Dr. Uygar Özesmi, Gezegen'in Geleceği adlı radyo programında Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'nde gelinen noktayı yorumladı.

 

Özesmi şunları söyledi: "Birleşmiş Milletler İklim Konferansı ya da resmi adıyla 17. Taraflar Konferansı’nda  (COP17)konuşan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, katılımcı ülkeleri yakalanan ivmeyi kaybetmemeleri için uyarırken müzakereler sırasında kararlı bir liderlik sergilemelerini istedi.

 

Küresel karbon emisyonlarını azaltmanın yollarını ortaya koymak üzere bir araya gelen hükümet temsilcileri, uluslararası organizasyonlar ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan binlerce kişiye yaptığı konuşmada Ban Ki-moon, “Dünya, sizden liderlik bekliyor. İnsanlık,  Durban’da çıkacak “hayır” kelimesini bir cevap olarak kabul etmeyecek” dedi. Geri dönülmez bir noktaya ulaşmadan önce ülkelerin harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Ban Ki-moon, karbon emisyonlarının tarihte hiç olmadığı kadar yüksek bir seviyede olduğunu ve acilen sınırlandırılması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

 

Durban’daki BM’nin düzenlediği ‘İklim Değişikliği Zirvesi’nde sona yaklaşılırken henüz ortak bir protokol etrafında anlaşma sağlanamadı. Kyoto protokolünü imzalamamış olan ABD’nin yeni protokol için 2020 yılına kadar erteleme talep ettiği haberleri Durban’da toplanan çevrecilerin tepkisine yol açarken, Amerikalı yetkililer erteleme iddialarını yalanladı. Yaklaşık 200 ülkeden temsilcilerin katıldığı toplantılarda sera gazı salınımıyla ilgili yeni kısıtlamalar ve yaptırımlar için çözüm önerileri tartışılıyor."

 

İKLİM ZİRVESİNDE KRİTİK NOKTA

 

İngiltere'nin iklim değişikliğinden sorumlu bakan yardımcısı Chris Huhne, "İklim değişikliği konusunda açık ve net sonuçlar öngören yol haritasını destekleyen çok sayıda ülkenin olduğunu gösterebildik. 193 ülkeden 120'den fazlası planın arkasında." diye konuştu.

 

Huhne, pazarlıklara katılan ülkelerin küresel ısınmayı azaltacak bir anlaşmayı gerçekten isteyip istemediklerine karar vermeleri gerektiğini söyledi.

 

Durban'da halihazırda üç önemli nokta bulunuyor:

 

Cancun'da alınan kararların yürürlüğe sokulması, Kyoto Protokolü'ne ilişkin müzakereler ve uzun vadede bu sistemin hukuki şeklinin nasıl olacağı üzerine tartışmalar mevcut.

 

AB ve gelişmekte olan ülkeler, tüm ülkelerin dahil olduğu hukuki bağlayıcılığı olan bir küresel anlaşmaya ilişkin görüşmelerin hemen başlamasından yana.

 

Avrupa Birliği'nin iklim değişikliğiyle mücadele planı, 2015'e kadar bir anlaşmaya varılmasını ve bu anlaşmanın 2020 yılında yürürlüğe girmesini, sera etkisi yaratan gazları atmosfere en çok salan ülkeler için bağlayıcı hedefler konulmasını öngörüyor.

 

AB bu planlarına kimi yoksul ülkelerin desteğini almış görünüyor.

 

Ancak atmosferi en çok kirleten ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Hindistan ve Brezilya'nın bağlayıcı hedefleri kabullenmesi küresel ısınmayla mücadelenin başarıya ulaşması için kilit önemde görülüyor.

 

Brezilya, Güney Afrika, Hindistan ve Çin'in oluşturduğu BASIC grubu, dün gece yaptıkları gayrı resmi toplantılarda, Kyoto sonrası yeni bir iklim anlaşması için görüşmelerin 2015'ten önce başlamaması ve gaz salımlarını azaltmaya yönelik mevcut vaatler ve anlaşmaları süresi 2020 yılında dolduktan sonra yürürlüğe girmesi gerektiği yolunda görüş bildirdi.

 

ABD ise çevreci örgütler tarafından gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimleri nedeniyle Obama yönetiminin vaatleri en düşük seviyede tutmakla eleştiriliyor.

 

Çin ve Hindistan cephesinin nasıl bir tutum alacağı ise şimdilik netleşmiş değil. (NTVMSNBC)