İzmir Gaziemir'de radyasyon içerikli atıkların gömüldüğü arazide çocuklar oyun oynuyor, koyunlar otluyor. Arazi yol geçen hanı gibi.

Gaziemir’deki radyasyon içerikli zehirli atıkların gömüldüğü arazide değişen bir şey yok. Aralık 2012’de haberlerin çıkmasının ardından yetkililerin ilk yaptığı iş tellerle alanın güvenliğini sağlamaktı. Daha sonra da zehirli atıkların üzerine toprak atılmıştı. Ancak zehir gömülü arazinin etrafındaki teller parçalanmış, halk yol kısa olduğu gerekçesiyle karantina altındaki araziden gelip gidiyor. Çocuklar radyasyonlu arazide oyun oynuyor. Ortalıkta bir bekçinin dışında hiçbir görevli yok.

Serkan Ocak'ın Radikal'de yer alan haberine göre Türkiye’de nükleer atık olmamasına rağmen, sadece nükleer santrallarda ve nükleer yakıtla çalışan denizaltılarda görülen radyoaktivite içeren atom izotopu Europium 152 ve Europium 154 atom izotupu Gaziemir’deki eski bir kurşun fabrikasının arazisinde bulunmuştu. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun 2007’deki tespitlerine rağmen Aralık 2012’deki habere kadar yetkililer önlem için hiçbir girişimde bulunmamıştı. Haberlerin ardındansa yalnız alanın güvenliği arttırılmış, halkın araziye kontrol girişi engellenmiş ve zehirlerin üzerine yeni topraklar atılmıştı.

Ancak arazi kısa süre sonra tekrar eski haline döndü. Önceki kurşun fabrikasının arazisinde Yeşil Düşünce Derneği, nükleersiz.org ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin dahil olduğu yapı ‘Halkların Demokratik Partisi’ (HDP) bir açıklamada bulundu. Mahalle sakinlerinin dikkatini çekmeyi amaçlayan organizasyonla bölge sakinlerine bilgilendirme yapıldı.

Arazi ile ilgili mahalle sakinlerinin harekete geçmesi, bu duruma tepki göstermeleri gerektiği anlatıldı. Açıklamaya katılanlar Aslan Avcı Kurşun Fabrikası’nın yasal sahipleri hakkında bir dava açıldığı nı belirterek, vatandaşlardan davaya katılmalarını talep etti.

ARAZİNİN HEMEN YANINDA OKUL VAR

Arazinin hemen aşağısında bir okul bulunuyor. Yaklaşık 60 dönümlük arazinin etrafından dolaşmamak için öğrenciler ve mahalle sakinleri eskiden olduğu gibi telleri parçalayarak, tam da karantina altındaki arazinin ortasından gelip geçiyor. Çocuklar bu arazi üzerinde oynuyor. Çobanlar koyun otlatıyor. Arazinin hemen yakınında okul bulunuyor.

'HER GÜN GEÇİYORUM'

14 yaşındaki Mehmet Cenk, kuzeyni ve arkadaşlarıyla birlikte arazide oynuyordu. Cenk, her gün bu yolu kısa olduğu için kullandığını, arazide zehirli atıkların gömülü olduğunu duyduğunu ancak uzun yolu kullanmak istemediklerini söyledi. Sondaj çalışmaları sırasında açılan kuyuları tek tek gösteren Cenk, fotoğraf çekeceğim sırada, “Bak burada girilmez yazısı var” diyerek dikenli tel örgülerin geçişe yasak olan noktadan kuzeni Samet’le birlikte poz verdi.

YERALTI SULARINA SIZDI 

Almanya ’da görev yapan radyoloji uzmanı Dr. Alper Ökten radyasyon ölçümü  yaptı. Bazı noktalarda gama değeri 0.560 mikrosiever saat çıktı. Ökten, bu değerin kabul edilenin çok üzerinde olduğunu söyledi.
Tellerin hemen dışında ise değerler 0.08’e kadar düşüyor. Burada çocukların, özellikle de hamile kadınların kesinlikle geçmemesi gerektiğini belirten Ökten, arazideki radyasyonun kişinin orada bulunması süresi kadar zarar vereceğini belirtti. Ökten, arazideki asıl meselenin ise ağır metallerden kaynaklı sorunlar olduğunu, özellikle yağışlı havalarda toprağın reaksiyona girdiğini ve çıkan dumanın insanları zehirlediğini söyledi. Ökten ölçümlerin ardından araziden uzaklaşarak, “Ben buradan asla geçmem” dedi.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Alper Baba da geçen yıl Gaziemir’deki arazide gömülen atıkların miktarı ve bölgede yarattığı kirlilikle ilgili 100 sayfayı aşkın bir rapor hazırlamıştı. Raporda, yeraltı sularında yüksek konsantrasyonlarda ağır metal (arsenik, kurşun ve çinko) tespit edildi. Atıklardaki radyasyonun toprağa geçtiği kanıtlandı.