ABD ve Küba arasında diplomatik ilişkilerin 53 yıl aradan sonra tekrar kurulmasının ardından Küba Devlet Başkanı Raul Castro ilk talebini iletti ve "Ülkemize büyük hasar veren ambargolar kalkmalı" dedi.

Ancak ABD'de Küba'ya uygulanan ambargolar konusunda tek söz sahibi merci Beyaz Saray değil.

Uygulanan yaptırımlarda gidilecek herhangi bir değişiklik için Kongre'nin onayı gerekiyor ve Kongre'deki Cumhuriyetçilerin de Devlet Başkanı Barack Obama'nın Küba açılımına şüpheyle baktığı ifade ediliyor.

Çarşamba günü ABD Başkanı Obama ve Küba Başkanı Castro iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmeye başlaması için bir dizi adım açıklamışlardı.
Washington ve Havana yönetimleri arasında varılan anlaşma ile Alan Gross adlı bir Amerikan vatandaşı Küba, adları açıklanmayan Florida eyaletindeki üç Küba vatandaşı da ABD tarafından serbest bırakıldı.

Washington'daki BBC muhabiri Barbara Plett, her ne kadar iki lider normalleşme yönündeki niyetlerini dile getirmiş olsalarda ilk etapta yapılabileceklerin sınırlı olduğunu söyledi.

ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçi Senatörler John McCain ve Lindsey Graham, Küba konusunda yön değiştiren politikayı "ABD'nin savunduğu değerler açısından bir geri adım" olarak yorumladı.

'BERABER YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ' 

ABD ve Küba'nın çarşamba günü varılan noktaya gelebilmek için bir yılı aşkın süredir Kanada'da gizli görüşmeler yürüttüğü belirtildi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için Papa Francesco da devreye girmişti.

Çarşamba günü televizyonlardan canlı yayınlanan bir konuşma yapan Raul Castro "Farklılıklarımıza rağmen medeni biçimde birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor" demişti.

Dün yapılan tarihi açıklamalar öncesinde Castro ve Obama'nın Salı günü bir saati aşan bir telefon görüşmesi yaptığı da belirtildi. Bu görüşme 1959 Küba Devrimi'nden bu yana iki ülke liderinin kurduğu ilk doğrudan temas olarak kayda geçti.

BBC Türkçe