Tunus’ta sol muhalefet milletvekili Muhammed Brahmi’nin Perşembe günü bir suikast sonucu katledilmesi ardından bugün ülkede genel greve gidilirken, İçişleri Bakanı “aşırılıkçı” bir selefinin cinayeti işlediğini savundu. Bakan, Şubat ayında katledilen Şükrü Belayid ile Brahmi’nin aynı silahla öldürüldüğünü söyledi.

25 Temmuz Perşembe günü Kurucu Meclis’in solcu milletvekili Muhammed Brahmi’nin başkent Tunus’taki evinin önünde kurşun yağmuruna tutularak öldürülmesi ardından sol partileri bir çatı altında toplayan Halk Cephesi, sivil itaatsizliğe çağırdı. Binlerce kişi sokaklara çıkarak hükümetin istifasını isterken, UGTT sendikası bugün genel greve gitti. Tunisair şirketi ile şubesi olan Tunisiar Express programlanan tüm uçuşları iptal etti. Havaalanı çalışanları grev çağrısına uydu. 
Özel sektörde de grevler yaşanırken, Sidi Buzid, Kasrin, Gafsa ve Kef şehirlerinde oturma eylemleri gerçekleşti. 

Perşembe akşamı, Brahmi’nin milletvekili olduğu Sidi Buzid kentinde valilik binası işgal edildi ve bürolar ateşe verildi. Polis eylemcileri gaz bombaları ile dağıttı. Aynı bölgedeki Menzel Buzayan’da eylemciler iktidardaki Ennahda partisi binasına saldırarak, “Kahrolsun gericiler, Ennahda ve selefiler” şeklinde slogan attılar. 

Yurtdışında ise ABD, AB, Fransa, İsviçre, Cezayir ve Avrupa Parlamentosu cinayeti kınarken, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay “hızlı ve şeffaf bir soruşturma” istedi.   

İKİ SİYASİ CİNAYET, BİR SİLAH!

Brahmi’nin ailesi Ennahda partisini cinayetten sorumlu tutuyor.  Bugün İçişleri Bakanı Lütfi Ben Jeddu bir basın toplantısı yaparak Brahmi cinayetinden dolayı “aşırılıkçı” bir selefiyi suçladı. Jeddu, “Soruşturmanın ilk bilgileri aşırılıkçı bir selefi olan Bubaker Hakim’in karıştığını gösteriyor” dedi. Bakan’a göre Şubat ayında sol muhalif lider Şükrü Belayid ile Muhammed Brahmi’nin katilleri her iki cinayette de aynı silahı kullandı. 

Bakan, “Şükri Belayid’i öldürmekte kullanılan 9 mm kalibrelik otomatik silah, Muhammed Brahmi’yi de öldürdü” dedi. 

6 Şubat günü muhalif lider Şükrü Belayid’in evinin önünde katledilmesi ülke genelinde büyük protestolara konu olmuş, ağır bir siyasi kriz yaşanmıştı. Belayid’in ailesi ve yakınları cinayetten doğrudan hükümeti ve Ennahda partisinin başkanını sorumlu tutmuştu. Belayid, Brahmi ile benzer şekilde motosikletli saldırganlar tarafından evinin önünde katledilmişti. 

BRAHMİ: ENNAHDA MÜSLÜMAN KARDEŞLER PROJESİNİN BİR PARÇASI

Belayid cinayeti halen aydınlanmadı. Tıpkı Belayid gibi Brahmi de hükümete sert eleştirilerde bulunuyordu. 21 Temmuz günü Le Temps gazetesinde yer alan bir mülakatta Brahmi şöyle diyordu: “Ennahda’nın bağımsız bir hareket olmadığını, hiçbir şekilde ülkelerin ihtiyaçlarına cevap olmayan bir proje olan uluslararası Müslüman Kardeşler örgütü projesini temsil ettiğini düşünüyoruz.  Onları tek kaygıları, devleti ele geçirmek, toplumu enstrümantalize etmek ve kendi emellerinin hizmetine sunmaktır.”

Bu siyasi cinayetlere Tunus devrimi ile iktidardan düşürülen Bin Ali rejimi döneminde bile cesaret edilmemişti. Tunus toplumu yeni siyasi cinayetlerin yaşanmasından endişe ediyor. Şükrü Belayid katledilmeden önce, hükümetin elinde bir öldürülecekler listesi olduğunu açıklamıştı. Belayid, ayrıca Ennahda iktidarında Suriye’ye savaşçı göndermeye yönelik eğitim Tunus’ta eğitim kamplarının olduğunu ortaya çıkarmıştı. İslamcı Ennahda partisi ile birlikte siyasi cinayetler de Tunusluların yaşamına “büyük bir sıradanlaşma tehlikesiyle” girmiş bulunuyor. (ANF)