Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun de katkılarıyla hazırlanan 2010 yılı Küresel Hastalık Yükü Araştırması (Global Burden of Disease Study) ile dünyada en çok karşılaşılan sağlık sorunları ele alındı. The Lancet adlı haftalık sağlık ve tıp dergisinin tüm sayısını ayırdığı araştırma raporda, 187 ülkenin sağlık alanındaki istatistikleri ele alındı.

Araştırmaya göre, her ne kadar açlık, yetersiz beslenme ve sağlık, hastalıklarla mücadelede 1990 yılına oranla ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, özellikle gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlardaki sağlık sorunları artıyor.

Yüksek tansiyona bağlı ölümlerin sayısı 2010 yılında 9,4 milyonla rekor kırarken, 6,3 milyon insan tütün ürünlerinin yol açtığı hastalıklardan dolayı yaşamını yitirdi. Alkol kullanımının yol açtığı ölümler ise 5 milyona ulaşarak tehlikeli bir noktaya ulaştı.

ÇOCUK ÖLÜMLERİNDE AZALMA

1990 yılında yetersiz beslenmeden kaynaklı ‘aşırı zayıflıktan’ dolayı yaşanan çocuk ölümleri, 2,3 milyondan 860 bine gerilemesi ise, araştırmanın ortaya çıkardığı olumlu sonuçlardan biri oldu. 5 yaş altındaki çocuk ölümlerinde de 1970 yılına oranla yüzde 60’lık düşüş yaşandı. Ancak, özellikle gelişmiş ülkelerde görülen ‘obezite’den kaynaklı ölümlerin sayısı, 2010 yılında 3 milyonu geçmiş durumda.

KALP HASTALIKLARI VE KANSER VAKALARI ARTTI

Özellikle gelişmiş ülkelerdeki insanlarda görülen ve bulaşıcı olmayan hastalıklardan dolayı yaşanan ölümler ise tehlikenin boyutlarını göz önüne seriyor. Araştırmanın verilerinden en çarpıcı olanı kalp hastalıklarına bağlı olarak gelişen ölümlerdeki artış. 2010 yılında dünya genelinde 12,9 milyon insan kalp rahatsızlıklarından yaşamını yitirirken, 1990 yılında bu sayı 9,9 milyon civarındaydı. 1990’da her beş ölümden birinin sebebi olan kalp hastalıkları, 2010’da her dört ölümden birinin başlıca sebebi.

8 MİLYON İNSAN KANSERDEN ÖLDÜ

2010 yılında dünya genelinde 8 milyon insan kanser hastalığından dolayı yaşamını yitirirken, 1990 yılında çeşitli kanser türlerinden dolayı ölümlerin sayısı 5,8 milyon olarak gerçekleşmişti.

Araştırmada, ishale bağlı ölümler ile akciğer hastalıklarında bir gerileme yaşanması sevindirici noktalar arasında yer aldı. 1990 yılında 2,5 milyon kişinin yaşamına olan ishale bağlı ölümlerin sayısı, 2010 yılında 1,4 milyona düştü. Aynı şekilde, 1990 yılında 3,4 milyon insanın ölüm sebebi olan akciğer hastalıklarından yaşamını yitirenlerin sayısı 2,8 milyona geriledi.

AİDS VE MALARYA ÖLÜMLERİ ARTIYOR

Global Burden of Disease adlı araştırmanın bir diğer sonucu ise, AİDS ve Malarya gibi bulaşıcı hastalıklardan kaynaklı ölümlerde görülen artış oldu. 1990 yılında 300 bin insanın yaşamını yitirmesine yol açan AİDS’den dolayı 2010 yılında 1,5 milyon insan hayatını kaybetti. Malarya enfeksiyonundan kaynaklı ölümler de yüzde 20 artışla 1,17 milyona ulaştı.

Her iki hastalığın kurbanlarının arasında Afrika kıtasında yaşayan insanlar geliyor. Korunma yöntemlerinin tam olarak yerleşmediği Afrika’da, özellikle gençler arasında HİV virüsüne yakalanma vakaları giderek artıyor. Gelişmiş ülkelerde, bulaşıcı olmayan ‘kanser, diabet, kalp rahatsızlıkları’ gibi nedenlerle ölümler artarken, gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunu bulaşıcı hastalıklardan dolayı yaşanan ölümler.

ÜLKELERİN YAŞAM SÜRESİ ARASINDA CİDDİ UÇURUM

Dünya genelindeki beklenen ortalama yaşam süresi 20 yıl öncesine göre artış gösterse de, zengin ve fakir ülkeler arasındaki ciddi uçurum dikkat çekiyor. 1970 yılında yeni doğmuş bir kız çocuğunun beklenen ortalama yaşam süresi 61,2 iken, 2010 yılında 73,3 yıl olarak gerçekleşti. Aynı şekilde erkeklerde ortalama yaşam süresi 56,4 yıldan 67,5 yıla yükseldi.

Ancak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurum bu alanda da kendini gösteriyor. Japon kadınlarında beklenen ortalama yaşam süresi 85,9 yıl ile rekor kırarken, Haiti’deki kadınlarda ise sadece 43,6 yılla sınırlı.

Erkeklerde ise, Japonya’da 79,3 yıl olan bu süre, Haiti’de 32,5 yıl olarak gerçekleşti.