Almanya’da partiler, eylül ayında yapılacak genel seçimlere hazırlanmaya başladılar bile. Şimdiden gözler, yüzde 10’un üzerinde oy alarak meclise girmesine kesin gözüyle bakılan ırkçı AfD ve onu engelleme potansiyeline sahip Sol Parti (Die Linke) üzerinde.

Evrensel'de yer alan habere göre, Sol Parti Eşbaşkanları Bernd Riexinger ve Katja Kipping ve liste başı adayları Sahra Wagenknecht ile Dietmar Bartsch tarafından 14 Ocak günü Berlin’de açıklanan seçim programında asgari ücretin yükseltilmesi, zenginlerden fazla vergi alınması, istihdam için yatırım yapılması yer alıyor. Sosyal alanlar ve yatırımlara 100 milyar avro ayrılmasını isteyen Sol Parti, en çok tartışılan sığınmacılar meselesinde de “sığınmanın bir insan hakkı” olduğuna işaret ediyor.

70 sayfadan oluşan ve “Sosyal. Adil. Herkes İçin.” başlığını taşıyan seçim programında, saat başı asgari ücretin 12 avroya çıkarılmasını, Hartz 4’ün kaldırılmasını ve emeklilik maaşının asgari 1050 avro olmasını talep ediyor.

ZENGİNLER DAHA FAZLA VERGİ ÖDESİN

Sol Parti, kaynak için ise zenginlerden daha fazla vergi almayı seçim programına yazdı. Buna göre yıllık 2 milyondan fazla geliri olanlardan yüzde 5 ‘servet vergisi’ alınacak. Çok kazananlardan alınan vergi oranı yüzde 53’e, milyonerlerden alınan vergi oranı ise yüzde 75’e çıkarılacak. Yıllık toplam gelir miktarı 12 bin 600 avrodan az olanlar vergiden muaf tutulacak. Programda, yüksek kiraların frenlenmesi, daha fazla sosyal konut inşa edilmesi de yer alıyor.

Programda, Avrupa halklarının tepkisini çeken AB ve avro konusunda ise net bir ifade yer almıyor. Sadece AB ordusu ve askeri harcamaların artırılmasına karşı çıkılıyor ve bu konudaki politikaların durdurulması isteniyor.

Öte yandan parti yöneticileri yaptıkları açıklamalarda, SPD ve Yeşiller’le “Sol koalisyon” seçeneğini de öne çıkarmıyorlar.

Bu arada, ABD’den başlayarak gelişen sağ hareketler hafife alınacak gibi değil ve bu şekilde devam etmesi durumunda kazanılmış pek çok hakkın hızla kısıtlanacağı, sağ-popülist hareketlerin daha fazla çekim merkezi olacağı tartışılıyor.

Bu nedenle Avrupa’nın en büyük ülkesi Almanya’da aşırı sağın istediğine ulaşamayacağı, Sol Parti’nin ise gücünü artırarak çıkacağı genel seçimler, aynı zamanda kıta genelinde havanın yeninden emekten, sosyal adaletten ve barıştan yana esmesi anlamına gelecek.

Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenlerin de bu havanın esmesinde büyük bir katkısının olacağı açıktır.