RİZE İdare Mahkemesi, Salarha Deresi üzerinde yapımı planlanan Ambarlık Hidroelektrik Santrali projesi için Çevre ve Orman Bakanlığı’nın verdiği ’ÇED olumlu’ raporuyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu karar aynı HES projesi için ikinci durdurma kararı olurken, bugüne kadar HES’ lere karşı açılan 115 davanın da 60’ı çevrecilerin lehine sonuçlandı.

Rize’nin içme suyu havzası olarak belirlenen ve 10 ilçenin de içme suyunu karşılayan Küçükçayır Köyü’ndeki Salarha Deresi üzerinde Redaş Enerji Şirketi tarafından yapımı planlanan 9 megavat kurulu gücündeki Ambarlık HES projesi için Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun gerekli olmadığına karar verdi. Ambarlık HES Projesi’nin uygulanmasına vize anlamına gelen bu karar üzerine yöre sakinlerinden Kazım Delal ve 7 akrabası, Derelerin Kardeşliği Platformu gönüllü avukatlarından Remzi Kazmaz aracılığıyla Rize İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Davada, daha önce bölgede içme suyu kaynakları olduğu gerekçesiyle tedbiren ‘yürütmeyi durdurma’ kararı alan Rize İdare Mahkemesi, bilirkişi incelemesi sonrası gerekçeli yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme kararında, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Ambarlık HES için verdiği ’ÇED Gerekli Değildir’ kararının hukuka ve kamu yararına uygun olmadığını vurguladı.

MAHKEME SÜRECİNDE FİRMA DEĞİŞTİ

Rize İdare Mahkemesi’nde açılan davada daha önce tedbir olarak verilen ’yürütmeyi durdurma’ kararı sonrası yapımcı firma projeyi çoğunluğu İspanyol menşeli bir firmaya ait olarak kurulan Ambarlık Enerji Üretim A.Ş. adlı başka bir firmaya devretti. Aynı proje için daha önce, ’ÇED gerekli değildir’ kararı veren Çevre ve Orman Bakanlığı bu kez, yeniden üretim lisansı alan firma için ’ÇED gerekli’ kararı verdi. Yargı süreci devam ederken HES projesi için başlatılan ÇED süreci tamamlandı ve Çevre ve Orman Bakanlığı firmaya bu kez ’ÇED olumlu’ raporu verdi. Bunun üzerine bakanlığın bu kararının iptali istemiyle geçen 18 Nisan tarihinde ikinci kez dava açıldı. Mahkeme, ‘HES çalışmalarının çevreye geri dönüşümsüz zararlar vereceği’ vurgusu ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nın verdiği ‘ÇED olumlu’ raporunun yürütmesinin durdurulmasını kararlaştırdı.

YARGI KARARLARI HİÇE SAYILIYOR

Davacı avukatı Remzi Kazmaz, mahkeme kararının HES projelerinin hukuksuzluğu, yasa ve yönetmeliklere uygunsuzluğu ve ne kadar gelişigüzel yapıldığının bir göstergesi olduğu görüşünü savundu. Kazmaz, şunları söyledi:

"Yargı kararları hiçe sayılarak, hukukun üstünlüğü ilkesinin görmezden gelindiği bir ortamda yerel halkın tepki ve isteklerine kulak tıkayan yöneticilerin hukuk, yasa ve yönetmelikler dışında işlemler tesis etmeye çalışmasının maddi ve manevi büyük yükümlülükler doğuracağına dikkat çekmek istiyoruz. Bu süreçte, bütün bu hukuk dışı uygulamalara yol veren, görmezden gelen, yargı kararlarına karşı işlem tesis eden başta bakanlık görevlileri, taşra teşkilatları, il müdürlükleri, valilikler ve özel idareler suç işlemektedir. Görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal gibi suçlarla karşı karşıya kalacak olan bu ilgili ve yetkililer hakkında, bundan sonra her türlü yasal ve hukuksal işlemi başlatma ve suç duyurularında bulunmaya başlayacağız."

"ASIL AMAÇ SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİ"

Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, HES projelerindeki amacın elektrik üretmek veya yatırım yapmak olmadığını, asıl amacın kullanım hakkını alarak sulara el koymak olduğunu söyledi. Verilen son kararın kendileri için olduğu kadar ülkedeki bütün HES projeleri için de önemli bir karar olduğunu belirten Ömer Şan, şunları söyledi:

"HES’lerin hukuksuzluğunu, yasa ve yönetmelik tanımazlığını, gelişigüzel yapıldığını ve birilerinin rant hesabı çerçevesinde sularımıza el koyma, sularımızın ticarileştirilmesinin girişimi olduğunu ortaya koyan onlarca karardan en sonuncusudur bu karar. Başta bakanlık olmak üzere, bu gelişmelerin altında imzası olan bütün sorumlular hukuka aykırı işlemler yapmıştır. Bu hukuksuzluk, yasa tanımazlıklar ile bizlerin, yerel halkın sesine, istek ve tepkilerine kulak tıkayanlara, yaşam alanlarımızı katlederek, bizleri yurtsuz bırakmayı, sularımıza el koyarak ticarileştirmeyi hedefleyen başta HES projeleri olmak üzere, bütün projelere karşı mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız."

60’INCI DURDURMA KARARI

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sayıları 700’e ulaşan HES projelerine karşı bugüne kadar açılan 115 davanın 61’i sonuçlandı. Bu davalardan 60’ı ’yürütmeyi durdurma ve iptal’ kararları ile çevrecilerin lehine sonuçlanırken, 1 davada HES projesinin dereye bırakılacak can suyu miktarını artırılması yönünde karar verildi. Geri kalan 54 dava ise henüz sonuçlanmadı.

HÜRRİYET