AKP rejimi otoriterleştikçe ve uluslararası desteğini yitirdikçe, rejimin medyası ve destekçilerinin yalanlarının boyutu artıyor. Yolsuzluk ve zulüm rejimini ayakta tutmak için komplo teorileri ve dezenformasyondan başka çare yok. Bu rejimin medyası öylesine ikiyüzlü ki AKP-Cemaat koalisyonunun her türlü antidemokratik operasyonunu alkışlayıp, cemaate övgüler düzen kalemleri, şimdi koalisyon bozulduktan sonra, aynı cemaate küfretmek için yarışıyor. Zamanında, cemaatin poliste, yargıda örgütlenmesini gündeme getirenleri, cemaati eleştirenleri, hatta cemaate hizmet hareketi demeyenleri, neredeyse İslamofobik olmakla suçlayan, yasadışı dinlemeleri, hukuksuz operasyonları savunan operasyon gazetecileri, şimdi utanmadan Gezicileri, solcuları, demokratları cemaatçi olmakla suçlayabiliyor. Bu edep yoksunları, son olarak Selahattin Demirtaş'ın, demokratik gösteri hakkına referans veren, 'güvenlik paketini sokakta engelleriz' sözlerini çarpıtarak, Demirtaş'ı paralel diye niteleyecek kadar alçaldılar.

DİZLERİ TİR TİR TİTRİYOR

Rejim medyasının Demirtaş'a yönelik bu şahinliği rastlantı değil. 6-8 Ekim olaylarından beri Demirtaş, iktidarın hedefinde. Seçim barajının AYM'de görüşülmesi karşısında dizleri tir tir titreyen ve mızıkçı çocuklar gibi, kararı yok hükmünde sayarız diyen AKP'nin korkusu her şeyi açıklıyor aslında. AKP, ısrarla oyunuzu çalacağım diyor seçmene. İşte bu nedenle, bütün korkusu Demirtaş'ın referandumda estirdiği rüzgarın, genel seçimlerde de tekrarlanması...

ÖLENLERİN ÇOĞU POGROM YAPMAKLA SUÇLANANLAR

6-8 Ekim olayları sonrası, rejim medyasının dezenformasyonlarını ve Demirtaş'ı hedefe oturtmalarını bu bağlamda düşünmekte yarar var. Bu dezenformasyon, öylesine akıl almaz boyutlara ulaştı ki, iktidarın Kobani'deki IŞİD zulmüne duyarsızlığı (ve yaygın kanaate göre açık desteği) nedeni ile başlayan infialin sonucu oluşan kitlesel gösterilerin, devlet ve paramiliter güçlerin terörü ile bastırılmaya çalışılmasından hiç söz etmeyen, Oğur, Esayan, vs. benzeri neoconlar (yeni-muhafazakar şahinler), utanmadan HDP'nin pogrom yaptığını iddia edebildi.

Düşünün, bu öyle bir pogrom ki, ölenlerin çoğu, bu dalkavuklar tarafından pogromu yapmakla suçlananlar! Olaylar boyunca öldürülenlerin çoğu, devletin güvenlik güçleri, faşistler ve Hizbulkontra tarafından öldürülmüş ve ölenler pogrom yapmakla suçlanıyor! Dezenformasyonun böylesini yapabilenler, bir başka deyişle günümüzün Ertürk Yöndem'leri şiddet karşıtı falan olamaz. Devlet terörü karşısında sesini çıkarmayan, şiddet karşıtı olamaz. Bu 90'larda da böyleydi, bugün de böyledir. Bunlar, olsa olsa, devlet terörünü meşrulaştırmak için şiddet karşıtı gibi görünmeye çalışır. O yüzden, onların Yasin Börü için döktükleri de timsah gözyaşıdır. Buyursunlar, bütün devlet hizmetlerinde, bulsunlar Yasin Börü'nün katillerini.

Bir şiddet karşıtı olarak Yasin Börü'ye yapılanları insanlık dışı buluyor, lanetliyorum. Bunları kim yaptıysa bulunmasını da bir yurttaş olarak talep ediyorum, ve şunu çok iyi biliyorum, tek bir demokrat, solcu, sosyalist, yurtsever, sabık başbakanın, Berkin Elvan için söylediklerine benzer çirkin şeyleri Yasin Börü için söylemedi, kimse annesini yuhalatmadı. Demokrat kamuoyu, Berkin Elvan'ın katillerinin bulunmasını istediği gibi, Yasin Börü'nün de katillerinin bulunmasını talep etmektedir.

Şunu da biliyoruz ki, bu hunharca cinayetin arkasından derin devlet çıkarsa kimse şaşırmaz. O yüzden, Kobané'deki zulmü ve onu destekleyenleri protesto edenleri pogrom yapmakla suçlayacak kadar gerçekleri çarpıtanlarda, biraz olsun insanlık kalmışsa, önce Yasin Börü'nün gerçek katillerinin bulunması için uğraşırlar. Ama biliyoruz ki, onların amaçları gerçeğin açığa çıkması değil, bu olaylar vesilesi ile HDP ve Demirtaş'ın itibarsızlaştırılması...

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Bu zulüm ve yalan rejiminin, hesap vermeden yoluna devam etmesinin tek yolu 2015 seçimlerinden tek başına anayasayı değiştirebilecek çoğunlukla çıkıp, başkanlık sistemine geçilmesi... Rejim medyasının bütün dezenformasyon ve yalanları bu amaca yönelik. İşin özeti, o dillerinden düşürmedikleri seçmenin iradesinden, göründüğünden çok daha fazla korkuyorlar. Ama korkunun ecele faydası yok...