Daniel Schweimler, BBC Haber, Buenos Aires
(Çev. T. Özgür Yıldız / Demokrat Haber)

Arjantin 35 yıl önce ordunun ülke yönetimine el koyduğu ve Kirli Savaş olarak bilinen yedi yıllık dönemi başlattığı günü anıyor.

Bugün 24 Mart, yürüyüşler ve diğer etkinliklerle demokrasinin kutlandığı ve dönemin yöneticileri tarafından kaçırılan, işkence edilen ve öldürülen 30.000 kadar kişinin anıldığı ulusal bir tatil günü.

Kirli Savaş’ın mirası üzerine hala öfke dolu tartışmalar yapılıyor. Kurbanların anneleri hala her Perşembe günü Buenos Aires’teki başkanlık sarayının önünde sorularına yanıt alabilmek için toplanıyorlar.

Adalet belki yavaş geliyor ama artık askeri yönetimin mimarları, kamu önünde, eylemlerinin hesabını vermeye zorlanıyor.

İki eski cunta başkanı, Jorge Videla ve Reynaldo Bignone, en sadık altı yandaşlarıyla birlikte, 1970’ler ve 80’lerde gerçekleşen uzun bir insan hakları ihlali listesinin en acımasız bölümünden sorumlu olarak yargılanıyorlar.



Hamile tutuklulardan bebeklerinin çalınıp hükümetlerini destekleyen çocuksuz çiftlere verilmekle suçlanıyorlar. Anneler, kimi zaman uçaklardan Plate Nehri’ne atılarak öldürülmüşlerdi.

Dava, 34 olaydan oluşuyor.

Yıkıma karşı Savaş

Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı) Anneleri tutsaklık esnasında doğum yapan kadınların anneleri tarafından oluşturulan bir insan hakları örgütü. Şimdiye kadar 20’li yaşlarının sonunu 30’lu yaşlarının başını yaşayan 100’den fazla çalınan bebeğin izini buldular.

Kimlikleri değiştirilmiş, doğum belgeleri üzerinde oynanmış bu çocuklara, onları evlatlık alan çiftler nadiren gerçeği söylemişler. Plaza de Mayo Anneleri 400 kadar bebeğin bu şekilde alındığına inanıyor.

Savcılık, cunta liderleri tarafından planlanan politikalar çerçevesinde dönemin yetkilileri tarafından yönetilen ve Donanma Mekanize Okulu’nu da içeren üç toplama merkezinde doğum ünitesi kurulduğu suçlamasında bulunuyor.

Kolunu kırdığı söylenen Videla’nın birkaç haftadır mahkemeye çıkmadığı biliniyor. Geriye kalan yedi kişiye kendilerine yöneltilen suçlamalarla ilgili yanıtları soruldu.

Teker teker hepsi suçlamaları reddetti.

Avukatları, bebeklerin sistematik bir şekilde çalındığından haberleri olduğunu reddettikleri daha önceki açıklamalarını okudu.

Bu açıklamalarda öne çıkan cümle ise “yıkıma karşı savaş” oldu.

 

Sanıkların hepsi Başkan Isabel Peron’un ciddi sosyal ve ekonomik istikrarsızlıklarla mücadele ettiğini ve aşırı sol ve sağcı gruplar tarafından neredeyse her gün saldırılar gerçekleştirildiğini söylüyor.

Ordu, istikrar yerine özellikle gençleri hedef alan bir terör egemenliği kurdu. Birçok kurbanın, dönemin yetkililerinin mücadele ettiklerini söyledikleri sol örgütlerle herhangi bir bağlantısı yoktu.

Sanıkların tümü 80’lerinde. Bazılarına oturup kalkmaları için gardiyanlar yardım ediyor. Mahkeme salonuna kelepçelerle getiriliyorlar.

Yargıç Maria del Carmen Roaueta, Bignone’ye sağlığını sorduğunda “Nasıl olsun, 83 yaşındayım” yanıtını aldı.

Bignone, geçtiğimiz yıl cunta yönetimi sırasında insan kaçırma, işkence ve 56 kişinin öldürülmesiyle ilgili suçlu bulundu ve 25 yıla mahkûm edildi. Videla, insanlığa karşı işlediği sayısız suçlardan iki defa ömür hapisle cezalandırıldı bile.

Bu arada birçok acımasız cunta lideri öldü.

Plaza de Mayo Anneleri ve onların hukukçuları bu dava için 14 yıl boyunca hazırlandılar. Davada 400’e yakın tanığın dinlenmesi ve sekiz ay ila bir yıl sürmesi bekleniyor.

Asla unutulmadılar

Cuntanın yönetimi bırakmasının ardından gelen ilk iki sivil başkan, cunta yönetimini geçmişi geride bırakma gerekçesiyle affetmişti.

    

Nestor Kirchner’in 2002'de başkan olmasıyla davalar yeniden görülmeye başlandı.

Mahkeme, geniş bir izleyici kitlesinin itirafları takip edebilmesi için alışılmadık bir şekilde devlet televizyonunun duruşmaları yayınlamasına izin verdi.

24 Mart, Arjantin takviminde önemli bir yere sahip. İki amaca hizmet ediyor: Kurbanların unutulmaması ve bu deneyimin bir daha yaşanmaması.

Leonardo Fossati, annesinden alınıp evlatlık verilenlerden birisi. Gerçek kimliği 2005’te geri aldı: “Dava her şeyi yoluna koymak için önemli” diyor.

Bebekleri çalmakla suçlanan sekiz kişinin davası yavaş gidiyor ve acı verici ama Arjantin, 1976 ve 1983 arasında neler olup bittiğinin korkunç yüzü tüm detaylarıyla açığa çıktığında neler olup bittiğini tam olarak öğrenecek ve belki de yaralarını sarabilecek.