Mustafa Dermanlı / Demokrat Haber

Kolin İnşaat’ın bundan yaklaşık 3 hafta önce, termik santral yapmak için, dozerleri zeytin ağaçlarına doğru sürüp, onları yerle bir etmesiyle uyandık! Ne zaman kanunsuz bir iş yapılacak olsa bu saatler seçilir oldu son zamanlarda. Ergene’de, Gezi Parkı’nda, Dilovası’nda ve şimdi de Yırca’da…


Ülke yangın yeri! Ne tarafa başımızı çevirsek bir doğa katliamı ile karşı karşıyayız. Binlerce HES projesinin olduğu, nükleer santrallerin peşi sıra planlandığı, termik santrallerin yerlerinin bir bir belirlendiği bir ülkeyiz ne yazık ki! Yırca belki de son bir “yeter artık” olmuştu birçoğumuzda.



Bu kıyıma kayıtsız kalamazdık. Tamzara Turizm, Kibrit Kutusu Cafe ve Anatolia Vosvos Derneği ile birlikte on gün önce bir kampanya başlattık. “Onlar 6 bin ağacı kestiler, 16 bin dikeriz” diyen Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın’ın gözyaşlarını görmezden gelemezdik. Kolin İnşaat’ın güvenlikçileri tarafından dozerleri durdurmak üzere direnirken bir konteynere kilitlenen Ulaş Yavuz’un “Her yerde karşınıza çıkacağız, bizden korkun, kaybedecek hiçbir şeyimiz yok” sözlerini duymazlıktan gelemezdik.


Geçtiğimiz Pazar günü Yırca’ya doğru yol aldık. Asırlık zeytinlerin köklerinden nasıl söküldüğünü bir de gözlerimizle gördük. Kısa sürede topladığımız bağışlarla aldığımız 1.500’ü aşkın zeytin fidesini uygun bir alana el birliğince taşıdık.



Köyde yeni başlanan Sabun Atölyesi’nde köylü kadınların ev ekonomisine katkılarına hayran kaldık.

Mevsim uygun olmadığından ötürü fideleri henüz dikemedik. Uygun bir vakitte o ağaçları tek tek dikmek üzere yeniden Yırca’da olacağımıza dair sözleşip direniş ateşine el sallayıp İstanbul’a doğru yola çıktık.


Şimdi Yırcalılar mahkemenin bir an evvel nihai kararını vermesini, toplanan binlerce ağacın bir şenlikle dikilmesini ve yürekli insanların daha da canla başla toprağına sahip çıkıp ekip, biçeceği günleri bekliyor. Biz de fideleri toprakla harmanlayacağımız o günü!