Çin'de "evde kalmış kadınlar" kavramına odaklı bir reklam klibi viral oldu ve ülkede yalnız yaşayan kadınlarla ilgili gayet hararetli bir tartışma yarattı

Evli olmayan kadınlar Çin'de sık sık "sheng nu" yani Türkçe'de kullanılan "evde kalmış" terimiyle damgalanıyor. Geleneksel olarak kadınlar için önceliğin evlilik ve annelik olduğu yargısının hakim olduğu düşünüldüğünde konunun ne kadar büyük hassasiyet taşıdığı da anlaşılabilir.

Dört dakikalik "Evlilik piyasası el değiştiriyor" başlıklı klip dev Japon güzellik firması SK-II tarafından yaptırılmış.

BBC'de yer alan habere göre, SK-II yönetim kurulu başkanı Markus Strobel reklam klibinin "kadınlara kaderlerini kendileri belirlemeleri konusunda ilham veren ve onları güçlendiren küresel bir kampanyanın parçası" olduğunu söyledi.

Strobel, "Reklam filmi yetenekli ve cesur Çinli kadınların 'evde kalmış' damgası yememek için daha 27 yaşına gelmeden evlenme baskısı hissettikleri gerçeğini dillendiriyor" diye konuştu. Şirketin "kadınlara bu baskılara karşı koymakta destek olmak amacıyla" yalnız yaşayan kadın imajına pozitif bir açıdan yaklaştığını söyledi.

İngilizce altyazılı video klip, Çinde yalnız yaşayan kadınların karşı karşıya olduğu toplumsal baskıları ekrana taşıyor.

Çin'de "evde kalmış" olmak sadece kültürel toplumsal bir damgalama değil. Resmi olarak da 27 yaşın üzerinde olup evlenmeyen kadınlar "sheng nu" diye adlandırılıyor.

PARTİ POLİTİKASI

Çin yönetimindeki Komünist Parti de, yakında son verilen "tek çocuk politikası" yüzünden nüfusta ortaya çıkan cinsiyet dengesizliğini gidermek amacıyla yalnız yaşayan kadınları biran önce evlenmeye teşvik ediyor.

Fakat "Evde Kalmış Kadınlar: Çin'de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yeniden büyümesi" kitabının yazarı Leta Hong Fincher'e göre, Çin'de yalnız yaşayan kadınlar artık gerçek bir dönüm noktasında ve bir çoğu kendilerine dayatılan önyargıları yıkarak evlenmemeyi seçiyor.

Fincher, "Devletin onları evlenmeye zorlayan bilinçli kampanyasının hedefindeki güçlü ve kendine güvenli genç kadınlardan söz ediyoruz. Çinli kadınlar bugün her zamankinden daha eğitimli ve evliliğe karşı giderek artan bir direnç gösteriyorlar" diyor.

Yazar Hong Fincherüzellik şirketinin hazırladığı video klibine küçük bir danışmanlık katkısı da yapmış. Klibi özellikle etkileyici yapan şeyin çok gerçek bir durumu konu alması olduğunu söylüyor.

"Gerçek bu ve bu gerçeklik çok yaratıcı, etkileyici ve kadına güç verici bir şekilde anlatılıyor: Bu kadınların yalnız yaşarken bir çok bakımdan harika şeyler yaşadıkları da gösteriliyor" diyor.

Fakat Fincher'e göre bir diğer gerçek de "Çinli kadınların evlilik baskısına direnirken karşılaştıkları işkence."

libin esasını kadınların tanıklıkları oluşturuyor. Kimileri yaşadığı güçlükleri anlatırken gözyaşlarına boğuluyor.

'EVLENMEYEN KADIN EKSİK'

Kadınlardan biri "Çin kültüründe, anne babanıza saygı en önemli şeydir ve evlenmemek bu bakımdan en büyük saygısızlık sayılıyor" diye söze başladıktan sonra "Belki de çok bencilim" diyerek ağlamaya başlıyor.

Bir başka kadın "İnsanlar Çin toplumunda evlenmemiş kadının eksik olduğunu düşünüyor" diyor.

Anne babaların çocukları üzerinde baskıları da klibe yansıyor. Bir anne kızı hakkında "Biz hep kızımızın çok hoş bir kişiliği olduğunu düşündük. Fakat görünüşü sıradan, pek güzel değil. O yüzden evde kaldı" derken yanında utanç içinde oturan kızı göz yaşlarını tutmaya çalışıyor.

Video, internete konduğu anda müthiş ilgi gördü ve birden bire sosyal medya sitelerinde binlerce kişi tarafından izlenmeye ve paylaşılmaya başlandı.

YouTube'a şirketin resmi kanalı üzerinden konulan klip dünya çapında 350 bini aşkın kişi tarafından izlendi ve FaceBook'da çok yaygın şekilde paylaşıldı.

Video klibi Çin'de 4binin üzerinde "beğen" aldı ve SK-II resmi internet sitesi Sina Weibo üzerinden 20 bin kez paylaşıldı.

Klip aynı zamanda ciddi bir tartışma da başlattı.

Sina Weibo sitesine yorum yapan Lotus Seed Core adlı kullanıcı "Medeni bir toplumda her bir kadının tercihine saygı duyulmalıdır" diyor.

Pekin'den Cecilia Leung ise "Ben yalnız yaşayan bir kızım ve bu klip bana yalnız olmadığımı ve yanlış tercihler yapmadığımı gösterdi. Erkeksiz de mutlu olunabilir ve tercihlerimizden dolayı cezalandırılmamamız lazım çünkü biz kimseye kötülük yapmadık" diye yazmış.

Bir başka kullanıcının yorumu ise şöyle: "Yaş sadece bir sayı ve insanların hayattaki hedeflerine ulaşıp ulaşmadıklarını ölçmekte kullanılmamalı. Henüz gönül eşlerini bulamamış kız kardeşlerime sesleniyorum: Umudunuzu yitirmeyin ve anne babanızı bile değil, kalbinizin sesini dinleyin çünkü sizin için neyin doğru olduğıunu ancak siz bilebilirsiniz. Olmadıysa da yas tutmayın, hayatınızın tadını çıkarın."

EVLİLİK PAZARI

SK-II firmasının reklam filminin sonunda pozitif bir mesaj da var. Evlenmemiş bir genç kadın ile anne babası "evlenme pazarı"na gidiyorlar.

Bu "pazarlar" anne babaların evlenmemiş çocuklarıyla ilgili ilanlar astıkları ve onlara eş bulmaya çalıştıkları yerler.

Ne var ki bu kez anne babalar pazarda kızlarının duvarlara astıkları afişlerle kendilerine gönderdiği güzel mesajları buluyorlar.

Afişlerden birinde bir kadın anne babasına şöyle diyor örneğin: "Sırf evlenmiş olmak için evlenmek istemiyorum. Öyle mutlu olamam ki!"

Bir başkasında "Evde kalmış kadın terimine karşıyım, erkekler evde kalmamak için biraz daha çaba harcamalı" yazıyor.

Fakat Çin'de evlenmeyen kadınlar için mutlu sonun yakın olduğunu, toplumun onları gerçekten eksiksiz kabul edeceğini söylemek mümkün mü?

Yazar Hong Fincher "Şu anda bu bir rüya" diyor ve ekliyor: "Çin'de evlilik hala aşırı erkek egemen bir kurum ve kadınların yalnız yaşamanın utanılması değil, zevkine varılması gereken bir şey olduğunu görmeleri gerekiyor. Fakat ben kadınların yalnız yaşama ve bağımsız olma tercihlerinin giderek güçleneceğine ve yaygınlaşacağına inanıyorum. Bu daha başlangıç."