ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Toner, AKP’nin referandum etkinlikleri nedeniyle Hollanda ile Türkiye arasında başlayan diplomatik krize ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sözcü Toner, “Bu Türkiye ile Hollanda arasındaki ikili ilişkiler ile ilgili bir mesele. Her iki ülke de NATO üyesi. Dolayısıyla iki ülkeye de tansiyonu artıracak bir dil kullanmaktan kaçınmaları, sorunları karşılıklı saygı ve farklılara karşı anlayış göstererek çözme çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Gazete Karınca’nın haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Mark Toner, başkent Washington’da düzenlediği günlük basın toplantısında konuştu.

Toner, “Bu sözlü savaş konusunda kimi suçlu görüyorsunuz?” sorusuna yanıt verirken iki tarafı da suçlamaktan kaçındı ve şunları ifade etti:

“Yine aynı şeyleri söyleyeceğim. Biz iki tarafın da ortamı gerginleştirici bir dil kullanmaktan kaçınması ve sorunu çözmek için birlikte çalışması çağrısında bulunuyoruz. İki ülke de NATO üyesi güçlü müttefikler ve güçlü ortaklar. İki tarafın da ortak bir çalışma ile bunun üstesinden gelmesini istiyoruz.”

Sözcü ayrıca bu konu ile ilgili başka soru almadı ve daha farklı bir yorum yapmayacağını söyledi.

NE OLMUŞTU?

Hollanda, 11 Mart’ta ‘referandum’ için Rotterdam’a gideceğini açıklayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçuş iznini iptal ettiğini açıklamış, Hollanda hükümeti tarafından yapılan açıklamada ise Hollanda’ya gideceğini söyleyen Çavuşoğlu’nun “Eğer uçuş iznim iptal edilirse yaptırımımız çok ağır olur” sözleri hatırlatılarak “Yaptırım tehdidi, çözümü imkansızlaştırdı” denilmişti.

İki ülkede arasındaki gerginlik bu noktadan sonra krize dönüşmüştü. Gelişmeler üzerine Hollanda’nın maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Almanya’ya yaptığı ‘Nazi yaftalamasını’ Hollanda için de yinelemişti. Onun bu sözlerine yanıt ise Hollanda Başbakanı’ndan gelmişti: “Çizgiyi aştı”.

Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan kriz, Çavuşoğlu’nun uçuş izninin iptal edilmesi sonrası Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın ‘diplomatik dokunulmazlığı olmayacağı’ bildirildiği halde Rotterdam’a gitmesi ancak sınır dışına çıkarılmasıyla doruğa tırmanmıştı.

Krizle birlikte karşılıklı ithamlar ve açıklamalar sürerken, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Türk hükümetinin iki ülke arasında yaşanan ziyaret krizi ile ilgili olarak oldukça tuhaf davrandığını savunarak, “Olayları çığırından çıkarmak için ellerinden geleni yaptılar” demişti.

Son olarak Türkiye, yaşanan gelişmeler üzerine Hollanda’ya iki ayrı nota verirken, yazılı özür talep etmişti.

Türkiye’nin bu hamlesine ise Hollanda Başbakanı Mark Rutte’den olumsuz yanıt gelmişti. “Özür dilemek mevzubahis değil” diyen Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Nazi’ nitelemelerini hatırlatarak “Bu ülke İkinci Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından bombalanmıştır” demişti.

Son olarak da Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Hollanda kriziyle ilgili olarak hükümetin kısıtlamalara gideceğini açıklamıştı

Dört ‘yaptırım’ kararını sıralayan Kurtulmuş, Hollandalı diplomatların uçuşuna izin verilmeyeceğini duyurmuştu.

Türkiye’nin ‘yaptırım’ kararıyla ilgili konuşan Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise “Türkiye’nin yeni açıkladığı yaptırımlar o kadar da kötü değil” demişti.