İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, halkının çıkarları için tüm ülkeler ile diyaloğa hazır olduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı olarak ilk basın toplantısını gerçekleştiren Ruhani, yerli ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ruhani, ABD ile doğrudan diyalog ve Temsilciler Meclisinin son yaptırım kararıyla ilgili sorulara, "Dünyayla diyalog için İran halkının seçimlerde kullandığı oyun kendisi başlı başına ciddi bir girişimdir. Ancak henüz ABD makamlarından bu girişime uygun bir cevap verilmiş değil. Karşı tarafın verdiği mesajlar ile davranışlarının birbiriyle uyumlu olmadığını görüyoruz. Maalesef şahit oluyoruz ki ABD politikalarında bir başka dış ülkenin çıkarlarını gözetiyor ve bu ülkeden direktif alıyor. Temsilciler Meclisinin yaptırımların arttırılmasıyla ilgili aldığı karar da yine bu ülkenin dayatmasının sonucudur. Bizim için önemli olan ABD'nin söylemleri değil icraatlarıdır. İran ABD'nin tavrını dikkatle inceliyor. Uygun bir davranış sergilendiği taktirde bizim cevabımız da uygun olacaktır" şeklinde cevap verdi.

İran'ın nükleer konusundaki tavrının aynı şekilde sürdürüleceğini belirten Ruhani, "İran halkının barışçıl nükleer faaliyet hakkını savunacağız. Ama aynı zamanda ciddi ve yapıcı müzakerelere de her zaman açığız. Eğer müzakerenin karşı tarafı da buna hazır olursa iki tarafın da endişeleri giderilerek en kısa zamanda çözüm yolu bulunacağına emin olunuz" diye konuştu.

"Batının İran'ın açık mesajını anlamadığına ihtimal vermiyorum. Aynı şekilde yaptırımlarla bir yere varabileceklerine inandıklarını da düşünmüyorum" diyen Ruhani, "İran cumhurbaşkanı olarak, ülkemin halkının çıkarlarını koruyarak ve aynı zamanda karşılıklı endişeleri bertaraf ederek bu sorunları çözebilecek ciddi siyasi iradeye sahip olduğunu ilan ediyorum. Karşı tarafın da aynı iradeye sahip olduğunu ümit ediyoruz" ifadesini kullandı.

Müzakerelerde şimdiye kadar bir sonuç elde edilememesinin nedenlerinden birini ABD'nin ikili oynaması olarak değerlendiren Ruhani, "ABD Başkanı bir şey, kongresi başka bir şey söylerse bir sonuca varmak mümkün olmaz" açılamasında bulundu.

Ruhani bir başka gazetecinin New York ziyaretinde ABD Başkanı Obama ile görüşüp görüşmeyeceği sorusu üzerine, "Henüz New York'a gitme kararı almış değilim. Bu seyahati inceleme aşamasındayız. Ama şunu belirteyim ki, önemli olan milli menfaatlerimizdir ve gerisi teferruattır. Milletimin çıkarları için uygun zeminler oluşturulduğu takdirde tüm ülkelerle diyaloğa açığım. Bu zemin elbette ki iyi niyet, karşılıklı saygı ve eşit şartlarda diyalog ortamıdır. Bakış açımız gerçekçi olmalı. Tehdit diliyle değil diyalog diliyle konuşmalıyız. Tehdit ederek amaçlarına ulaşmak isteyenler hataya düşecektir. Kendileri de çok iyi biliyor ki yaptırım uygulamak için öne sürdükleri 'İran'ın nükleer silah üretmesini engellemek' bahanesinin hiçbir aslı ve delili yoktur. Ve halkımız da yaptırımların baskısı karşısında direndiklerini ve direneceklerini kanıtlamıştır. Biz halkımızın ekonomik sıkıntılarını gidermek için ciddi müzakerelere başlayacağız ama bu elimizi birleştirip karşı taraftan olumlu ya da olumsuz bir cevap bekleyeceğimiz anlamına gelmiyor. Ekonomiyi iyileştirmek için hazırladığımız programlarımızı ivedilikle uygulamaya koyacağız" değerlendirmesinde bulundu.

SURİYE'DE DIŞ MÜDAHALEYE KARŞIYIZ

Ruhani, ülkesinin Suriye politikasını devam ettireceklerini de belirterek şunları kaydetti:

"Suriye'de siyasi çözümden başka bir yol olduğuna inanmıyoruz. Ve dış müdahalelere kesinlikle karşıyız. Suriye'de demokratik seçimlere gidilerek ülkenin geleceği halkın talepleri ile belirlenmelidir. Bizim bölge ve komşu ülkeleri olarak görevimiz, İran, Türkiye ve diğer bölge ülkeleri olarak Suriye'deki bu sürecin en kısa zamanda atlatılması için işbirliği içerisinde çalışmamız, dış müdahaleye ve ülkedeki gruplara silah yardımına karşı olmamızdır." (Star)