ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ODTÜ’den geçecek yol projesine geceyarısı baskın yaparak başlamasını yasadışı diye niteleyerek eleştirdi.

“Bu tamamen yasadışı bir tasarruftur. ODTÜ arazisine izinsiz olarak girildi. Konu ile ilgili yasal başvurumuzu yapacağız,” diyen Acar geceyarısı baskınının “iyi niyetli bir yaklaşım“ olmadığını söyledi.

Acar, "Zaten bu yol projesine ODTÜ izin vermişti. Geceyarısı baskınını iyi niyetli bir yaklaşım olarak bulmuyoruz ve tasvip etmiyoruz… Gecenin karanlığında yapılan bir çalışmada hangi ağacın nakledilip edilemeyeceğini belirlemek mümkün değildir. Nakledilebileceği tespit edilen 600’ü aşkın ağaç, bu kadar kısa sürede taşınamaz," dedi.

İTİRAZ HAKKI KULLANILAMADI

Greenpeace Akdeniz de yaptığı açıklamada ODTÜ ormanındaki yıkımı “çevre hakkı ihlalinin geldiği son nokta” diye nitelendirdi, yıkımın hukuksuz ve kabul edilemez olduğunu bildirdi:

“ODTÜ’de 18 Ekim akşamı başlayan hukuksuz orman yıkımının kabul edilemez olduğunu düşünüyor, doğa koruma konularında halkın ve ilgili kurumların katılımının güvence altına alınmasını talep ediyoruz.”

Greenpeace Akdeniz’in açıklamasında ODTÜ Rektörlüğü’nün ve halkın 30 günlük itiraz hakkını kullanmasına fırsat verilmediğine ve öğrencilere gazla müdahale edildiğine dikkat çekilerek demokratik karar alma süreçlerinin gerekliliği vurgulandı:

“Gece saatlerinde yapılan bu operasyon, demokratik karar alma süreçlerinin işletilmesine ne kadar ihtiyacımız olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

“Hukuksuz orman yıkımını durdurmak isteyen ODTÜ’lü öğrenciler ve öğretim görevlileri ise çevik kuvvetin gazlı müdahalesinin yanında, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin işçi üniformasını giymiş kişiler tarafından sopalar ve taşlarla saldırıya uğramıştır.

“Yönetim ve halkın bu şekilde karşı karşıya gelmesi, halkın çevresel kararlara katılım hakkının zor kullanılarak elinden alınması demektir ve bu antidemokratik uygulamalar kabul edilemez.

“Sadece ODTÜ’de değil, tüm koruma amaçlı imar planlarında esas olan, hem planın oluşturulması sürecinde hem de taslak planın onaylanmasında halkın ve ilgili kurumların katılım hakkını güvence altına almak olmalıdır.” (Bianet)