arkadaşımız onların yanına vararak, “merhaba” deyip elini uzattı. Fakat onlar karşılık vermedi, ellerini de uzatmadı. 5 dakika onların yanında durduktan sonra, gruptakiler arkadaşımızın karnına doğru defalarca ateş etti. Arkadaşım grubun önünde yere yığıldı. Ben ve yanımdaki arkadaşım durumu ahaliye duyuralım düşüncesiyle olay yerinden uzaklaştık. Halka ‘Bunlar bizden değildir, YPG’nin elbiselerini giyen IŞİD’lilerdir’ diye durumu aktarmaya çalışmak için evlere girmek istedik. 100 metre ötede bir grup ben motosiklet üzerindeyken ateş açtı. Mermi göğsümden girip arkadan çıktı. Bize ateş açanlar komşumuz olan ve Özgür Suriye Ordusu’nda faaliyet gösterenlerdi. Vurulmama rağmen motosikletimle 100 metre daha yol aldım. Gruptan tekrar ateş açıldı ve ikinci mermiyi yedim. Eve vardığımda, kardeşime ‘çocukları al, sınıra kaçın, beni burada bırakın siz kurtulun; öleceksem de burada öleyim’ dedim. Gücüm kalmamıştı. Giydiğim elbise baştan aşağı kanlıydı. Kardeşim, ‘seni burada nasıl bırakırım’ diyerek koluma girdi. Kalaşnikof silahını çıkartıp ‘sınıra kadar seni korurum’ dedi. Kardeşim sınıra kadar beni taşıdı, orada bekledik.”

Türkiye’ye geçmek için yaralı olarak sınırda 1 saat 15 dakika beklediklerini aktaran Kemal, “Askere yalvardık ‘telleri kaldırın yaralıları alın’ dedik. Bu sırada bir kişi yanımızda öldü. Yaralı 5 kişi vardık, Komutan ‘bekleyin ambulans gelecek’ dedi. Daha sonra ambulans gelince tel örgüler açıldı” dedi.

EKMEĞİMİZİ BÖLÜŞTÜK

ÖSO’ya sızan ve kendilerini kamufle eden IŞİD’lilerle 7 aydır komşuluk yaptıklarını anlatan Kemal şöyle devam etti:

“Bunlar ekmeğimizi ve suyumuzu paylaştığımız insanlardı. Bunlar Arap’tı. Bize ‘özgür gruptanız’ diyorlardı. Bu kişilerle birlikte Kobani mücadelesinde birlikte savaştık. İsteksiz savaştılar. Bize ateş eden gruba ‘Ebu İsa ve Eğedi’ deniyordu. Türkiye üzerinden Kobani’ye gelmişlerdi. İçlerinde Suvar Rakka grubu da vardı. Hazırlıklarını önceden yapmış, planı uygulamışlardı. Saldırganların liderleri Ebu İsa’dır. Bizi Suvar Rakka grubu vurdu. Bu grup Kobani’ye geldiklerinde IŞİD’ten kaçtıklarını belirttiler. Ancak, hain planlarını uygulamak için aramıza katıldıklarını şimdi anladık. Bize ateş açanlardan üçünün ismini tespit ettik, bunlar komşularımızdı. Keskin nişancılarını yüksek binalara yerleştirmişlerdi.”

KADINLARA DA ATEŞ AÇTI

Saldırgan grup arasında kadınların da olduğunu belirten Kemal, şöyle devam etti:

“Grubun içinde bize ateş açanlardan birisinin adı Ahmet’ti. Babasının adının Mahmut olduğunu biliyorum. Annesi Kürt’tü, Kürtçe de biliyorlardı. Onların eşleri siyah elbise giymişlerdi. Onlar da bize ateş açtı. Komşularımızın kapısını çalıyor, kapı açıldıktan sonra içeriye girip hepsini öldürüyorlardı. 30’a yakın insan bu şekilde öldürüldü.”

KENTTE IŞİD’Lİ ARANIYOR

Kobani’de sivilleri rehin alarak üç gün süre ile YPG’lilerle savaşan IŞİD’li grubun etkisiz hale getirilmesi sonrasında kent merkezinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Kentin giriş ve çıkışları tutulurken evlerde ve yıkılmış binalarda IŞİD’li aranmasına devam ediliyor.

Kentin dışındaki IŞİD hedefleri ise koalisyon güçlerine bağlı uçaklar tarafından bomba yağdırıldı. Kobani’nin batı kesiminde yer alan ve kente 25 kilometre mesafede bulunan Fırat nehrinin kenarındaki Şeyhler beldesindeki IŞİD noktaları önceki sabaha karşı bombalandı. Bomba sesleri Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan etkili şekilde duyuldu. Kısa süre önce Şeyhler bölgesi YPG’nin denetimindeydi. Halkı göç ettiği için boş olan beldeye IŞİD’li silahlı gruplar yerleşti. IŞİD’li grubun bölgeden çıkarılması için YPG karadan, savaş uçakları ise havadan bombalıyor. (Kaynak: Milliyet)