Cinsel saldırılar, saldırıya uğrayanların fiziksel, ruhsal bütünlüğüne, saygınlığına yönelik ağır bir saldırı. Saldırıya uğrayanları yaşamları boyunca unutamayacakları yıkımlara sürükleyecek izler bırakan bir eylem.

Cinsel saldırılar özünde insan haklarına, özgürlüklerine yapılan saldırılar. İşlenen suç, insanlık suçudur.

Cinsel saldırıya uğrayanların büyük çoğunluğu çocuklar, kadınlar. Bu saldırılar anlık bir kötülük değil. Saldırıya uğrayanın tüm yaşamını etkileyecek bir kötülük. Bu kötülük karşısında insan olan herkes susmamalı.

Cinsel saldırılar, ölüm cezasıyla, asmakla, kesmekle önlenemez. Toplumun bir bütün olarak bu işin farkındalığını sağlamak gerekmekte. Toplum bu sorunun çözümü için kollarını sıvamak zorunda. Toplumsal kesimler, cinsel saldırıların üstünü örtmeye, gizlemeye çabaladığı, yargıya taşınmasına karşı çıktıkları sürece bu saldırıların bitmeyeceği bilinmeli. Sorunun çözülebilmesi, toplumun bu sorunu çözmeye başlamasıyla ivme kazanacak.

Ailelerin, insanların toplum baskısından korkarak dava açmamakta, açtıkları davaları geri çekmek, izlememekte diretmeleri durumunda cinsel saldırıların önlenmesi olanaksız. Bu tutumlar sorunu daha ağır bir sorun durumuna getirmekte. Ülkemizde yargılama sürecinin uzunluğu da sorunun çözümsüzlüğüne katkı sağlamakta.

Sorunun çözümü uzun soluklu bir uğraş gerektirmekte. Hukuksal, toplumsal eğitim, zihniyet değişimi gerektiren bir uğraş. Toplumun tüm kesimleriyle birlikte bir uğraş gerekmekte. Toplumda, tüm dünyada bu konuda farkındalık yaratılması kaçınılmaz bir görev. Çocukların bedenlerini tanımaları, haklarını bilmeleri, öz savunma yapabilmeleri yönünde, haklarını aramaları konusunda eğitimden geçirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluk.

Olayın boyutlarının yargıya yansıyanlardan, basına sızanlardan çok daha büyük olduğu kesin. Yargıya, basına yansıyanın devede kulak olduğundan kuşku yok.

Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilerinin zaman zaman, bu sorunu yumuşatma, doğallaştırma izlenimi veren açıklamaları, akıllara durgunluk verecek düzeyde. Bu açıklamalar, soruna çözüm getirmekten, önermekten uzak.

Bir baba, kanını taşıyan 4.5 yaşındaki kızının bir anlık zevki için nasıl karartabilir? Toplumda bu tür ruhsal dengesi bozuk insanlar etkisiz duruma getirmek gerekmekte.

Gizlediğimiz her olay, saldırganları yüreklendirir, özendirir. Bu nedenle yalnızca çocukların, kadınların değil tüm toplumun, insanlığın susmaması gerekir. Saldırıları yapanları değil yazanları tutuklarsanız, çok cinsel saldırı olaylarıyla karşılaşmanız kaçınılmaz olur.

Saldırıların boyutları büyük

Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği’nin 2016 yılı raporuna göre “Dünyada son 4 yılda çocuklara yönelik taciz veya şiddet uygulamaları yüzde 90 arttı. Tecavüzcülerin tahminen % 5'i ortaya çıkarken % 95'i gizli kalıyor. Ensest ilişkilerin ise binde biri ortaya çıkıyor. Adliyelerdeki 4 tecavüz davasından biri çocuklarla ilgilidir.” (1)

Cinsel saldırılar konusunda bilmediklerimiz, bildiklerimizin yanında denizde damla oranında az.

“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2018’in ilk ayında 147 çocuğun istismara uğradığını açıkladı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2018’in ilk ayında 147 çocuğun istismara uğradığını açıkladı”.(2)

Dünyada cinsel saldırıyla ilgili bazı sayılar

– Saldırıya uğrayanların %44’ü 18 yaş altıdır.

– Tecavüze uğrayanların %80’i 30 yaş altıdır

– Tecavüz olaylarının %68’i polise bildirilmemektedir

– Tecavüz suçu işleyenlerin %98’i 1 gün bile cezaevine girmemiştir.

-Tecavüzü gerçekleştirenlerin 4/5’i tecavüze uğrayan kişinin daha önceden tanıdığı kimseler arasındadır.(3)

Bu sayılar olayın boyutu açık seçik ortaya koymakta.

Türkiye’de durum:

2003 yılında 1604
2004 yılında 1638
2005 yılında 1694
2006 yılında 1783
2007 yılında 1148
2008 yılında 1071 kadın cinsel saldırıya (tecavüze) uğradı.(4)

Ülkemizin çocuklara cinsel saldırıda çok kötü bir yerde olduğu acı gerçeğimiz.

Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği Genel Başkanı Canan Arıtman, “'Türkiye Çocuk Cinsel İstismarında Dünyada Üçüncü. Her 4 kız çocuğundan birinin, her 6 erkek çocuğundan birinin cinsel istismar kurbanı olduğunu” söyledi.(5)

Bu sayılar, ülkemizin ne denli büyük bir sorunla karşı karşıya olduğunu gözler önüne sermekte. Hiç zaman yitirmeden çözüm yolları bulmak zorunda olduğumuz açık.

------------------------------------

(1) Alp, Leyla, Çocuk susmasın ama önce siz susmayın! T24.com.tr İnternet Gazetesi, 19.02.2018

(2) Maro, Asu, Neden istismar değil cinayet? Milliyet Gazetesi, 19.02.2018

(3) www.habervehayat.com/dunyada-en-cok-tecavuz-edilen-ulkeler-hangileri/

(4) https://www.sabah.com.tr/galeri/dunya/sok-eden-tecuvuz-raporu

(5) https://onedio.com/haber/-turkiye-cocuk-cinsel-istismarinda-dunyada-ucuncu-745542 , 18.12.2016