Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francesco, kapitalizmin dünyaya verdiği zararları irdelediği, iklim değişikliği ile doğal dengeyi koruma konularında önemli mesajlar içeren bir genelge yayımladı.

‘Tanrı'nın yarattığı dünyanın’ gelecek kuşaklara taşınması için inanan ve inanmayan herkesi işbirliği yapmaya çağıran Papa, dünya devletlerini gezegeni talan etmekle itham ederken, bankacıların ve iklim değişikliği şüphecilerinin bu sürece destek sağladığını öne sürdü.

İki yıl önce göreve gelen ve reformsal bir duruş sergileyen Papa Francesco, küresel iklim değişikliğinin dünyayı emsalsiz bir mahvoluşun eşiğine getirdiği, bu tehlikeyle yüzleşilmemesi ve insanlığın acilen önlem almaması halinde dünyayı bekleyen mahşeri felakete dair uyarılarda bulunduğu bir tamim hazırladı.

Ortodoks Kilisesi'nin ruhani merkezlerinden İstanbul'daki Ekümenik Patriklik ile birlikte hazırlanmış olması dikkat çeken ve merakla beklenen 192 sayfalık tamim 6 bölümden oluşurken, 1 milyar 200 milyon Katoliğe ulaştırılması için dünya genelindeki tüm episkoposluklara gönderildi.

Katolik Kilisesi'nin, tarihte ilk kez bir diğer kilise ile birlikte bir genelge yayımladığı belirtiliyor. Papa'nın, Patrik Bartholomeos'un görüşlerinden esinlenerek bu belgeyi hayata geçirdiği gündeme gelmişti.

"Laudato Si. Sulla cura della casa comune (Övgü sana olsun (Rab). Ortak evimizin (yeryüzü) bakımı üzerine)" adlı genelgenin basın tanıtımı, Bartholomeos'un temsilcisi olarak gelen Bergama Metropoliti Teolog John Zizioulas ve tamimin hazırlanması konusunda çalışan bilimsel heyetin başında olan Papalık Adalet ve Barış Konseyi Başkanı (Bakan konumunda) Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson'un da katıldığı bir toplantıyla Vatikan'da (Kutsal Makam) gerçekleştirildi. Laudato Si, Soğuk Savaş'ın devam ettiği 1963 yılında Papa 23. Jean'ın ilan ettiği Pacem in Terris'ten (Cihanda Barış) bu yana papalığın en güçlü tamimi olarak nitelendiriliyor.

"YEŞİL PAPA"

Yoksul ülkelerin perspektifinden bakarak, Kilise'nin daha fazla global hale dönüşmesi bakımından da önem taşıyan genelgenin merakla beklendiğini söyleyen Vatikan Basın Sözcüsü Peder Federico Lombardi, "Şimdiye kadar bir belge için bu kadar yoğun bir bekleme anı yaşanmamıştı. İnsanlık, bu belgeyi arzu ettiğini ortaya koymuş oldu. Bunun yayımlanması, aynı zamanda Kilise'nin yaşadığı çok özel bir zamanda gerçekleşti" diye konuştu.

İlk defa bir Papa'nın, çevreyi korumaya ilişkin bir genelge hazırladığı ve inananlara bu konuda nasıl davranmaları gerektiğini belgeye dönüştürdüğü ifade ediliyor. Bu nedenle İtalyan basınında Papa Francesco'ya "Yeşil Papa" lakabı takıldı.

Papa, söz konusu belgede dünya devletlerini gezegeni talan etmekle itham ederken, bankacıların ve iklim değişikliği olduğuna dair şüphe taşıyanların bu sürece destek sağladığını öne sürdü. Papa, iklimsel bozulmanın böyle devam etmesi halinde dünyayı kıtlık, ekonomik çöküş, artan kitlesel göçler ve eko-sistemin topyekün mahvının beklendiğine de dikkat çekti.

MUHAFAZAKARLARDAN TEPKİ

Papa, ekonomik-siyasi boyutta yürüyen iklim değişikliği tartışmasına, ilk kez din ve ahlak boyutuyla katılım sağlamış oldu. Bunun, iklim değişikliğini inkar eden, genellikle muhafazakar ve Hristiyan sağcılardan oluşan kesimlere karşı önemli bir hamle olduğu düşünülüyor. Nitekim ABD'deki Yeni Muhafazakarlar (Neo-con) Papa'yı iklim ve bilim konusunda konuşmamaya davet ederken, onun eleştirilerini dinlemeyeceklerini açıkladı.

Papa bu belgede, iklim değişikliği konusunda bilim adamlarının görüş birliğini kabul ederken, yaratılış bakımından bilim ve dinin ittifakının gerekliliğini de ortaya koydu. Ruhani liderin ayrıca, doğanın kurtarılması için nüfus patlamasının önüne geçilmesini; doğumların kısıtlanmasını savunan Malthusçuluğu reddeden tavrı da dikkat çekiyor.

İKLİM KONFERANSI'NDAN DAHA ETKİLİ

Öte yandan, Papa'nın iklim değişikliğine karşı sorumluluk çağrısı, bunun büyük tehlike yarattığını savunan duyarlı kesimlerin de elini güçlendirdi. Temelde Katoliklerin uyması beklentisiyle hazırlanan, ancak insanlık için de genel çağrı niteliği taşıyan tamimde, varlıklıların yoksulları istismar ettiği bozuk ekonomik sistemin, dünyayı devasa bir çöplüğe çevirdiğine dikkat çekiliyor.

Bazı uzmanlar Papa'nın bu çağrısının, Aralık ayında Paris'te yapılacak olan İklim Konferansı'ndan daha etkili olacağını savunuyor.

Belgede özellikle Hristiyanlığın ve Yahudiliğin doğaya bakışına ağırlık verilip, Hinduizm, Budizm, Jainizm, Taoizm, Şintoizm gibi ekolojik konularda dikkatli olan oryantal dinlere atıfta bulunulmamış olması ise eleştiriye neden oldu. Uzun süredir beklenen genelge, "post-modern" olarak nitelenirken, Papa'nın da "kozmolojik tasavvufi" yönünü ortaya çıkardığı ifade ediliyor.

TOPLU TAŞIMA ARACI KULLANIN, GEREKSİZ YEMEK PİŞİRMEYİN

Papa belgede, ebeveynlerin tembihlerini anımsatan tavsiyelerde de bulunurken, gereksiz olan ışıkların söndürülmesi, mümkün olduğu kadar özel araçlar değil toplu taşıma araçlarının kullanılması, çöpe atmamak için gerektiği kadar yemek pişirmek gerektiğini belirtiyor. "Biz Tanrı değiliz. Yeryüzü bizden önce vardı ve bize sunuldu. Onu korumalıyız" ifadelerini kullanan Papa, insanlığı, yeryüzünün ve yoksulların çığlığını dinlemeye davet ederken, halihazırdaki şu küresel sorunlara dikkat çekti:

"Küresel ısınma, iklim değişikliği, çevre kirliliği, deniz seviyelerinin yükselmesi, azalan biyolojik çeşitlilik, gıda dağılımındaki adaletsizlik, kıtlık ve suya ulaşma hakkı, Dünya'nın kuzeyi ve güneyi arasındaki dengesizlik, finans ve tüketiciliğin baskıcılığı, zayıflar üzerinde savaşlar."

BELGEYİ ÖNCEDEN YAYIMLAYAN GAZETECİNİN AKREDİTASYONU İPTAL EDİLDİ

Bu arada Vatikan, büyük önem verdiği genelgenin, geçen hafta İtalyan L'Espresso dergisi tarafından, Perşembe öğlen olarak belirlenen ambargo delinerek yayımlanmasına sert tepki verdi. Vatikan, ambargo kurallarına uymayan gazeteci Sandro Magister'ın akreditasyonunu belirsiz bir süreyle iptal ettiklerini duyurdu. (Haberler.com)