Hindistan’ın Batı Bengal Eyaleti’nin başkenti, Doğu Hindistan’ın en büyük şehri, kültür ve ticaret merkezi Kalküta, Asya’nın en ilginç şehirlerinden biri… Bu şehri ilginç kılan özelliklerinden biri de, 150 nüfusu, üç kilisesiyle küçük ama kadim Ermeni topluluğu.

Ünlü Portekizli kâşif Vasco da Gama’dan 700 yıl önce Malabar Sahili’ne ulaşan Ermeni tüccar Tomas Cana başta olmak üzere, bölgede aktif pek çok Ermeni tüccar vardı. Tarihçi Mesrob Jacob Seth, ‘İlk Zamanlardan Bugüne Hindistan’daki Ermeniler’ başlıklı eserine göre, bölgede yapılan ticaretin büyük kısmı, özellikle değerli taş ve kumaş ticareti Ermenilerin elindeydi, ama Ermenilerin o yöreye yerleşmesi 16. yüzyılı buluyor.

Kalküta’daki en eski kilisenin bir Ermeni kilisesi olduğunu ve 1700’lerin hemen başında inşa edildiğini de bu bilgilere eklemek gerekir. Bugünse, giderek nüfusu azalan Ermeni toplumundan geriye bir okul ve birkaç kilise kalmış durumda.

Her ne kadar 150 kişi kalmış olsa da Ermeni toplumu Hindistan’da hâlâ aktif. Üçü Kalküta’da olmak üzere toplam beş kilisede Noel ayinleri, türlü anmalar, sosyal etkinlikler düzenlenmeye devam ediyor. ‘Ermeni Koleji ve Hayırseverlik Akademisi’, Irak, İran ve Ermenistan’dan gelen öğrencilere eğitim vermeyi sürdürüyor. 1890’da kurulan Ermeni Spor Kulübü de halen müsabakalara katılmaya devam ediyor.

2013 yılından beri Kalküta Ermenilerinin yaşamını ele alan çalışmalar yapan fotoğrafçı Rangan Datta, Hindistan’da devam eden ‘Kalkütalı Ermeniler, Kiliseler ve Festivaller’ başlıklı sergide bu konudaki tüm çalışmalarını topladı.

“SINIF ARKADAŞIM ARTUN’UN ERMENİ OLDUĞUNU SONRADAN ÖĞRENDİM”

Kalküta’daki Ermeniler üzerine çalışmaya nasıl karar verdiniz?
Eğitimimi St. Xavier Koleji ve Üniversitesi’nde tamamladım, bu okul Cizvit misyonerlere aitti ve sınıf arkadaşlarım birbirinden çok farklı arka planlara sahipti. Bu beni, Çin, Yahudi, Farsi toplumları gibi Kalküta’daki diğer azınlıkları araştırmaya itti.

80’lerin başında Artun isimli Ermeni bir sınıf arkadaşım vardı. O zamanlar Artun’un Ermeni olduğunu veya Ermenilerin kim olduğunu dahi bilmiyordum. Ne yazık ki okuldan ayrıldı ve arkasından onun izini de süremedim.

Daha sonra kolej yıllarımda şehri ve civarındaki yerleri daha yakından tanımak ve oraları keşfetmek için çaba sarf etmeye başladım. O sıra Kalküta’daki İngilizce gazete ve dergiler için gezi köşeleri kaleme almaya da başlamıştım. 2011’de kendi internet sitemi kurdum ve okuyucularıma gezi yazılarımı doğrudan ulaştırmaya başladım.

Kalküta Ermenileriyle ilgili ilk ciddi çalışmam Ocak 2013’te yayımlandı, Noel ayinini fotoğraflamıştım. Ermeni Koleji ve Hayır Derneği’nden bu işle ilgili çok güzel bir geri bildirim oldu. Bu da beni Kutsal Cuma ve Ermeni Soykırımı Anma Günü gibi etkinlikleri takip etmek üzere teşvik etti. 2014 Ocak’ında Noel için yine Ermeni kilisesindeydim, Kalküta Ermenilerinin Çinsura Kutsal Yolculuğu’na da katıldım ve oradaki kiliseyi de ziyaret ettim. 2014’te üzüm Bayramı’nı da fotoğraflama imkânım oldu. Bugünlerde ‘Kalküta Ermenileri, Kiliseler ve Festivaller’ başlıklı bir sergim ziyaretçilere açık.

Sergiye olan ilgi nasıl?
Çalışmalarımda büyük ölçüde Noel, Kutsal Cuma, Çinsura Kutsal Yolculuğu, Üzüm Bayramı gibi dini törenlere ilgi gösterdim, fakat Ermeni Soykırımı Anma Günü gibi tarihi etkinlikleri de çalışmama dâhil etmeye çalıştım. Ziyaretçilerin tepkisi çok güzeldi, çok kaliteli bir ziyaretçi profili vardı. Ermeni Koleji’nden öğrenciler ve diğer çalışanlar da geldi. Sergi, İngilizce basında da oldukça geniş yer buldu.

HİNDİSTAN ERMENİ KOLEJİ

Hindistan’daki Ermeni eğitim kurumlarına en güzel örnek olan ‘Ermeni Koleji ve Hayırseverlik Akademisi’, Kalküta ve civarındaki çocuklara, genel müfredatın yanı sıra Ermenice, tarih ve müzik dersleri veriyordu.

1960’lara kadar Hindistan’daki her Ermeni’nin eğitim gördüğü bu kolejin nüfusu ülkedeki Ermeni toplumunun nüfusuna paralel olarak azaldı.
Ermeni Genel Hayırseverler Derneği’nin (AGBU) rakamlarına göre 1961’de 206 olan öğrenci sayısı 1998’de 6’ya düşlmüştü. Her zaman göçmen çocuklara açık olan Kalküta’daki Ermeni Koleji bugün kapılarını dışardan gelen pek çok öğrenciye açmış durumda. 2014 verilerine göre 60 öğrencinin eğitim gördüğü okulda sadece iki Hindistanlı Ermeni bulunuyor, geri kalan 58 öğrenciyse İran, Irak ve Ermenistan’dan.

İLK ERMENİCE GAZETE HİNDİSTAN’DA

Zakarya Mildanoğlu’nun ‘Ermenice Süreli Yayınlar’ kitabından (Aras Yayıncılık, 2014):
Hindistan’ın Madras şehri, 18. yüzyılın ikinci yarısında azımsanmayacak sayıda orta halli Ermeni’ye kapılarını açar. Bu göçmenlerin 1784’te şehre gelmesine aracılık eden kişi, Madras’ın ruhani önderi sayılan Harutyun Şmavonyan’dır. Şmavonyan, ruhani kimliğinin yanı sıra, yürüttüğü kültürel faaliyetlerle de ön plana çıkan bir figür olur. Bir matbaa kuran Şmavonyan, Madras’ta felsefe ve tarih içerikli birkaç kitap yayımlar. Hindistan’da yayımlanan İngilizce gazetelerden aldığı ilhamla Ermenice bir gazete çıkarmayı aklına koyar ve bu tasarısını 16 Ekim 1794’te yayımlamaya başladığı ‘Aztarar’ adlı aylık gazeteyle gerçekleştirir.

HİNDİSTAN’DA KUTSAL YOLCULUK

Her sene, 6 Ocak’tan sonraki ilk Pazar günü, Kalkütalı Ermeniler, Ermeni Koleji öğrencileriyle beraber, yaklaşık 40 km uzaklıkta bulunan Çinsura’daki Surp Ohannes Ermeni Kilisesi’ne bir kutsal yolculuk yapıyor.

1695’te kurulan Surp Ohannes Ermeni Kilisesi, tüm Batı Bengal’deki en eski ikinci Hıristiyan kilisesi. Çinsura’ysa 1825 yılında kurulan bir Felemenk yerleşkesi; Ermenilerse bu bölgeye ticaret yapmak için gelmiş. Bugün Çinsura’da hiç Ermeni yaşamıyor, kutsal yolculuk günü hariç kilisenin kapısı da bütün sene kilitli tutuluyor.

(agos.com.tr)