Başbakan Erdoğan'ın, 'İsrail'in terör estirdiği' yönündeki değerlendirmesi, ABD Dışişleri ile basın arasında gergin diyaloglar yaşanmasına neden oldu. Israrlı gazeteci sonunda istediği yanıtı almayı başardı: İsrail'e karşı retorik saldırıların şu anda faydalı olmadığını düşünüyoruz...

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland'a, günlük basın brifinginde, Gazze ile İsrail'deki gelişmelerle ilgili sorular yöneltildi.

Bir gazetecinin ısrarlı soruları nedeniyle toplantıda gergin anlar yaşandı. Nuland'ın sıkıştırılmasına neden olan sözler ise Başbakan Erdoğan'a aitti.

Nuland'a, Erdoğan'ın, 'İsrail'in devlet terörü estirdiğine' ilişkin değerlendirmesi hatırlatıldı ve yorumlaması istendi. Nuland, bugüne kadar yaptıkları açıklamalar üzerinde dururken gazeteci ısrar etti ve istediği yanıtı aldı: Tabii ki İsrail'e karşı retorik saldırıların şu anda faydalı olmadığını düşünüyoruz. İstediğiniz bu mu...

Nuland, basın toplantısına, uluslararası toplum ve bölge ülkelerinin gerginliği azaltmak için birlikte gayret gösterdikleri yoğun bir dönemden geçtiklerini ifade ederek başladı ve ekledi:

''Etkisi bulunan tüm liderlerin, bu etkilerini, taraflara, gerginliği azaltmaları için yardım etmede kullanmalarını istiyoruz. Mısırlılar, Katarlılar, Türkler ve diğerlerini, Hamas ve diğer radikal gruplar üzerinde sahip oldukları etkiyi kullanmaya çağırıyoruz'' dedi.

"SESSSİZ DİPLOMASİYE İHTİYAÇ VAR"

Bir gazetecinin, ''Mısır, Türkiye ve Katar'ın, İsrail ile Hamas arasında bir anlaşma sağlanmasına dönük çalışmalarına'' dair sorusu üzerine Nuland, ''Diplomasinin detaylarına girmeyeceğim. Bölgesel ülkelerin durumun yatışması için gösterdikleri çabaları destekliyoruz. Ancak üzerinde çalışmakta oldukları planlara dair detayları bu ülkelerin kendisine sorun'' diye konuştu.

Nuland, bir soru üzerine, ''Farklı aktörlerin üstlenmekte oldukları diplomasinin detaylarına girmeyeceğim. Farklı çabalara dair tek tek derecelendirme yapmamız da yararlı olmaz. Durumun yatışmasına çalışmak için biraz sessiz diplomasi dönemine ihtiyacımız var'' ifadesini kullandı.

İSRAİL SAVAŞ SUÇLUSU MU?

Sözcü Nuland, bir gazetecinin, ''İsrail'in, Hamas'la bağlantılı olmayan kişileri de öldürmesinin Cenevre Sözleşmesi'ne göre savaş suçu olduğunu ve buna katılıp katılmadıklarını'' sorması üzerine, ''Her iki taraftaki sivil kayıplardan da kaygı duyduğumuzu yinelemenin dışında, sahadaki spesifik durumla ilgili bir yorum yapmayacağım. Bu durumun yatıştığını görmek istiyoruz. Taraflarla, bölgesel oyuncularla bunun üzerinde çalışıyoruz'' dedi.

"EN ACİL MESELE HAMAS'IN ROKETLERİ"

Nuland, gazetecinin, ''Ancak Gazze, insani açıdan hızla bir felakete sürükleniyor. Gazze'ye doğrudan yardım ulaştırmayı ya da acıları azaltmak için bir tür acil tedbirleri devreye sokmayı düşünüyor musunuz '' yönündeki sorusunu, ''Şu anki en acil mesele, Hamas'ın İsrail'e hala roketler fırlatmaya devam ettiği gerçeği de dahil olmak üzere iki tarafta da gerilimi azaltmak...'' diye yanıtladı.

TÜRKİYE İLE GÖRÜŞMELERİN DETAYLARI

Bir gazetecinin, Türk Hükümeti'nin, ABD'nin Gazze konusunda aldığı tavrı eleştirmesini hatırlatarak, Türkiye ile ABD arasındaki görüşmelerin detaylarına dair bir sorusu üzerine Nuland, diğer ülke liderleriyle görüşmelerinin detaylarına girmeyeceğini tekrar ederek, ''Dünkü açıklamamızda da ortaya koyduğumuz gibi, tüm bu görüşmelerde hedef aynı; bu tehlikeli çatışma ortamını yatıştırmaya çabalamak'' dedi.

GERGİN DİYALOGLAR

Nuland'a daha sonra bir gazeteci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''İsrail'in devlet terörü estirdiğine'' dair sözlerini ısrarla yorumlamasını isteyen sorular yöneltti.

Bu sorulara önce net yanıt vermek istemeyen ve gazeteciyle adeta ''söz düellosuna'' giren Nuland, ''Her iki tarafta da gerginliğin azaltılmasına yönelik söylemlere odaklanmış durumdayız. 'Şu şunu dedi, bu bunu dedi' üzerinde ayrıntılara girmeyeceğim'' ifadesini kullandı.

Gazetecinin, ''Hiçbir şey söylememenin, niçin duruma faydalı olduğunu düşündüğünüzü anlamıyorum. Görüşmelerinizin detaylarına girmenin yararlı olmayacağını, durumu yatıştırmanın yolunun sessiz diplomasi olduğunu söylediniz. İki taraftan da insanlar ölürken sessiz kalıyorsunuz. Türkiye'nin liderleri, İsrail'in terör uyguladığını söylüyor ve siz buna katılmadığınızı söylemeyi reddediyorsunuz ya da belki sessiz kalarak buna katılıyorsunuz'' sözleri üzerine Nuland, ''Diplomatik çalışmalarımızı diplomatik olarak sürdürme kararı aldık.

Diplomasiyi bu kürsüden yürütmeyiz. Nerede durduğumuzu, İsrail'in kendini savunma hakkı bulunduğunu çok net olarak ortaya koymuştuk. Her iki taraftaki sivillerin ve masumların kayıplarından duyduğumuz kaygıyı net biçimde dile getirmiştik'' dedi.

Nuland, gazetecinin, ''Müttefiklerinizden biri, İsrail'in Gazze'de terör uyguladığını söylerken, müttefikiniz İsrail'i savunmuyorsunuz'' sözleri üzerine, ''İsrail'in güvenliğine dair kaygımızı ve İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu çok net ifade etmiştik. Ancak bunun ötesinde bir şey söylemeyeceğim'' diye konuştu.

Gazetecinin, ''Türklerle aynı görüşte olmadığınızı neden söyleyemiyorsunuz'' sorusu üzerine Nuland, çünkü iki taraftan da müttefikleriyle kamuoyu önünde bir sözlü atışmaya girmek istemediklerini, bunu yapmayacaklarını söyledi.

Gazetecinin bu sefer, ''Bu, her gün yüzlerce insanın ölmesinden daha mı kötü '' sorusu üzerine de Nuland, ''Bu bir soru değil. Siz sadece kavga istiyorsunuz'' diye karşılık verdi.

Gazeteci bu kez de ''Kavga orada devam ediyor zaten. Ve sizin, yapmaya çalıştığınız şeyi ya da müttefiklerinizin yaptığı açıklamalara katıldığınızı veya katılmadığınızı söylemeyi reddetmeniz, işleri daha iyi değil, daha kötü hale getiriyor'' sözleri üzerine Nuland, ''Tabii ki İsrail'e karşı retorik saldırıların şu anda faydalı olmadığını düşünüyoruz. İstediğiniz bu mu'' diye konuştu.

Gazetecinin ''evet, teşekkür ederim'' yanıtını vermesiyle ''gergin diyalog'' sona erdi.