Hayatta her zaman kötü şeyler olmuyor bazen de adalet yerini buluyor güzel oluyor her şey.

Güzel şeylerden biri Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, onlar her zaman şiddete uğramış kadınların çocukların yanındalar. Ailelerin acılarını hafifletmek için haklarını aramaları için yol gösteriyor, yanlarında duruyorlar.

İnsanların mutluluğuna ortak olmak kolaydır. İnsanın sosyal yanı mutsuzluğa ortak olmakta yatar, kolay değildir.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun toplantılarına katıldım birçok kez. Orada anneler gördüm kızlarından duydukları platform çalışmalarına katkıda bulunmak için yaşadıkları şehirden kalkıp İstanbul’a gelmişler. Toplantıya katılıp biz de şehrimizde sizin bir parçanız olarak görev yapmak istiyoruz, diyorlardı.

Avukatlar bir araya gelip kadınların haklarını yasalar karşısında koruyacak, sağlamlaştıracak arayışların içindeler.

Özgecan yasasının hayata geçmesi için çalışma yapan, meclise kadar konuyu taşıyan yine Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu.

Onların sesini basında duyduğum zaman toplantılarına katıldım ve bir belgesel yapmaya karar verdim. Amacım insanın yaptığı bir hareketin başka insanları nasıl etkilediğinin duygusal haritasını çıkarmaktı.

Öfke ya da kötücül duygularla bir davranışta bulunduğunuzda o hareketin değdiği insanlarda duygunun hikayesini onların ağzından anlatmak istedim.

Figen Yetişkin ile bu proje nedeniyle tanıştım. Kızı Deniz Aktaş sevdiği adam tarafından öldürülmüştü.

Bugün tekrar konuştuk. Kızının katili ömür boyu hapse mahkum oldu. Adalet sonunda yerini buldu, dedi. Bir nebze olsa da içinin rahat ettiğini söyledi.

Mahkeme için her zaman Antalya’ya gitmek zorunda kalıyordu. Orada onu yalnız bırakmayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyelerinin de her zaman yanında olmasından duyduğu memnuniyetten bahsetti.

Yeniden mahkemeye başvuracaklarmış.

Savcı ve hakimin onayladığı gibi Lokman Barış Ç’nin her ne kadar ben katil değilim o an öfkelendim demesine rağmen daha önce şehir dışından getirttiği silahı ona getiren adama da dava açılacakmış.

Ayrıca olayın olduğu gece Deniz’i n imdat çağrılarına, kapılarına gidip yardım istemesine rağmen korkup onu içeri almayan komşularının telefon edip çağırdığı polisler hakkında da dava açılacakmış.

Polisler Deniz’in kapısının önünde kafasına silah dayayan adamı ikna etmeye çalışmışlar ama başarılı olamamışlardı.
Onlar da mahkeme kararı olmadan çilingirle kapıyı açamayacaklarını ve kapıyı kırmak için topuz taşımadıklarını söyleyip kendilerini savunmuşlar mahkemede.

Oysa inisiyatif kullanabilirlerdi. Onlar sadece bir ses yüzünden değil apartmanın içinde yardım çığlıkları atıp, beni öldürecek diye yardım isteyen genç kadın yüzünden orada bulunuyorlardı.

Nedense polisler bugüne kadar erkek şiddeti yüzünden ölen bu kadar çok kadın olmasına rağmen hala böyle durumlara yavaştan ve normal olarak bakıyorlar. Fazla önemsemiyorlar belki de iki kişi arasına girilmez sözüne en çok polisler uyuyor.

Mesleklerinden dolayı erk bir pozisyonda oldukları hissine kapıldıklarından mı ne, erkeğin kadına uyguladığı şiddeti fazla ciddiye almıyorlar. Birlikteliğin tuzu biberi geliyor onlara.

Aile içi şiddet şikayet yok deyip kapıdan geri dönen bir daha bizi aramayın diyen polise şahit oldum ben. Onlar kapıdan döndükten sonra daha çok öfkelenen adam öl, öl diye duvarları yumrukluyordu.

Deniz Aktaş’ın kapısında bekleyen o iki polis şimdi yeniden yargılanacak.

Barış Lokman Ç’nin de avukatı şeytanın avukatlığına soyunur gibi Deniz’in annesini ve mahkemeyi tehdit etmişti.

Deniz’in resimlerinin ellerinde olduğunu söylemiş, hakim e verin o zaman deyince, olmaz vermeyiz demişti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun üyelerinin Figen Yetişkin’in yanında olmasından da rahatsızdı.

Mahkemeyi etkilediklerini düşünüyordu. Mahkemeye onlarla gelmemesi telkininde bile bulunma pervasızlığını göstermişti.

Figen hanım şimdi Platform avukatlarının aracılığı ile Lokman Barış Ç’nin ağırlaştırılmış müebbet hapsi için de yeniden mahkemeye başvuruyor.

Akıl ve duygunun paralelliği insanın hızlı yol almasına sebep oluyor.

Yakınlarının şiddete mağdur kalması, ölmesi yüzünden acı çeken, hakkını aramanın yolları tam olarak bilemeyen insanların yanında yer alıyor Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu. Belki de en yakın akrabaların uzak durduğu durumlarda onlar ailelerin yanındalar.

Bunun en güzel sonuçlarından biri daha alındı.

Figen Yetişkin ile görüşmeye gittiğimde Deniz Aktaş’ın cinayetine en yakın tanık kedisi Lara ile de tanışmıştım.

Lara simsiyah bir kedi. Hala televizyonda duyduğu silah sesinden kadın ağlamalarından ürküyor. Ne zaman dizilerde bir bağrışma duysa banyoya kaçıyor.

Lokman Barış Ç mahkeme tarafından akıl sağlığı da sorgulanan biri.

Doktorun raporu mahkeme tarafından uzun süre beklendi. Bu yüzden mahkeme ertelendi.

Ailenin sabrının sınandığı zamanlar sonunda bitti.

Adalet yerini buldu ve indirimsiz müebbete mahkum oldu Deniz Aktaş’ın katili.

Darısı adalet bekleyen diğer ailelerin başına.

Güzel günlerde görüşelim.