Daily Telegraph gazetesi yazarı Con Coughlin, Kürtlerin Orta Doğu'daki geleceğini ele aldığı yazısında "Türkiye ve Irak karşı çıkabilir, ancak bağımsız Kürdistan savı giderek güçleniyor' diyor.

Con Coughlin, "IŞİD'in yenilgiye uğratılması için sürdürülen uzun ve tatsız süreçte Kürtler kendilerini etkin ve güvenilir müttefikler olarak kanıtlamayı başardı” ifadelerini kullanıyor.

Con Coughlin yazısını şöyle sürdüyor:

"Irak'ta geçen yıl Şengal Dağı'nın IŞİD'den geri alınmasında önemli rol üstlenen Peşmerge, şimdi uzun süredir beklenen Musul harekâtına hazırlanıyor. "Suriye'deyse YPG ve müttefikleri Kobani'nin IŞİD'in eline geçmesini engelleyerek önemli bir ikmal hattını savundu.

"Daha yakın geçmişteyse Kürtlerin öncülüğündeki muhalif güçler Minbic'i IŞİD'in elinden alarak Cerablus'a ilerlemeye başladı. Minbic IŞİD'den alındıktan sonra halk IŞİD yönetimi altında uzatmak zorunda kaldıkları sakallarını keserek kutlamalar yapıyordu.

'ÇATIŞMA MİNBİC’LE BAŞLADI'

"Kürtlerin IŞİD'e karşı savaştaki katkısı Batılı müttefikleri için çok değerli.

"ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, kısa zaman önce Peşmerge güçleri için

"Son derece kabiliyetli ve motive" diyordu. "Tüm bu nedenlerden ötürü Washington, IŞİD'le savaşması gereken Türkiye'nin, Kürt mevzilerini hedef almasına tepki gösterdi. Bu tepki hiç de şaşırtıcı değildi.

"Kürtler Türkiye sınırından 30 kilometre uzaklıktaki Minbic'i aldıktan kısa süre sonra Türk topçu bataryalarının hedefi haline geldiler.

"Irak ve Suriye'de IŞİD'e karşı savaş hep karmaşık bir yapıya sahipti. Pek çok farklı oluşun farklı farklı hedefler doğrultusunda ilerlemeye çalışıyor.

"Ancak IŞİD'e karşı ortak mücadele vermesi beklenen grupların birbirlerine düşmesi tüm IŞİD karşıtı mücadeleye zarar verebilir.

'SESSİZCE İLERLEYEN BAĞIMSIZLIK HAYALİ'

"Türkiye'nin IŞİD yerine Kürtleri hedef alması, Ankara'nın bir müttefik olarak yeniden sorgulanmasını da gerektiriyor.

"Türkler Suriye'deki savaşa karşı takındıkları dengesiz tutumla zaten bugüne kadar NATO'nun sabrını test etmişti. "Beşar Esad'ı devirmek için çabalayan Ankara, uzun süre IŞİD'in silah kaçakçılığı güzergahlarına göz yummakla suçlanmıştı.

"Daha yakın geçmişteyse Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakınlaşma çabaları yeni kaygılara yol açmıştı.

"Şimdiyse Türkler IŞİD'i yenilgiye uğratma konusunda yetenekli olduklarını defalarca kanıtlamış olan Suriyeli yerel bir grubu hedef alarak IŞİD karşıtı koalisyonun öfkesini çekme riskiyle karşı karşıyalar.

"Koalisyon ile yeni bir çatlak yaratma riskine girmelerinin nedeniyse Kürtlerin kaosun hüküm sürdüğü Suriye ve Irak'ta sessizce bağımsız bir Kürt devletinin temellerini atıyor olması.

'GÜVENİLİR İSTİHKAM’

"Kürtlerin bağımsız devlet hayalleri Osmanlı İmparatorluğu dönemlerine kadar dayanıyor.

"Her ne kadar Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda ihanete uğramış olsalar da bu hayallerini canlı tutmaya devam ediyorlar.

"IŞİD ortaya çıkmadan önce Kürtlerin devlet kurma emelleri Ankara, Şam ve Bağdat tarafından bastırılıyordu.

"Ancak IŞİD'in kuzey Suriye ve Irak'ta yarattığı yıkım ve hukuksuzluk, Kürtler için yeni bir fırsat oldu. "Kürtler verdikleri paha biçilmez destek ve fedakârlıklarla koalisyonun IŞİD'e karşı mücadelesini destekledi.

"Batılı siyasetçiler arasında Kürtlerin milliyetçi davasına sempati duyanların sayısı artıyor.

"Bağımsız bir Kürt devleti, giderek ortadan kaybolan modern Orta Doğu yapısı içerisinde Batı'ya güvenilir bir istihkâm sağlayabilir.

"Bağdat ya da Şam ile müzakere etmeye çalışmaktansa, bağımsız bir Kürdistan Batılı ülkelere dostane bir seçenek sunabilir.

"Ancak Kürtler bağımsızlık hayallerini canlı tutmak istiyorlarsa, başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelerin toprak bütünlüğü için tehdit unsuruna dönüşmeyeceklerini net bir şekilde ortaya koymalılar.

"Aksi takdirde, Kürtlerin kuracağı yeni devlet bağımsızlığı kutlamak yerine zaten kana bulanmış Orta Doğu'da yeni bir çatışmanın fitilini ateşler."

(Kaynak: BBC)