New York Emniyet Müdürlüğü'nün herhangi bir suç işareti olmamasına rağmen, şehirdeki camileri "terör yuvası" kategorisine aldığı, vaazları kaydederek ilgili birimlere iletmesi ve imamlar hakkında ajanlık yapması için muhbirler görevlendirdiği ortaya çıktı.

Associated Press haber ajansının elde ettiği gizli belgelere ve gerçekleştirdiği görüşmelere göre, 11 Eylül saldırılarının ardından New York polisi şehrin çeşitli yerlerindeki camilerle ilgili 10'dan fazla "terörizm girişimi soruşturması" başlattı.

TEI kısa adıyla bilinen bu soruşturmalar kapmasında polis terör hücrelerini araştırıyor. Bir caminin "terörizm girişimi" olarak nitelendirilmesi, kapıdan içeri giren herkesin bir soruşturmanın ve izleme operasyonunun hedefi olabileceği anlamına geliyor.

Birçok TEI yıllar boyunca devam ediyor ve polislere bir kişiyi, grubu ya da mekanı herhangi bir resmi suçlama olmadan izleme şansı veriyor.

FBI BİLE KARŞI

Associated Press'in elindeki belgeler New York polisinin "terörist avı" kapsamında sayısız masum Müslüman hakkında soruşturmalar yürüttüğü anlamına geliyor. Federal yetkililer ise bir camiyi TEI kapsamına almanın çok saldırgan bir strateji olduğunu bu nedenle FBI tarafından kesinlikle uygulanmadığını ifade ediyor.

Ajansın haberine göre, söz konusu strateji kapsamında New York Emniyet Müdürlüğü camilere gizli görevde memurlar gönderdi, camilerin ve Brooklyn merkezli bir Arap-Amerikan örgütünün idari kurullarına muhbirler soktu.

Associated Press'in gündeme getirdiği bu skandal aynı zamanda ajansın muhabirleri Matt Apuzzo ve Adam Goldman'ın imzasını taşıyan "Enemies Within: Inside the NYPD's Secret Spying Unit and bin Laden's Final Plot Against America" (İçerideki Düşman: New York Polisi'nin Gizli Ajanlık Birimi ve bin Ladin'in Amerika Karşısındaki Son Planı) isimli kitapla da gündeme geldi.

Kitapta Apuzzo ve Goldman, yüzlerce gizli polis dosyasının yanı sıra New York Emniyet Müdürlüğü'nden, CIA'den ve FBI'dan isimlerle yaptıkları röportajlardan faydalandı.

NEW YORK'UN BAŞI SKANDALDAN KURTULMUYOR

Skandal New York polisinin suçla mücadele için ırk profilinden yararlanmakla suçlandığı bir dönemde geldi. Bu ay başlarında bir yargıç New York'ta uygulanan "durdur ve sorgula" tekniğinin anayasaya aykırı olduğuna hükmetmişti.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği ve iki başka grup Müslümanlar hakkında ajanlık yapılmasının anayasaya aykırı olduğunu ve Müslümanların dinlerini diledikleri gibi yaşamaya korktuklarını savunarak dava açtı. Ancak Belediye Başkanı Michael Bloomberg ve Emniyet Müdürü Raymond Kelly suçlamaları reddederek polisin sadece ipuçlarını takip ettiğini belirtiyor.

Ancak Associated Press son gelişmeyle ilgili New York Emniyet Müdürlüğü'nün yorum yapmayı reddettiğini aktardı. (focushaber)