Fransa’da Sol Cephe’nin “ırk” kelimesinin yasalardan çıkarılması için yaptığı öneri Ulusal Parlamento’da kabul edildi. Ancak, “bilimsel bir değeri olmayan” bu kelimenin Nazi işgali döneminde girdiği Fransız Anayasası’ndan da çıkması gerekiyor.

Fransa’nın Sosyalist Partili Cumhurbaşkanı François Hollande 10 Mart 2012’de seçim kampanyası sırasında cumhurbaşkanı olması halinde şu sözü vermişti: “Cumhuriyet’te ‘ırk’a yer yoktur. Bu nedenle Cumhurbaşkanı seçimleri ardından Parlamento’dan ‘ırk’ kelimesini Anayasa’dan çıkarmasını isteyeceğim.”

‘IRK’IN BİLİMSEL BİR DEĞERİ YOK

Sol Cephe içerisinde yer alan Komünist Parti’li André Chassaigne ile eski Sol Parti üyesi Marc Dolez tarafından sunulan yasa önerisi 16 Mayıs Perşembe günü Ulusal Parlamento’da kabul edildi. “Irk” kelimesinin Ceza Kanunu, ceza prosedürüne ilişkin yasama kurallarını bir araya getiren Cezai Prosedür Kanunu ile 29 Temmuz 1881 basın özgürlüğü yasasından çıkarılması için yapılan yasa önerisine iktidardaki Sosyalist Parti (PS) destek verdi. Parlamentoda kabul edilen önerinin Senato’dan da geçmesi halinde geriye, bu kelimenin Anayasa’dan çıkarılması kalıyor.

Fransa’da yasalarda ve Anayasa’da yer alan “ırk” ifadesi her ne kadar “ırkçılıkla mücadele” çerçevesinde kullanılsa da, bu kelimenin ırkçı ideolojilere temel oluşturduğu ve bilimsel bir karşılığının olmadığı kaydediliyor.

“Bir uyumsuzluğa son vermek” gerektiğinin altı çizilen önergede, “Irk’ hukuki bir kategoridir, oysa yasamamızın tümü ırkçılıkla mücadeleyi hedefliyor” diye belirtiliyor. Önergede, “Bilimsel bir değeri olmayan ve ırkçı ideolojilerin üzerinde görüşlerini oluşturduğu ‘ırk’ kelimesinin metinlerimizden çıkarılması uygundur” tespiti yapılıyor.

Sol Cephe (Front de Gauche) milletvekili François Asensi, “Hukuki ırk kategorisini silmeye kararı ile parlamentomuz toplumumuzu ideolojik ve pedagojik alanda ilerletmeye katkı sunuyor” dedi. Sunulan önerinin birinci maddesinde “Cumhuriyet ırkçılık, antisemitizm ve yabancı düşmanlığına karşı mücadele eder. Hiçbir sözde ırkın varlığını tanımaz.”

Önergenin kabulü ardından bir açıklama yapan Adalet Bakanı Christiane Taubira, herşeyden önce sembolik değeri olan bu değişimi selamladı.

“IRK” İLK OLARAK 1939’DA YASALARA GİRDİ

‘Irk’ kelimesi ilk olarak Nisan 1939’da yasalarda yer aldı. Dönemin Adalet Bakanı Paul Marchandeau’nun kanun hükmünde kararnamesi, “vatandaşlar veya sakinler arsında nefret uyandırma amacıyla bir köken, bir ırk ya da bir dine mensup gruplara yönelik hakaret ve iftiraya” yaptırımlar öngörüyordu.

Bu kararname sonraki yıl, Nazi işgali sırasında iktidarda olan Vichy rejimi tarafından, anti-semit yasalara temel oluşturduğu için, tersi bir amaçla kaldırıldı. Savaş sonrasında “ırk” kelimesi yeniden yasamaya girdi. Hatta 1946 Anayasası’nın girişine eklendi. Bu kez ırkçılıkla mücadele amaçlı olarak.

Yasa Komisyonu’nun raporuna göre basit isim olan “ırk” (race) ile sıfat olan “ırksal” (racial), Fransız yasalarında 59 defa yer alıyor. Bunlar ceza hukukundan iş hukukuna ve spor hukukuna kadar farklı alanlarda ifadeye kavuşuyor.  Yasalarda yer alan tüm bu referanslar ırkçılığa karşı mücadele çerçevesinde kullanılmış.

Ancak esas olarak Anayasa’da “ırk”a yapılan referans tartışma konusu. Zira Vichy rejiminin ırkçılığı ve antisemitizmi, 1946 Anayası’na “ırk” kelimesinin girmesine yol açtı. Daha sonra bu referans 1958 Anayasası’nda da yer aldı.  Birinci madde şöyle: “Fransa bölünmez, laik, demokratik sosyal bir Cumhuriyettir. Köken, ırk veya din ayrımı yapmaksızın, tüm vatandaşların yasa önünde eşitliğini garanti eder. Her inanca saygılıdır.”

Bu son referansın da silinmesi, Anayasa’da bir revizyon gerektiriyor. François Hollande’ın seçim kampanyasında verdiği sözde bu yöndeydi. Kısa bir süre öne Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada Hollande’ın verdiği bu sözü unutmadığı ancak 22 Temmuz’da öngörülen anayasanın birinci revizyonuna giremeyeceğini söyledi.

LOCHAK: ÖNEMLİ OLAN IRKÇILIKLA MÜCADELEDİR

Le Monde gazetesine mülakat veren Paris-Ouest-Nanterre-La Défense Üniversitesi’nin kamu hukukunda tanınmış profesörü ve aynı zamanda “Hukuki bir kategori, ırk” adlı kitabın yazarı Daniele Lochak, bu konuda iki yönlü görüşe sahip olduğunu söylüyor.

Lochak, “Bir taraftan, kelimeler nötr değildir. Bir kavramı kullanmak, hele de hukuki çerçevede, ona bir meşruluk tanıyabilir. Bu durumda ırk kelimesinin yasa metinlerinden çıkarılması anlaşılabilir” diyor

Bu metnin daha çok sembolik bir değeri olduğunu ifade eden Lochak, “Zira, ırkçılığı ve ırkların varlığına olan inançları besleyen yasamadaki ırk kelimesinin varlığı değildir. Önemli olan kendine, ırkçılığa karşı, diğer bir ifadeyle, yabancıların ve Romanların haklarına daha saygılı bir politikaya dayanan mücadele imkanları vermektir” diye belirtiyor. (ANF)