Almanya İçişleri Bakanlığı, 2016 yılında ülkede göçmenlere yönelik her gün 10'a yakın saldırı gerçekleştiğini açıkladı. Saldırılarda 43'ü çocuk olmak üzere toplam 560 göçmen yaralandı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, savaş ve zulümden kaçan insanlara ülkesinin kapılarını açan göç politikaları, kutuplaşmayı tetiklemişti. Avrupa'yı hedef alan saldırılar zinciri nedeniyle ülkede korku atmosferinin sürdüğü belirtiliyor.

Alman hükümeti ise yığılan sığınma başvuruları karşısında politika üretmekte zorlanıyor. Alman İçişleri Bakanlığı'nın Pazar günü paylaştığı veriler, parlamentoda verilen bir soru önergesine yanıt niteliğinde.

Bu gelişmelerin Eylül'de yapılacak yerel seçimleri etkileyeceği görüşü yaygın. Buna göre, saldırıların 4'te 3'ü göçmenlerin evlerinin dışında, 1.000'e yakını ise, evlerinde gerçekleşti.

Öte yandan, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında sağlanan anlaşma, 2016'da Almanya'ya gelen sığınmacıların sayısını 280 bine düşürdü. Bu, göç akınının bir önceki yıla göre 600 bin kişi ile azaldığına işaret ediyor.

Henüz 2016 yılında ayrı bir kategori olarak sayılmaya başlanan bu suçların sayısı, önceki yıllarla karşılaştırılamıyor. 'Asıl tehdit merkez sağın şiddeti' İçişleri Bakanlığı, verilere ilişkin bir açıklama yaparak göçmenlere yönelik şiddeti kınadı. Açıklamada, korunmak için Almanya'ya gelen göçmenlerin "güvenli sığınma beklentisinde olma hakkına sahip" olduğu belirtildi.

Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Ulla Jelpke ise, Almanya hükümetine asıl güvenlik tehdidinin "merkez sağdan" geldiği uyarısı yaptı. Alman basınına konuşan Jelpke şu ifadeleri kullandı:

"Sağ kanadın şiddetinin esas ulusal güvenlik sorunu olarak görülmesi ve milli politikalar gündeminin başına çıkarılması için önce insanların ölmesi mi gerekiyor?" "Naziler mültecileri, dolayısıyla da demokrasimizi tehdit ediyor."